KOPEK

KOPEK

köpek

köpek

. Evcilleştirilen ilk hayvanlardan biri olan köpek, insan yaşamında önemli bir yer edinmiştir. Evcil köpeğin atası olduğu sanılan hayvanların başında eskiden bütün Avrasya ve Kuzey Amerika’da yaşayan boz kurt gelir. Kurdun evcilleştirilmesi ise farklı yerlerde, farklı yollar izlemiştir.

Yabanıl Köpekler

Dingo (Canis dingo) en tanınmış yabanıl köpekler arasında yer alır. Asya’dan göç ederek Avustralya’da yaşamaya başlayan ilk insanların beraberinde getirdiği sanılan bu hayvanlar evcil köpeklerle çiftleşebilmektedir (bak. DİNGO). Asya yaban köpeği (Cuon alpinus) Güneydoğu Asya’nın ormanlık kesimlerinde yaşar ve sürüler halinde avlanır. Postu sarımsı ya da kırmızımsı kahverengi, kuyruğu kabarık ve sık tüylü, uzunluğu kuyruğuyla birlikte 1 metre dolayındadır.

Afrika yaban köpeğinin (Lycaon pictus) postu kısa ve seyrek tüylü, yer yer boz, kahverengi ve siyah lekelidir. Afrika’nın büyük bir bölümüne yayılmış olan bu köpekler, sürüler halinde iri hayvanlara saldırır, öldürdüklerinden daha çok hayvanı ürkütüp kaçırırlar.

Uzakdoğu’da yaşayan rakunköpeği (Nyçte-reutus procyonoides) küçük yüzü ve kalın postuyla ralcunu andırır. Ama kuyruğunda
koyu renk halkalar, yoktur. Uzunluğu kuyruğuyla birlikte 1 metreye yaklaşır.

Orta ve Güney Amerika’nın ormanlarında ve savanlarında yaşayan çalıköpeği (Speothos venaticus) çok kısa bacaklı, kahverengi postlu, uzun ve tıknaz gövdeli bir etçildir. Özellikle doğal yaşama ortamlarının yok edilmesi nedeniyle soyları tükenmeye yüz tutmuştur.

Günümüzde yaşayan yabanıl köpekler bazı evcil köpek soylarını andırır. Ama bu hayvanların iskeletlerini inceleyen bilim adamları, evcil köpeklerin ataları olmadıklarını söylemektedirler. Evcil köpeklerin ataları olasılıkla hız, güç, iyi işitme ve çok iyi koku alma gibi üstünlükleri olan, ayrıca toplu yaşama davranışı gösteren hayvanlardı. Tüm bu özelliklerin birleşmesi evcil köpeklerin iyi birer avcı olmasını sağlamıştır. Ama görme duyusu görece zayıf: olan bu hayvanlar, renkleri ayırt edemezler.

Evcil Soylar -¡¡«bki -: v

Biçim, renk, boyut ve taşıdığı özellikler bakımından farklarına karşın tüm köpekler Canis familiaris türündendir. Günümüzdeki yaklaşık 150 evcil köpek soyu insanlar tarafından seçmeye dayalı ıslah yöntemiyle geliştirilmiştir. Örneğin tazı soyunu geliştiren insanlar, en hızlı koşan dişi ve erkek köpekleri seçip kendi aralarında çiftleştirmiş, doğan yavrular arasında da aynı amaca uygun seçmeyi yapmış ve bu işlemi, tazıları ortaya çıkarana kadar kuşaklar boyunca sürdürmüşlerdir. Aynı yöntemle, danualar iriliklerine, buldoglar güçlerine, teriyeler cesaretlerine, zağarlar koku alma duyularına öncelik verilerek geliştirilmiştir. Pekin köpeği ve adı Fransızca’da “kelebek” anlamına gelen papillon gibi soylar, yabanıl atalarından öylesine farklıdır ki, yalnızca ev hayvanı olarak beslenebilir, doğada yaşamlarını sürdürüp üreyemezler. Bu durum bekçi köpekleri gibi belirli amaçlar için yetiştirilmiş bazı soylar için de geçerlidir. Çünkü bu köpeklerin başka koşullara uyum sağlamaları çok zordur.

Evcil köpeklerden Meksika kökenli chihua-hua ağırlığı bazen 500 gramı geçmeyecek ölçüde küçük, danua 60 kilogramı aşacak ölçüde iridir. Biçim ve renkleri de büyük bir çeşitlilik gösterir. Geniş ya: da ince gövdeli,

uzun ya da kısa tüylü, kahverengi, boz, sarı, kırmızı, beyaz ve mavimsi renklerde olabilirler. Bacak ve kulakları bazılarında uzun, bazılarında kısa, kuyrukları çok çeşitli uzunluklarda ve biçimlerdedir.

Son yıllarda köpek yetiştiricileri süs köpeği ya da cüce köpek denen çok küçük yapılı soylar geliştirmişlerdir. Bazı köpekler kurda çok benzemesiyle dikkat çeker. Bunlar arasındaki en belirgin ayrım, kurda benzer köpeklerin kuyruklarını yukarı kaldırıp kıvırması, kurtların ise aşağı sarkıtmasıdır. Köpek soyları genellikle yararlanılan özellikleri göz önünde tutularak gruplara ayrılır. Ama bazı köpekleri belli bir gruba sokmak çok zordur. Örneğin dilinin siyah olmasıyla dikkat çeken çov-çov, hem bir ev köpeği, hem de kuzey ülkelerinde çeki hayvanı olarak kullanılan bir kızak köpeğidir.

Çoban ve Kızak Köpekleri

Avrasya’nın ünlü kızak köpeklerinden beyaz postlu Samoyed köpeği, geliştirildiği Sibirya’ nın kuzeybatısında rengeyiklerini gütmekte de kullanılır. Sibirya köpeği ve Kuzey Amerika’nın kuzeyinde yetiştirilen Alaska kızak köpeği gibi tanınmış bütün kızak köpekleri, kalın postlu, iri ya da irice yapılı, çok dayanıklı ve güçlüdür.

Köpeklerin yaptığı en yararlı işlerden biri koyun ya da sığır sürülerini gütmek ve onlara bekçilik etmektir. Çoğu ülkenin bu iş için yetiştirilmiş kendine özgü soyları vardır. Ana-
dolu çoban köpeği ya da Kangal çoban köpeği adlarıyla tanınan, kısaca Kangal köpeği de denen soy, kalıtsal özellikleri başarıyla korunmuş, kökeni çok eskiye dayanan köpekler arasında yer alır. Türkiye’nin Sivas ilinde, özellikle Kangal ilçesinde geliştirildiği sanılmaktadır. Çok iri yapılı olan bu köpeklerin erkeği 50-70 kg, dişisi 40-60 kg ağırlığında, omuz yükseklikleri bazen 80 santimetrenin üstündedir. Renkleri kirli beyaz, açık san, boz, kahverenginin değişik tonlarında olabilir. Ağız ve kulak çevresiyle burun ucu, değişen genişlikte siyahtır. Bu nedenle Kangal köpeklerine en sık takılan adlardan biri de “Karabaş”tır. Bu hayvanlar çok zeki, duygulu, uysal, görevine ve sahibine son derece bağlı olmalarıyla ünlüdür. Özel bir eğitim görmeden sürüleri başarıyla yönetir ve kendi sorumluluğu altındaki hayvanları şaşmaz bir kesinlikle ayırır. Bu köpekler kara ikliminin sert soğuklarına ve sıcaklarına çok dayanıklıdır. Ama nemli bölgelere, deniz kıyılarına alışmakta zorluk çeker.

İngiltere’de 18. yüzyılda geliştirildiği sanılan İskoç çoban köpeği, İngiltere’nin en önemli çoban köpeği soyudur. İngiliz çoban köpeği de bir zamanlar sürüleri gütmekte kullanılmıştır, ama uzun tüylü kabarık postu zor işler yapmasını bir ölçüde engellediğinden günümüzde gösteri köpeği ve ev hayvanı olarak beslenir. Gene ev hayvanı olarak beslenen kısa bacaklı, uzun gövdeli Gal korgi-si, sığır sürülerini gütmek için geliştirilmiştir.
Saf İv Anııc Tlıonıpstnı/l:. li. Inc.

Kökeni çok eskiye dayanan üç köpek soyu: (Solda) Saluki; (ortada) Norveç köpeği; (sağda) Basenji.

Fransa, Belçika ve Macaristan’ın da kendilerine özgü çoban köpekleri vardır. Ama çoban köpeklerinin birçoğu günümüzde bekçi köpeği, polis köpeği, kılavuz köpeği ya da öbür gruplarda da görüldüğü gibi daha değişik amaçlar gözetilerek eğitilmektedir. Bunlar arasında en iyi tanınanlarından biri Alman çoban köpeği ya da Alman kurt köpeğidir. Eğitilmeye çok yatkın olan bu köpekten her iki dünya savaşında da havaalanları ve fabrikalarda bekçi köpeği olarak yararlanılmıştır. Ayrıca haber taşımak, yaralıları kurtarmak, hatta paraşütle uçaktan atlamak üzere eğitilen köpekler de vardır. Filax adlı bir Alman kurt köpeği birçok insanın hayatını kurtardığından, insanlar gibi kahramanlık madalyası almıştır. Alman kurt köpeği aynı zamanda görmeyen insanlar için eğitilen çok başarılı bir kılavuz köpeğidir.

Kangal köpekleri gibi en iri çoban köpeklerinden biri olan Pirene köpeği, günümüzde daha çok bekçi ve gösteri köpeği olarak kullanılmaktadır. Uzun ve kabarık tüylü Newfoundland köpeğinin, siyah postlu yerli köpekler ile Pirene köpeklerinin çiftleştirilmesi sonucu ortaya çıktığı sanılmaktadır. İri ve güçlü olan bu köpekler ya kıvırcık siyah ya da siyah beyaz postludur. Denize düşmüş insanları kurtarmalarıyla ünlüdürler.

Ataları arasında Newfoundland köpeğinin de bulunduğu Senbernarlar iri ve güçlü bir soydur. Tüyleri değişik uzunluklarda ve renklerde olabilir. Bu köpekler uzun yıllar boyunca keşişler tarafından’ dağ manastırlarında, dağlarda kaybolan ya da zor durumda kalan insanları kurtarmaları için yetiştirilmiştir.

Tazılar ve Zağarlar

Büyük olasılıkla zağarların çoğu, Fransızlar’m Saint-Hubert adını verdiği köpekten türetilmiştir. Bloodhound soyu bunun iyi bir örneği sayılır. İri yapılı, kısa ve düz tüylü olan bloodhound’ların kulakları büyük ve kıvrık, üst dudakları yanlardan sarkıktır. Kaybolan insanların ya da kaçan suçluların bulunmasında kullanılır. Bütün zağarlar gibi kokudan iz sürer ve bu konuda öbür köpek soylarından çok daha başarılıdır. İz peşinde yavaş ilerler ve çok inatçıdır. Kokuyu yitirdiğinde geri dönerek yeniden bulur ve izlemeyi sürdürür. Be-
agle ve base gibi daha ufak yapılı zağar soyları tavşanları, susamurlarını ve öbür küçük hayvanları avlamakta kullanılırlar. Yaygın biçimde tanınan taba siyah renkli rakun zağarı, Amerika’da bloodhound ile taba siyah tilki zağarından geliştirilmiştir.

Tilki zağarları yüzyıllardan beri özellikle tilki avında kullanılmaktadır. Çoğu zağardan daha hızlı olan bu köpekler, belki de yavaş, ama koku alma duyusu keskin gerçek zağarlar ile hızlı koşan tazıların çiftleştirilmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Yerin altında yuvalanan hayvanların avında kullanılan porsuk zağarı, ataları zağarlar gibi iyi koku alır ve .teriyeler gibi kısa bacakları sayesinde toprak içinde açılmış tünellere girebilir.

Güçlü, çok hızlı ve zarif yapılı köpekler olan tazılar, avlarını koklayarak değil gözleriyle izler. İngiliz tazısı, Afgan tazısı, İskoç tazısı ve Rus tazısı ya da borzoy en iyi bilinen tazı soyları arasında yer alır.

Kuş Köpekleri ve Öbür Av Köpekleri

Spanyel, seter ve puanter en yaygın tanınan kuş köpekleridir. Spanyeller farklı büyüklüklerde birçok soydan oluşur. Bu köpekler sahiplerinin önünde koşuşturarak kuşların yerini bulur ve havalanmalarını sağlarlar.

Puanter ve seter, kuşu gördüğünde ya da hissettiğinde hareketsiz kalarak sahibini uyaran daha iri yapılı köpeklerdir. Ferma denen bu davranış sırasında seterler avın bulunduğu yöne doğru çökerek, puanterler burunlarını ava doğru yönelterek durur ve sahiplerinin saldırı komutunu beklerler.

Bazı köpek soyları özellikle su kuşlarının avlanmasında kullanılmak üzere geliştirilmiştir. Bu köpekler sugeçirmez postları ve iyi koku alan burunları sayesinde vurulup düşen kuşları suda kolayca bulup sahiplerine getirirler.

Teriyeler ve Öbür Köpek Soyları

Adını “toprak” anlamına gelen Fransızca terre sözcüğünden alan teriyeler tilki, sansar, porsuk gibi toprağı kazan yırtıcı memelileri avlamak için geliştirilmiştir. Ama bu köpeklerin çoğu günümüzde ev hayvanı olarak beslenir. Başlıca teriye soyları arasında uzun tüylü dik ya da sarkık kulaklı Skye teriyesi; ayrık

gözlü, kaba tüylü, dik kulaklı İskoç teriyesi; sert tüylü ve tepesinde daha yumuşak bir tüy tutamı bulunan Avustralya teriyesi sayılabilir. Sert ve yumuşak tüylü foksteriyeler ya da tilki teriyeleri, postu siyah taba olan Manchester teriyesi, daha iri yapılı ye kırmızımsı renkli İrlanda teriyesi de yaygın biçimde tanınır. Teriyelerin en irisi olan Airedale teriyesinin susamuru zağarı ile soyu tükenmiş siyah taba tüylü İngiliz teriyesinden türetildiği sanılmaktadır. Boğa teriyesi ve Boston teriyesi mastılara ve buldoglara yakın akraba soylardır.

Mastılar ve buldoglar düz tüylü, iri ve geniş gövdeli, büyük kafalı, küçük ve sarkık kulaklıdır. Buldog, iki yana yalpalayarak yürüyen, buruşuk yüzlü bir köpektir. Ortaçağ İngiltere’ sinde boğalarla dövüştürmek için yetiştirilen bu soy, adını “boğa köpeği” anlamına gelen İngilizce bulldog sözcüğünden alır.

İngiltere’de 2.000 yılı aşkın bir süre bekçi köpeği olarak kullanılan mastı, değişik dönemlerde gösteri amacıyla da dövüştürülmüş-tür. İngiltere’yi işgal eden Romalılar mastıyı arenalarda dövüştürmek için Roma’ya götürdüler. Mastılar daha sonra İngiltere’de seyircilerin çevrelediği bir alanda ayı ve boğalarla dövüştürülmek için eğitilmiştir.

Önceleri vurulan su kuşlarını getirmesi için geliştirilen kanişler, özeİlikle Fransa’da büyük ilgi görmüş, günümüzde en sevilen ev köpekleri arasına girmiştir. Tüylerini çeşitli biçimlerde kesme işlemi ev köpeği olarak kullanılmasından çok önce, suda rahat hareket etmesi için başlatılmıştır. Kanişler en zeki köpek soylarından biridir. Sirklerde gösteri amacıyla yaygın biçimde eğitildiği gibi domalan denen ve toprağın altında yetişen lezzetli mantarların yerlerini bulma işinde de kullanılmaktadır. Kanişlerin görünüşü birbirine çok benzeyen ama irilikleri farklı üç tipi vardır. Bunlar büyük boy ya da standart, orta boy ve küçük boy ya da cüce kaniş adlarıyla tanınır.

Köpekler ve İnsanlar

İnsanlarla yüzyıllar boyunca iç içe yaşayan köpekler, sayısız efsaneye ve masala konu olmuştur. Örneğin Yunan mitolojisine göre Ha-des denilen yeraltındaki ölüler ülkesinin kapısını Kerberos adlı bir köpek bekler. Genellikle üç başlı ve yılan kuyruklu olarak gösterilen
bu köpeği yeryüzüne çıkarmak Herakles’in başarmak zorunda kaldığı 12 görevden sonun-cusuydu (bak. HADES; HERAKLES). Gökyüzünde takımyıldızlardan ikisinin adı Büyükköpek ve Küçükköpek’tir. Ayrıca köpek sözcüğünün kullanıldığı birçok atasözü ve deyim vardır. Örneğin “Havlayan köpek ısirmaz” atasözü, karşısındakini bağırıp çağırmakla korkutan kimsenin eyleme geçmeyeceğini; “Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur” atasözü, güçlü iken çekinilen kişinin gücünü yitirdiğinde kötü niyetlilerin oyuncağı olacağını anlatır. “Köpeksiz köy bulmuş da değneksiz geziyor” deyimi kendisine engel olacak, karşı çıkacak kimse olmadığından, istediği gibi davrananlar için kullanılır.

Bu örnekler ve daha birçoğu köpekler ile insanlar arasındaki yakın ilişkilerin bir göstergesidir. İnsan fosilleriyle birlikte bulunan kö-peğinkine benzer kemikler, en azından 10 bin yıl önce, evcilleştirme sürecinin olmasa bile insanların köpeklerle ilişkisinin başladığını kanıtlamaktadır. Belki de, yiyecek artıklan bulmak amacıyla yerleşim alanlan çevresinde dolaşan ve yaklaşan tehlikelere karşı insanlan uyaran bu hayvanlar ile insanlar arasında yavaş yavaş gelişen bir ilişki doğmuştur.

Afrika’da yazılı tarihin başlangıcından beri köpeklerin bulunduğu bilinmektedir. Eski Mısırlılar’in 5.000 yıl önce yaptıklan mezarla-nn ve tapınaklann duvarlarını süsleyen köpekler günümüz salukilerine, Babil ve Hitit sanatında kullanılan köpek figürleri Kangal çoban köpeğine benzer. Mısırlılar’ın köpeğe büyük saygı duyduğu, hatta kutsal saydığı bilinmektedir. Eski EtiyopyalIlar için köpeğin öylesine saygın bir yeri vardı ki, onlan hükümdar olarak seçer ve başa geçirdikleri köpeklerin davranışlannı dikkatle izleyerek yönetim işinin nasıl üstesinden geldiklerini anlamaya çalışırlardı. Ama tarih boyunca köpekler hep en sevilen hayvanlar arasında yer almamıştır. Yahudiler ve Hindular köpekleri pis hayvanlar olarak görür ve dokunmaktan çekinirler. Türkler ve Araplar “köpek” sözcüğünü, insan için kullanılabilecek en kötü yakıştırmalardan biri sayarlar.

Birbirlerine taban tabana zıt tüm bu yakla-şımlann ötesinde, köpekler sahiplerine koşulsuz bağlılıklan ve cana yakın arkadaşlıklarıyla yüzyıllar boyunca gözde birer ev hayvanı olmuşlardır.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*