YOKSULLUK,

insanların temel gereksinimlerini karşılayacak olanaklarının bulunmamasına denir. Yoksullar, başka bir deyişle yaşam için temel olan şeylerin çok azına sahip olabilen insanlar bütün tojjlumlarda eskiden beri var olmuştur.
Yoksullar hemen hemen her konuda sıkıntı içindedir.

 

Yiyecekleri çoğunlukla az ve düşük niteliklidir. Evleri genelHkle kabul edilebilir standartların, altındadır. Çahşma olanakları sınırlıdır. Genellikle sağlıklı değillerdir. Eğir tim görme ve herhangi bir alanda toplumsal zenginlikten pay alma konusunda da fırsat eşitlikleri yoktur. Bütün bu olumsuzluklar çeşitH yollarla birbirine bağlıdır. Yoksullukları yüzünden kötü beslenen insanlar sağhklı yaşabilmek ve gerektiği gibi çalışabilmek ola-naklanna da kavuşamazlar; bu yüzden de iyi bir ev edinmek gibi öteki gereksinimlerini karşılamak için gereken kaynaklara da sahip olamazlar.
Günümüz dünyasında yoksulluk koşullann-da yaşayan pek çok insan vardır; bunlar bütün
I The Bettmarm Archive
1929 Büyük Dünya Bunalımı, ABD de çok sayıda insanı parasız yemek kuyruklarına girmek zorunda bıraktı

Gecekondu koşullan Sâo Pau|o (Brezilya) gibi pek,^ . çok azgelişmiş ülke kentinin ortak özellikleri arasındadır. . –
ülkelerde görülebilir. Dünyanın en, zengin ülkesi olan ABD’de bile hâlâ çok sayıda yoksul yaşamaktadır. Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde yüksek işsizlik oranları görülmektedir; İşsizlik yardımı ve benzeri sosyal yârdım hizmetlerinin yaygın olduğu Avrupa ülkelerinde bile hâlâ pek çok insan yalnızca en basit gereksinimlerini karşılayarak yaşamak zorundadır. Ama, bütün bu zengin ülkelerdeki yoksulların çoğu, azgelişmiş ülkelerdeki yoksullara oranla daha iyi durumdadır.
Dünya nüfusunun üçte iki ile dörtte üç kadarı azgelişmiş ülkelerde yaşar; bu insanla-nn çoğu aşırı yoksulluk içindedir. Sayılan 2 milyarı aşan bu insanlar hem kentlerde hem de kırsal bölgelerde bulunabilir. Yaşama koşulları, ülke çapında görülen yiyecek azhğma bağlı olarak zaman zaman daha da kötüleşe-bilmektedir; çünkü kuraklık ya da öteki doğal afetler sonucu ortaya çıkan tanmda verim düşüklüğü bazen kıtlığa yol açar. Afrika ve Asya’da pek çok insan bu gibi doğal afetlerin etkisi altındadır. Savaşlar ve sık sık değişen siyasal durumlar çok sayıda insanı yurdundan kaçmaya ve başka bir ülkeye sığınarak mülteci olmaya zorlar {bak. MÜLTEÇİ). Hem kıtlık kurbanlan, hem de mülteciler yoksulluk içinde yaşarlar ve yaşamlarını çoğunlukla yardımlarla sürdürebilirle!- , (öafc Yardim Kurumla-Rl). Kırsal bölgelerde yaşayan insanların bir bölümü, daha iyi çalışma, barınma, sağlık ve eğitim koşullarına kavuşabilmek umuduyla kentlere, hatta bazen başka ülkelere göç eder {bak. Göç). Ama, kentlerde nüfusun hızla
artması bu umutların gerçekleştirilmesini engellemektedir:
Dünyanın en yoksul ülkelerinde bir insanın ortalama yıllık geliri ABD ^ İngiltere ve öteki sanayileşmiş ülkelerdekinden kat kat düşükr tür. Bu insanlar‘yetersiz ve kötü beslenir; bu da. sağlıklı beslenenlere göre daha. sık hastalanmalarına yol açar. Bu ülkelerdeki hastahk sayısı da zengin ülkelere göre çok fazladır. Ölüm oranları, özellikle çocuk ye bebeklerde çok yüksektir. Ortalama ömür zengin ülkeler-dekinin yansı, hatta üçte biri kadardır. İnsanların çoğu okuma yazma bilmez; bu yüzden sağhk. gibi yaşamsal konularda . iyileştirme sağlayacak basit yöntemlerin bile ânlatılabil-mesi önemli bit: sorun haUne gelmektedir.
Bu ülkelerde insanlar gibi devlet de.yoksuldur. Zengin .ülkelerden aldıkları büyük borçlar karşılığında yüksek faizler öderler. Ekonomik gelişme ve toplumsal kalkınma için kısıtlı olanakları, vardır. Yoksulluğun azaltılması ve yoksullar ile daha iyi dürümdakiler arasındaki uçurumun kapatılması ise ancak ulusal ve uluslararası gelir bölüşümünün daha adil olmasıyla gerçekleştirilebilir.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*