Nissan GT-R
GT-R en çok bir şeye ihtiyaç duyuyor: sürücünün dinginliği.
Yetenekli ve eğitimli sürücüler içinse WRX STI’ı gaz pedalıyla kaydırmak ve farklı kayganlıktaki zeminlerde ayarlanabilir diferansiyellerin tadını çıkartmak keyfin merkezine seyahat anlamına geliyor. WRX STI, özellikle trafiğe kapalı yollarda ve pistlerde, kendi dilinden anlayan sürücüleri, sürüş dinamiklerinin en karanlık ve en uç noktalarına götürebiliyor. Bu esnada Subarunun bir anlamda yaşam felsefesi olan “Kontrol altında uçları yaşamak” da tam anlamıyla gerçekleştiriliyor. Bu otomobil baş döndürücü limitlere ulaşırken fizik kanunlarının gazabına uğramıyor.
Nissan GT-R, cadde için üretilmiş bir yarış otomobili Japon spor otomobil felsefesine yaptığımız yolculuğun son bölümünde, her türlü yumuşaklığı kendisine yabancı tutan bir “üstün” otomobil var. Nissan GT-R, 550 çift turbo beygiri, transaks yerleşime sahip ve ışık hızında vites değişimleri yapan çift debriyajlı otomatik şanzı- manı ve arkadan itiş ağırlıklı 4 tekerlekten çekiş sistemiyle aslında dar virajlı bu Akdeniz yolları yerine bir yarış pistinde kendini evinde hisseden gerçek bir azman. Godzilla lakabıyla anılan GT-R, rakibine şimşek hızıyla saldıran bir Sumo güreşçisi gibi. GT86 nın bir kelebek zarafetindeki yol tutuşu ya da WRX STI’m insanı rahatlatan kontrol edilebilirliği GT-Ra yabancı kavramlar. Bu otomobili potansiyelinin son damlasına kadar kullanmak için bir ustanın güçlü ellerine sahip olmak gerekiyor. 4 tekerlekten çekişli ve kalkış yar- dımcılı bir canavarın direksiyonuna geçince, herkes 0-100 km/s sprintini 2,8 saniyede tamamlayabilir. Virajlar arasında hızlı olmayı, Brembo tarafından üretilen muhteşem fren sistemi sayesinde viraj girişinde son ana kadar frensiz gidebilmeyi de her beş kişiden biri başarabilir diyelim. Ama, neredeyse histerik bir güç üretme karakteri olan çift turbo beslemeli V6 ve asabi bir biçimde arkadan kayma eğilimi gösteren sürüş özellikleriyle bütünleşip şeytani hızlara ulaşıldığı için gerçek bir yarış pilotunun reflekslerine ihtiyaç duyuluyor. Ve bu da herkesin harcı değil. Nissan GT-R, yarış pistinin paralel evreninde, trafiğe çıkma izinli ve plakalı gerçek bir yarış otomobili olarak caddelerde büyük bir isim. Bununla birlikte gerçek dünyada GT-R’m ihtiyacı olan şey mütevazı bir sürücü yani ruh dinginliği. Yani Zen. Derinden gelen titreşimler yayan ve taviz vermeyen bir karakter olan GT-R, sahibini içsel bir yolculuğa ve kendisiyle yüzleşmeye götüren bir otomobil. Günün sonunda her üç otomobil de kendi felsefelerini ortaya koyarak daireyi tamamlıyor.