Genel

OAK RIDGE’de American Museum of Atomic Energy binası önünde bir reaktörün tam ölçü modeli kendisi hakkında konuşulan canlı ve cansız varlıkları veya kavramları belirtmek için kullanılan işaret sıfatı

American Museum of Atomic Energy binası önünde bir reaktörün tam ölçü modeli kendisi hakkında konuşulan canlı ve cansız varlıkları veya kavramları belirtmek için kullanılan işaret sıfatı

OAK RIDGE’de American Museum of Atomic Energy binası önünde bir reaktörün tam ölçü modeli
kendisi hakkında konuşulan canlı ve cansız varlıkları veya kavramları belirtmek için kullanılan işaret sıfatı: Yaşamanın geçici olduğunu, o nimeti çabucak yitireceğimizi duymasalar, düşünmeseler, hep onun güzelliğini anlatırlar mıydı? O sevincin altında bir acı var ki kendini gizleyemiyor (N. Ataç). Güvertedeki insan dalgası kabardı, çalkandı. Gene o ıstırap kümesi elete, omuz omuza, sırt sırta salapuryalara sandallara indiler… (H.E. Adıvar). Koşarak, o yaşlı adamdan ümit edilmiyecek bir hızla ağaçların arkasında kayboldu (S. Kocagöz). II Zaman bildiren kelimelerin önüne gelerek zarf olarak kullanılan tamlamalar yapar: Hani o dem ki bizim de vakarımız var 1 t£.iz âdemiz demeğe iktidarımız var ıdı… (Zıya Paşa). O zaman aklım başımdan gider oldu (Sabahattin Ali). O anıtı) den ba*ka bir?ey gelmezdi (N. A
— ÇE§. DEY. o denli, «o şekilde, öyle» arı lamında kullanılır: Yeni şair ısmarlama yazıdan, ısmarlama şiirden o denli çekinir ki gunun olaylarına, bir kişi olarak büyük bir ılgı gösterse bile, sevinse, üzülse bile, sc vincini, üzüntüsünü şiirine kolay kolay koyamıyor (N. Ataç). Jl O gün, bu gün (veya o vakit, bu vakit), o günden bu yana, o zamandan ben: O gün bu gündür, kendimi toplayamadım (Y.K. Karaosmanoğlu). jl O halde, «bu durum karşısında, demek oluyor kı, artık» v.b. anlamlar belirtir: O da verdi: «O halde ne duruyorsun?» (N. Araz) — O halde sen de Türksünl.. (fener Seyfeddın). |j O kadar, aşırılık be-
nur» r?na ° yüz vermeye gelmez
(rı.K. Gürpınar). Rabia, eğer o kadar şaş-atmasaydı Sabiha Hanımın tavrını pek şüpheli bulacaktı (H.E. Adıvar). «Hepsi bundan ibaret» anlamına gelir: Gittikçe u zaklaşan ve sokaklar arasında gittikçe sönerek akseden havlamalar, o kadarf (R H £¡•”¡1?’-TeMMe karışık kızgınlık ifade e-
hÎ ; i1 1 n’rÂe’ bu durum göz önünde tutulursa. J| O taraflı olmamak, ilgi göstermemek, görmemezlikten gelmek, kıymet
ii/rfTnS İ y?a,kLGaybi hi( ° tarath den lli^’-ı v – 1 tarakta bezi olmamak, o konu İle hiç ilgisi olmamak. || O yolda öyle, o gidiş ve düzenle.
♦ Ona zam. «O» zamirinin -e hali: Hayatın yeknesaklığı içinde birdenbire belirive-ren bu korkunç değişikliği gülerek kabul eden, ona koşan ve ne için, kimin için ölmeye gideceklerini r…] akıllarına getirmeyen kahramanlar… (Sabahattin Ali). || Ona sebep. Halk dili. Ondan dolayı.
♦ Onda zam. «O» zamirinin -de hali: Işıklı siyah gözlerine, çenesindeki iradeye, başının lâtif çizgilerindeki manaya bakınca
çok kuvvetu bir şahsiyet sezerdi (H.E. Adıvar).
♦ Ondan zam. «O» zamirinin den hali: ¿en ondan daha akıllı davranmalısın.
♦ Onu zam. «O» zamirinin -i hali: Ve na-
îffiıÎîS*î?İ'” ku?,ar gibi / Onu götürebilir (F.H. Dağlarca).
♦ Onun zam. «O» zamirinin -in hali: Onun verdiği kalem. (M)
O’, İrlandalIlarda soy zmcirini göstermek için özel isimlerin önUne getirilen ek (£>’-Connel [«Connel’in o?lu,»J gibi.)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir