Warning: Undefined array key "search" in /var/www/vhosts/saglikdogasi.com/public_html/wp-content/themes/woodmart/header-elements/mobile-search.php on line 26
Warning: Trying to access array offset on value of type null in /var/www/vhosts/saglikdogasi.com/public_html/wp-content/themes/woodmart/header-elements/mobile-search.php on line 26
Warning: Undefined array key "search" in /var/www/vhosts/saglikdogasi.com/public_html/wp-content/themes/woodmart/header-elements/mobile-search.php on line 41
Warning: Trying to access array offset on value of type null in /var/www/vhosts/saglikdogasi.com/public_html/wp-content/themes/woodmart/header-elements/mobile-search.php on line 41
Allah (c.c.) âdildir. Adaletin sahibidir. Bursa evliyasından Molla
Yegân Hazretleri, bir gün şunu anlattı sevdiklerine: Resulullah
Efendimiz’in yanına develi bir köylü geldi bir gün. Ardından kalabalık
bir grup sökün ettiler. Köylü gayet sakin, öbürleri telaşlı ve
kızgındılar. Efendimize şikâyet ettiler o köylüyü: “Ya Resulullah!
Bu adam devemizi çalmış. Lütfen ondan al, bize ver devemizi
Efendimiz sordu: “Peki, şahidiniz var mı?”, “Var tabii!” deyip birilerini
gösterdiler. Onlar öne çıktı. Resulullah tam onları dinleyecekti
ki o köylünün hâli dikkatini çekti. Zira adamcağız hiç
konuşmuyor, başını öne eğmiş, bir şeyler mırıldanıyordu kendi
kendine ona doğru bakarak: “Sen bir şey söylemeyecek misin?”
diye buyurdular “Bak bunlar, senin için hırsız diyorlar. Doğruysa
develerini ver. Yoksa müdafaa et kendini!” Adam fevkalade sakin
ve rahattı “Ne diyeyim?” gibilerinden omuzlarını kaldırdı. O sırada
mucize olarak devesi başladı konuşmaya: “Ya Resulullah! İzin verirseniz
ben söyleyeyim!”, “Peki konuş!” buyurdular. Deve, o köylüye
bakarak: “Ben bu zatın yanında dünyaya geldim” dedi
“Bugüne kadar da hep bunun yanındaydım. Beni büyüten, yemimi
veren budur. Öbürleri iftira ediyorlar.” Bunun üzerine o kişiler
fena hâlde mahcup olup, başlarını öne eğdiler. Efendimiz o köylüye
dönüp: “Sen haklı çıktın!” buyurdular. Ardından sordular:
“Ama merak ettim. Az önce neler mırıldanıyordun?”, “Ya Resulullah!
Bir iftira ile karşı karşıyaydım. İçimden, ‘Yâ Rabbi! Suçsuz olduğumu yalnız sen biliyorsun Habîbin hürmetine, adaletin hürmetine bana yardım et!’ diyordum. Efendimiz öbürlerine döndüler:
‘Haydi, gidiniz davanız boşa çıktı!’ dedi.” Böylece adalet yerini
buldu ve iftiracılar boynu bükük olarak ayrıldılar.