Davutoğlu’nun konuşmasından satır başları:
BUGÜN İKİ KAHRAMAN KADINI ZİYARETTEN GELİYORUM
Bugün Dışkapı Hastanesi’ni ziyaret ettim. İki kahraman kadından size selam getirdim. Biri İpek hanım diğeri Meryem hanım. Hain örgüt İpek Hanım’ın çocuklarını, beylerini öldürdü. Meryem Hanım, İpek Hanım’a göre biraz daha şanslı. Oğlu Sait ve kızı Zehra yaralı, eşi Lokman Bey yaralı. Bir ana yüreği, bir Kürt ana yüreği, Sait’in yüzündeki pırıltı hiç kaybolmamış. Ailesinden aldığı muhabbetle bize tebessüm ediyordu. Anne ‘Sait’i öpebilir miyim?’ diye doktorlara sordu. İşte o an rabbimin lütfunun nasıl tezahür ettiğine şahit oldum. İpek Hanım hem eşini hem de tek çocuğunu kaybetmişti. Yüzü mütesebbimdi ‘Allah tebessümünü eksik etmesin’ dedim, kendisi de ‘Sizi burada görmek bana güç verdi’ dedi. Onurluydu, vakurdu. Bu iki kahraman Anadolu kadınını sizler adına selamlıyorum. Allah bir daha hiçbir anneye Kürt veya Türk, Sünni veya Alevi hiçbir anneye bu acıyı yaşatmasın. Bize dönük zalim, otoriter diktatör diyenler hiç utanmadan Sait’in yüzünü görmeden, İpek Hanım’ı hissetmeden, terör örgütüne hiçbir şey söylemeden, bu terör örgütüne karşı kahramanca mücadele eden Mehmetçiği görmeden. Gidin o kahraman kadınları dinleyin ve utanın. Gözlerinin içine bakıp deyin ki, ‘Sizin kızınızı eşinizi katleden zalim değil sizin için gece gündüz çalışanlar zalim’ deyin.
BİZİM SİCİLİMİZ AK VE PAK YA BEBEK KATİLLERİNİN?
Bizim sicilimizi herkes bilir. Beraber gözyaşı döktüğümüz Filistinli anneler, babalar bilir. Sicilimizi Somali’de açlık içinde kıvranırken suyunu, aşını yetiştirdiğimiz bebekler bilir. Bugün İpek hanımın hemen yanında yanıklar içinde yatıp, Türkiye’ye getirilen Suriyeli kardeşimiz bilir. Bebek katilinin sicilini de herkes biliyor. Bizim sicilimiz ak ve pak. Başka hiçbir siyasi partide şu salonda toplanan 81 ak yüreğin muhabbeti, merhameti, vicdanı olamaz. Başka hiçbir partide 81 vilayette örgütlenmiş teşkilatın, bu halkın iliklerine kadar nüfus etmiş bir teşkilat olamaz. Türkiye bugün son bir kaledir. Çevremizdeki büyük bunalımların, krizlerin içinde Türkiye mazlumların sığınabileceği tek kaledir. Birileri bu son kaleyi tahrip etmek istiyor. Yahya Kemal’in ‘Bu son ordusudur İslam’ın’ dediği gibi. Bizler son kaleyi savunmak için ne gerekiyorsa yapacağız. Son kalenin son müdafaa hattı da AK Parti teşkilatlarıdır. Sizler büyük bir misyonun temsilcilerisiniz. AK Parti Türkiye hizmet şiarıyla çıktığı yürüyüşünü emin adımlarla sürdürüyor. AK Parti katıldığı bütün seçimleri açık ara kazanan yegane partidir. Son seçim tarihinde Türk demokrasi tarihinde en yüksek seçmen desteğine sahip olmuştur. AK Parti bütün kritik dönemeçlerde milletimizin umudu olan yegane partidir. AK Parti teşkilatları milletle buluşmasaydı bu kadar yol alamazdık.
ŞİMDİKİ İMTİHANIMIZ KİBİRE KARŞI TEVAZU İMTİHANIDIR
AK Parti’den önce siyasetçiler topluma yük olurdu. AK Parti topluma yük olan siyasetçileri toplumun sırtından aldığı gibi toplumun sırtına yüklenen diğer yükleri de aldı. Bu parti hepimizindir. Bugüne kadar kim bu harekete hizmet ettiyse Allah ondan razı olsun. Kurucu genel başkanımız, Cumhurbaşkanımız AK Parti’nin kuruluşunu müjdelerken ‘Türkiye’de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ diyordu ve Türkiye artık eskisi gibi olmadı. Yasaklarla, yolsuzlukla, yoksullukla amansız bir mücadele yürüttük. Bir daha o karanlık günlere, o felaket günlere dönmemek için milletimiz bize el verdi, yürek verdi, vicdan ve merhametiyle destek verdi. Yegane pusulamız milletimizin talepleri, tercihleri oldu. Seçimleri kazanmak, iktidar olmak bizi rehavete sürüklemedi. 7 Haziran seçimlerinin ardından ‘Her hareket imtihandan geçer. Mesele imtihanlar karşısında nasıl duruş sergilediğiniz’ dedim. 7 Haziran’da biz özgüven imtihanı yaşadık. Özgüven imtihanını aştık. 1 Kasım seçimlerinden sonra imtihanımız mahiyet değiştirdi. Şimdi imtihanımız tevazu imtihanıdır. Kibire karşı tevazu imtihanı. Rehavete karşı yeni bir aşkla çalışma imtihanıdır. Biz eğer rehavet gösterirsek, siz bizden hesap sorun. 1 Kasım’dan sonra tatil diye bir kavram tanımadık, tanımayacağız.
MART AYI BİTTİĞİNDE VAATLERİN TAMAMI GERÇEKLEŞECEK
Bu teşkilatın başında olmak ne büyük şeref, ne büyük onur. Diğer partiler her türlü iftiralarla birbirleriyle mücadele ediyorlar. Milletimize veridğimiz her sözü mutlaka yerine getireceğimizi söylemiştik. Biz verdiğimiz her sözü de Allah bize ömür verdikçe tutarız. Biz hızlı adımlarla ilerliyoruz. Eskiden vaatler verildi mi, o vaatler yerine getirilmezdi. Milletin huzurunda dile getirdiğimiz vaatleri hayata geçiriyoruz. Bugün itibarıyla Meclis’e sevkedilenlerle birlikte 3 aylık programın yüzde 40’ını vaatlerin ise yüzde 60’ını gerçekleştirdik. Mart ayı bitiğinde vaatlerimizin tamamını yerine getirmiş olacağız. Asgari ücreti bin 300 TL’ye çıkardık. Emekliye bin 200 TL zam yaptık. Esnafa faizsiz kredi verdik. Gençlere 50 bin TL karşılıksız nakdi desteği vermeye başladık. Gençlerimize 100 bin TL kredi veriyoruz. Lisanüstü öğrencilerin burslarını 400 TL yaptık. Astsubayların intibak sorununu çözdük. Er ve Erbaş ücretlerini 100 TL’ye çıkardık. Gübrede KDV’yi kaldırdık, çiftçilere desteği verdik. Artık seralarda ticarethane elektrik fiyatı yerine sulama suyu elektrik fiyatı uyguladık. KOBİ’ler için kefalet limitlerini yükselttik vadeleri arttırdık. Dövizle askerliği bin Avro’ya düşürdük.
DOĞUM YAPAN KADININ İZİN SÜRESİ MEMURİYETTEN SAYILACAK
Geçtiğimiz bir hafta içinde emekliden polisimize, öğrenciden muhtara kadar birçok müjdeli haberimiz var. Artık esnafımızın yıllık 800 bin liraya kadar vergi almayacağız. Emeklinin maaşlarından kesilen sosyal güvenlik destek primini kaldırdık. Muhtar maaşlarını bin 300 TL’ye yükselttik. Polis ve uzman erbaşlarının ek göstergelerini 3 bine yükselttik. Artık lise ve üniversiteden mezun olan gençlerimizin genel sağlık sigortası giderlerini 2 yıl boyunca biz karşılayacağız. Öğrencilerimizin pasaport harçlarını kaldırdık. Dünyanın her yerine pasaport harcı olmadan gidecekler. Her türlü sağlık hizmetlerinden istifade edecekler. Gözümüzün nuru kadınlarımıza bu hafta içinde getirdiğimiz müjdelerimizi vereleim. Çalışan kadınlarımızın doğuma ilişkin izin ve haklarını genişlettik. Ücretsiz izinde geçirdiğiniz süreler memuriyet kıdeminde değerlendirilmeyecektir. Doğum yapan bütün kadınlarımızın hizmeti vatani hizmettir ve doğum süresi memuriyetten sayılacaktır. Artık kadınlarımız hem annelik görevlerini yapacak hem de alın teri döküp uğraştıkları mesleklerini de sürdürebilecek. AK Parti söz verdi mi gereği neyse yapar ve hiçbir sözünden geri durmaz. Onlar konuşur AK Parti yapar.
YENİ ANAYASAMIZ ÖZGÜRLÜKÇÜ VE DEMOKRATİK OLACAKTIR
Türkiye’de hemen herkes mevcut anayasanın değiştirilmesinde hemfikir. Darbe anayasasıyla yönetiliyor olmak bir zuldür. Ben hayatımda ilk kez 1982 anayasa referandumu için oy kullandım. O zaman hayır koyu kahverengi, evet beyaz renkli kağıttandı. Ben o zaman hayır oyu kullanmıştım. Kimse benden hayır oyu verdiğim 82 anayasasını savunmamı beklemesin. Yeni anayasayı yapacağız, kimsenin şüphesi olmasın. Bunu gerçekleştirirken isteriz ki, hep beraber yapalım. Anayasa bir anlamda bütün toplumun yasal sisteminin anasıdır. Bir kez daha bütün partilere, sivil toplum kuruluşlarına yeni anayasa yapım sürecine destek vermelerini rica ediyorum. Türkiye’nin önceliği özgürlükçü, demokratik bir anayasadır. Darbe hukukunun temeli bu anayasadır. İnşallah hukuk devleti yeni anayasa ve onun dayandığı özgürlükçü temel olacaktır. Ruhuyla, özüyle insan odaklı ve temel hak ve özgürlüklerin çerçevesini çizen bir anayasa olacaktır. Vatandaşları potansiyel tehlike gibi gören bir anayasa yeni Türkiye’nin anayasası olamaz. Yeni anayasa ile birlikte yeni bir zihniyeti devreye sokmamız lazım. Meclis’teki bütün partiler Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na verecekleri üyeleri belirlediler. Biz de belirledik.
AYRINTILAR GELİYOR…