YOSUNLAR.

Nemli ağaç gövdelerinden kayalıklara, kızgın çöllerden denizlere kadar çok çeşitli ortamlarda kadife gibi yumuşak katmanlar ya da sık öbekler oluşturarak büyüyen bitki benzeri canlılara genel olarak yosun denir. Ortak bir adla anılmakla birlikte, botanik açısından bunların bazısı gerçek bitki olarak kabul edilirken bir bölümü daha ilkel canlılar arasında smıflahdırlhr., Bunlatr dan’ gerçek bitkileri kapsayan gruba karayo-sunları, bitkiler gibi fotosentez yapabilen’^ ama öbür özellikleriyle ilkel sayılan canlıların grubuna ise suyosunları denir.

 

Ayrıca, liken-lere^ye bazı üstün yapılı bitkilere de görünümlerinin şaşırtıcı benzerliğinden ötürü yanlışlıkla “yosun” dendiği olur (bak. LİKEN),Karayosuhları
Bitkiler âleminin en basit yapılı üyeleri olan karayosunlan {Bryophyta) sp^orlu bitkilerdir. Öbür yeşil bitkiler gibi klorofil içpren ve kendi besinini üretebilen bu bitkilerin dünyanın hemen her yerine dağılmış 25 bin kadar türü vardır. Adından da anlaşılabileceği gibi birkaç aynksı örnek dışında bu türlerin büyük bölümü karada yaşar. Karayosunlan yapısal özelliklerine göre yaprakyosunları ve ciğeryo-sunları olarak ikiye ayrılır.
Yaprakyosunları genellikle dik bir gövde ve bu gövdenin çevresine sarmal olarak dizilmiş sivri uçlu minik yapraklardan oluşur.
Yastıksr öbekler halinde büyüyen bu bitki-
Kuzey Yarıküre’de yetişen bazi yaygın yaprakyosunları: 1 Polytrichum commune; 2 Tortula muralis-,
3 Schistidium apocarpum; 4 Brachythecium rutabulum; 5 Sphagnum palustre; 6 Atrichum undulatuıir, 7 Rhizomnium punctatum; 8 Bryum argenteum: 9 Aulacomnium palustre.lerin boylan genellikle 10 santimetreyi aşmaz. Bununla birlikte, 30 santimetreye kadar uzayan bazı tropik türleri de vardır. Yaprakyo-sunları çiçeksiz bitkiler olduğu için çimlenip yeni bitkiler verebilecek tohumları yoktur. Bu yüzden üremeleri, başka bir deyişle yaşam çevrimleri iki evrede gerçekleşir: Birinci evrede, olgunlaşmış bir yaprakyosununun ince uzun saplarının ucunda bulunan sporkesesi çatlar ya da kapağı açılır ve rüzgârla çevreyie. yayılan sporlar çimlenerek gametofit denen bitkiciğe dönüşür; ikinci evrede, bu bitkiciğin ürettiği eşey hücrelerinin birleşmesiyle (yani spermanın yumurtayı döllemesiyle) yeni bir yaprakyosunu oluşur. Sporofit denen bu yeni bitki tümüyle erginleşince çevreye spor saçmaya başlar, böylece olay yinelenir.Nemli yerleri seven yapraksoyunları yüksek dağların doruklarında, sıcak ve çök nemli tropik ormanlarda, hatta kuzey kutup bölgesinde bile yetişebilir. Güneşe ve aşırı sıcağa dayanıklı türleri de vardır. Çıplak kayalık ya da kumlukların üzerine ilk yerleşen bitkiler.. genellikle yaprakyosunlandır. Rizoyit denen kök benzeri uzantılarıyla toprağı ve suyu tutarak hem aşınmayı geciktirirler, hem de toprağın nemli kalmasını sağlarlar.
Yaprakyosunlannın en önemli üyelerinden biri turbalık yosunlarıdır (Sphagnum). Turbalık yosunlarının yetiştiği göller ölü yosunlann suyun dibine çöküp, yerini yenilerinin alması sonucunda giderek bitkisel artıklarla dolar. Zamanla sıklaşıp kalınlaşan bu ölü yosun katmanı “turba” denen organik birikintilere dönüşür. Turba oluşumu kömürleşme sürecinin ilk aşamasıdır.
Ciğeryosunları, kuzey kutup bölgesinden Antarktika’ya kadar her yerde rastlanabilen, hatta bazılan çöl ortamında, bazıları ise suda yaşamaya uyarlanmış en ilkel kara bitkileridir. Genellikle nemli tropik bölgelerde yetişirler.
Ciğeryosunlannm dallanmış, yassı gövdeleri vardır. Adını, bazı türlerde iyice yassılaşarak tıpkı bir karaciğer görünümüne bürünmüş yapraksı yapılarından alan bu yosunlann eskiden karaciğer hastahklarmı iyileştirebileceğine inanılırdı. Yaprakyosunları gibi bu yosun grubunun da yaşam çevrimi biri eşeyli, öbürü eşeysiz iki evreden oluşur.
Ciğeryosunları doğada minik hayvanlara yiyecek ve barınak sağlamak, kütüklerin çürümesini kolaylaştırmak, kayaların parçalanıp ufalanmasına yardımcı olmak ve toprağın aşınmasını azaltmak gibi önemli işlevler üstlenmiştir. ‘
SuyosunlarıSuyosunlan ya da öbür’ adıyla algler ancak mikroskopla görülebilen tekhücreli canlılardan metrelerce boylanabilen dev deniz yosunlarına kadar değişik biçim ve boyutlara sahip ilkel çanhlardır. Örneğin, durgun sulann üzerinde oluşan yeşil köpük birikintileri hepinizin dikkatini çekmiştir ya da çoğunuzun ayağına denizde yüzerken kaygan deniz otlan dolanmıştır. îşte günlük yaşantımızda sıkça rastladığımız bu canlılar suyosunlarıdır. Suyosunlan, adının çağnştırdığı gibi yalnızca suda yaşamaz, karayosunlan gibi duvarlarda, kayalarda, ağaç gövdelerinde ve yeterli nem bulunan her yerde, hatta kaplumbağalann kabuklanhda bile yaşayabilir.
Suyosunlarmın görünümleri her ne kadar bitkiyi andınrsa da, gerçek gövdeleri, yaprakları, kökleri ve çiçekleri yoktur. Buna karşılık, yeşil renkli klorofil pigmenti içerirler ve kendi besinlerini üretebilirler. Ama bazı türlerin içerdikleri öbür renk maddeleri (pigmentler) öylesine baskındır ki, klorofil görünmez hale gelir. Suyosunları renklerine göre yeşil suyosunlan, esmer suyosunları, kırmızı suyosunları, altın suyosunlan gibi gruplara aynhr. Örneğin, Kızıldeniz’in suyunun zaman zaman kırmızımsı görünmesinin nedeni kırmızı suyosunlandır. Suyosunları eşeyli ya da hareketli sporlarla eşeysiz olarak üreyebilir.
Suyosunlannın önemli bir bölümü denizlerde yaşar. Bunların başhcalarından biri esmer suyosunlandır. Biçimleri türden türe değişirse de, esmer suyosunlan genellikle derimsi bir sapla kayalara tutunan, üzeri hava kesecikleriyle bezenmiş, uzun, yassı, sert organlara sahiptir ve keseciklerin yardımıyla su yüzeyine yakın olarak yüzer. Böylelikle de güneş ışınlarını alarak fotosentez yapar. Esmer su-yosunlanmn bazısı, örneğin Atlas Okyanusu’ nun kıyı kesimlerinde yetişenler 6 metreye kadar uzarken Büyük ökyanus’taki bazı türlerin boyu 65 metreyi aşar. Bu dev suyosunlaAtlas Okyanusu’nun kayalık kıyılarında esmer, kirmızı ve yeşil suyosunlarının çeşitli türlerine rastlanır.
n Güney Okyanusu’nda uçsuz bucaksız sualtı ormanları oluşturur. Yeşil alglerin denizlerde yaşayan en yaygın üyelerinden biri denizma-ruludur. Deniz kıyılannda ve kayaların üzerinde bulunan bu suyosunu, marul gibi kenarlan kıvırcık, ince, yansaydam ve yeşil “yapraklarıyla” ayırt edilir. En çok sıcak sularda_ bulunan kırmızı suyosunlan ise alımlı ve zarif biçimleriyle denizaltı, yaşamına renk katar. İpliksi, tüysü ya da yassı olanları vardır. Renkleri içerdikleri pigmentlerin oranına bağlı olarak kırmızıdan maviye doğru değişir.
Suyosunlarının sayısız yararları arasında belki de en önemlisi denizlerdeki yaşama yaptıklan katkılardır. Fotosentez , yoluyla kendi besinlerini üreterek bir yandan suya oksijen kazandırıp öte yandan da denizanası, karides gibi binlerce küçük deniz hayvanına besin sağlarlar. Suyosunlannı yiyerek beslenen bu hayvanlar da balıklara hatta balinalara yem olur. Buradan anlaşılabileceği gibi, denizlerdeki besin zincirinin en önemli halkası olan suyosunlan olmasaydı, öbür üstün yapılı su canhlannın hiçbiri olamazdı.
Suyosunlarından çok çeşitli alanlarda yararlanılır, Örneğin, yüksek oranda potasyum içeren esrner suyosunlan hem gübre olarak kullanıhr,. hem de iyi bir iyot kaynağıdır. Başta kırmızı suyosunlan olmak üzere birçok şuyosunu çeşidi öteden beri özellikle, doğu ülkelerinde yiyecek olarak tüketilmektedir. Bazı kırmızı suyosunu türlerinden ise agaragar ya da kısaca agar denen, jelatinsi renksiz bir madde çıkanhr. Kozmetikten ilaç üretimine kadar çok çeşitli alanlarda kullanılan bu madde gıda sanayisinde de kıvam verici olarak dondurma, çorba, jöle ve soslara katıhr.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*