DUYU ORGANLARI
Duyu organları, vücudumuzun dış dünyaya açılmış pencerele
ridir. Gözümüzle görür, kulağımızla duyar, burnumuzla koklar, di
limizle tat alırız. Derimizle ise, sıcağı, soğuğu, yumuşaklığı ve
sertliği hissederiz. Duyu organları bir çeşit haber alıcıdırlar. Bu
haberler, sinirler yoluyla beyne ulaştıktan ve burada değerlendi
rildikten sonra bir anlam ifâde ederler. Her duyu organı için be
yinde ayrı bir idare merkezi olduğu kabul edilmektedir. Dolaysiy-
le, bu merkezlerden birinin ârızalanması halinde, merkeze bağlı
organ sağlam dahi olsa görev yapamamakta ve gelen haberler
hiçbir işe yaramamaktadır. Ancak bunun aksi de mümkündür: Be
yindeki idare merkezi sağlam, fakat beyne haber toplayan organ
arızalı olsa; bu haberleri ilgili merkeze gönderemeyeceğinden yi
ne duyu faaliyeti gerçekleşemeyecektir. (Bakınız : Resim 18)
* Değişik ebatlarda hazır gaz ve sargı bezleri
* Değişik ebatlarda flasterler (yara bantları)
N O T : Şişeler içinde sakladığınız sıvı ilaçları ve dezenfektan
maddeleri mutlaka şişe üzerine yapıştırdığınız etiketlerle belli
ediniz. Yani her şişenin üzerine bir etiket yapıştırıp etikete şişede
ki maddenin adını yazınız.
YAPAY SOLUNUM
Bayılmış birini gördüğünüz zaman ilk yapacağınız şey, kana
ması olup olmadığını kontrol etmek; varsa derhal kanamayı dur
durmaya çalışmaktır. Bayılmanın sebebleri için “Bayılma” konu
suna bakınız.
Baygın yatan kimsenin nefesini dinleyiniz. Nefes alması dur
muş veya boğuluyormuş gibi horluyor ise vakit geçirmeden suni
(yapay) solunum uygulayınız.
D ikka t; Solunum yolunu yabancı bir cisim, kusmuk maddesi
veya geriye kaçan hastanın dili tıkamış olabilir. Boğuluyormuş gi
bi sesler çıkarması bunun en açık işaretidir.
Yapay solunuma hazırlık
* Hastayı sırtüstü yatırınız.
* Kıravatım, yakasını ve bel kayışını gevşetiniz.
* Başını geriye doğru bastırın.
* Bir elinizle alnını tutarken diğer elinizle alt çenesini aşağıya
bastırarak ağzını açınız.
* Baş ve orta parmağınızla solunum yolunu tıkayan cismi ara
yınız. Eğer dili geriye dönerek nefes yolunu kapatmış ise öne doğ
ru çekerek nefes almasını sağlayınız.
* Dilin yeniden boğaz gerisine kaçmasına mani olmak için has
tanın başını yana çeviriniz. Eğer yara ve kırığı yok ise, bütün vü
cuduyla yana çeviriniz.
Hastanın nefes yollarını tıkayan bir cisim olmaksızın solunu
mu durmuş ise sun! solunum uygulayınız.
Nasıl Yapılacak?
* Sırtüstü yatan hastanın yanma dizçökünüz.
* Yakasını ve kravatını gevşetiniz.
* Bir elinizi alnına, diğer elinizi alt çenesine bastırarak ağzını
açınız.
* Alt çenesini ayırmak için kullandığınız elinizle hastanın en
sesini yakalayınız ve başını arkaya sarkıtınız.
* Alnına bastırdığınız elinizin baş ve işaret parmaklarıyla bur
nunu sıkarak deliklerini kapatınız.
* Başını arkada tutarken derin bir nefes alınız ve ağzınızı ka
zazedenin ağzına yapıştırınız.
* Ciğerlerini hava ile dolduracak şekilde olanca kuvvetinizle
üfleyiniz. Üflediğiniz hava ile göğüs kafesi şişince ağzınızı çekiniz.
* Üflediğiniz havanın nefes yoluyla geri çıktığını ve göğüs ka
fesindeki şişliğin indiğini gözleyiniz.
* Ağzınızı tekrar kazazedenin ağzına yapıştırınız ve güçlü bir
şekilde üfleyiniz. Ağzınızı ayırıp üflediğiniz havanın çıkmasını
bekleyiniz.
* Doktor gelinceye kadar dakikada 15-20 defa aynı şekilde üf
leme işlemini tekrarlayınız.
N O T : Genellikle kapalı bir kırığın belirtileri ile burkulmanın be
lirtileri benzerlik gösterir. Ancak röntgen filmine bakılarak ayır-
dedilebilir.
Ne Yapmalı?
* Burkulan eklemin üzerine soğuk, ıslak bezler koyunuz.
* Eklemi hareket ettirmeyiniz.
* Eklem yerinin altına bir mukavva parçası koyarak sarınız.
* Gerekli tıbbî bakımı sağlaması için doktor çağırınız veya ka
zazedeyi en yakın hastahaneye götürünüz.
N O T : Eğer burkulan bölge bel kemiği ise; doktor gelinceye ka
dar hastayı döşeme gibi düz ve sert bir zemin üzerine boylu bo
yunca yatırınız.