KÂDI-ZÂDE MEHMED TÂHİR EFENDİ

KÂDI-ZÂDE MEHMED TÂHİR EFENDİ: Osmanlı âlimlerinden. Yüz- dördüncü Osmanlı şeyhülislâmıdır. Osmanlı târihinde “Vak’a-i Hayriyye” diye bilinen yeniçeri ocağının kaldırılmasına dâir fetvâyı veren şeyhülislâmdır. îsmi Mehmed Tâhir olup, Tokatlı Kâdı Ömer Efendi’nin oğludur. Bu sebeple “Kâdı-zâde” diye şöhret bulmuştur. 1160 (m. 1747) senesinde Tokat’ta doğdu. 1254 (m. 1838) senesinde İstanbul’da vefât etti. Eyyûb Sultan civârında, Bostan İskelesi yakınına defnedildi. Küçük yaşından i’tibâren tahsile yönelip, ilk tahsilini babasından aldı. Daha sonra İstanbul’a gelip, zamâmn meşhûr âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri öğrendi. 1196 (m. 1782) senesinde girdiği imtihânda üstün başan göstererek, müderrislik rüûsunu (diplomasim) kazandı. Kadılık mesleğini tercih ederek, Anadolu ve Rumeli’nin birçok illerinde kadılık yaptı. İnsanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarım anlatarak, onlann din ve dünya saâde- tine vesile oldu. 1233 (m. 181 8) senesinde İstanbul kadılığına getirildi. 1240 (m. 1824) senesinde Anadolu kadı- askeri oldu. Bu arada Rumeli pâyesine de nâil olup, 1241 (m. 1825) senesinde Mekkî-zâde Mustafa Asım Efendi’nin aynlmasıyla boşalan şeyhülislâmlık makâmına yükseltildi. Sultan İkinci Mahmûd Hân’ın, yeniçeri ocağım kal- dınp, yerine disiplinli ve itâatkâr bir ordu kurulması fikrini samimiyetle destekledi. 1241 (m. 1825) senesinde yeniçeri ocağının kaldınlması için fetvâ verdi. Bu cesûr ve kararlı davranışı sebebiyle Sultan İkinci Mahmûd Hân’ın iltifât ve ihsânlanna kavuştu. Pâdişâh, elmas taşlı kıymetli bir yüzüğü Mehmed Tâhir Efendi’ye hediye etti. Sultan İkinci Mahmûd Hân tarafından, şeyhülislâmın fetvasıyla, “Asâkir-i Mansûre-i Muham- mediyye” adlı yeni bir ordu kuruldu. Kâdı-zâde Mehmed Tâhir Efendi bu makamda iki buçuk yıl kaldıktan sonra, yaşı seksene ulaştığında, 1243 (m. 1828) senesinde vazifeden aynldı. Kendi evinde istirahata çekildi. Allahü teâlâya ibâdet ve tâatle meşgûl olduğu sırada vefât etti. Kâdı-zâde Mehmed Tâhir Efendi, aklî ve nakli ilimıerde derin âlim ve cesur bir zât idi. Kadılığı ve şeyhülis lâmlığı miiddetince adâlet ve doğruluk tan ayrılmadı. Zâhid (dünyâdan yüz çeviren), âbid (çok ibâdet eden) ve takvâ (haramlardan sakınan) sâhibi idi. Başta pâdişâh olmak üzere herkesin sevgi ve teveccühüne kavuşmuş idi. Zekî, çalışkan, ileri görüşlü ve yenilik lere çabuk uyum sağlar idi. Vazifesine müdrik olup, kendisine bir mes’ele sorulduğu zaman iyice araştırır, düşünür ve cevâbım verirdi. Fıkıh ilminde yüksek ilim sâhibi ve edebiyâta karşı meraklı idi. Cömert ve hayır hasenât yapmayı. severdi. Altımermer civânnda bir dergâh binâ ettirmişti.

Kâdı-zâde Mehmed Tâhir Efendi’nin eserleri şunlardır:

1- Mecmûat-ül- fetâvâ,

2- Şerh-i Kelimet-üt-tevhîd,

3- Oniki tarîk üzere yazılmış Nûriyye risâlesi,

4- Tefsîr-i Sûre-i Ihlâs,

5- Talâk hakkında bir risâlesi vardır

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*