Atalar, “Direnç kırıldığı anda, mikropların çoğalmaya başlar. Enfeksiyon yönünden de çok dikkatli olmamız lazım. Bu mevsimlerde üşütmemek için, soğuk algınlığı, nefes darlığı olanlar, küçük çocuklar, çok dikkatli olmaları lazım. Giyinmeye de çok dikkat etmemiz gerekiyor. Ortama göre giyinmeye önem vermeliyiz” dedi.

BOĞAZINIZ AÇIK GEZMEYİN

Bir çok vatandaşın kar yeme alışkanlığının olduğunu belirten Atalar, “Kar mevsiminde gerek küçük çocuklar, gerekse yetişkinler olsun, kar yemeyi alışkanlık haline getiriyor. Vatandaşlarımız bu konuya çok dikkat etmeleri gerekiyor. Kar çok soğuktur ve ağızdan girerken, tam ağzın karşı duvarına temas eder. Temas ettiği an, boğazımızın karşı tarafındaki farenjitlerde, bademciklerimiz vardır. Buralarda normalde fazla bir reaksiyon vermeden yaşayan mikroplar vardır. Kar, boğazdaki direnci kırar. Direnç kırıldığı anda, mikrop çoğalmaya başlar. Kar yemekle ve soğuk su içmek aynı etkiyi yapar. Orada direnç düşüklüğüne sebep olur. Direnç düştüğü için, normal olarak orada yaşayan mikroplar çoğalmaya başlar. Bu mikroplar çoğaldıktan 6 saat sonra, ateşimizin yükselmesine, her tarafımızın ağrımasına sebep olur. Bu bakımdan bu soğuk havalarda boğazımız mümkün olduğu kadar açıkken gezmeyelim. Kar yeme alışkanlığı varsa, bu alışkanlıktan vazgeçelim” diye konuştu.

KÖMÜR KULLANILAN YERLERDE ASLA YEMEYİN

Kömür toksinlerinin bulaştığı karın ağır hastalığı tetiklediğine dikkat çeken Dr. Atalar, “ Kömür kullanılan yerlerde, kömürün içindeki toksin maddeler, yerdeki kara bulaşır. Bu kirlenmiş karı yediğimizde, özellikle astım, akciğer rahatsızlığı olan bazı insanlar için, birçok rahatsızlığa neden olur. Nefes darlığı, öksürüğün artması sebep olur. Akciğer üşüdüğü için zatürreye yakalanma olasılığı yükselir” şeklinde konuştu.