KAVAL KEMİĞİ (TİBİA): B acak iskeletini kaval kemiği ve kam ış kemiği o lu ştu ru r. K aval kemiği iç, kam ış kemiği de dış y an d a b u lu n u r. K aval kemiği ü st ucuyla uyluk kem iği ile eklem leşirken, alt ucuyla d a ayak bileğinin “T alus kem iği” ile eklem leşir. Üst ucun iç ve dış y an ların d a b ire r kabarıklık görülür. îçtekine “K ondilus m ediali” , dıştakine “Kondilus la teralis” denir. Bu k ab a rtıla rın ü st yüzeyleri bir eklem yüzeyi ile eklem leşir. L ateral kondilin dış-alt yüzünde b ir eklem yüzeyi d ah a bulunur. Bu eklem yüzeyi kam ış kem iğinin ü st ucuyla eklem leşir. Alt u cu n iç yan ın d a “îç m alleol” denilen bir kemik çıkıntısı görülür. Bu kemik çıkıntısı ayak bileğinin iç ta ra fın d a, derininaltından hissedilebilir. îç malleolün dış yüzü ve kaval kemiğinin alt ucunun alt yüzü, birer eklem yüzeyi ile kaplıdır. Bu eklem yüzeyleri ayak bileğinin “Talus” adlı kemiği ile eklemleşirler. Alt ucun dış yanında “Kamış kemiği çentiği” denilen ve eklem yüzeyi ile kaplı bir çentik bulunur. Bu eklem yüzeyi kamış kemiğinin alt ucuyla eklemleşmiştir.
KAMIŞ KEMİĞİ (FİBULA): ince ve uzun bir kemik olup kaval kemiğinin dış yanında onunla eklemleşmiştir. Üst ucuna “Kamış kemiği başı” denir. Baş bölümünün iç yan yüzünde bir eklem yüzeyi bulunur. Bu eklem yüzeyi kaval kemiğin lateral kondilindeki dış eklem yüzeyi ile eklemleşir. Kamış kemiğinin başını, dizin dış tarafında derinin altında kolayca hissedebiliriz. Kamış kemiğinin alt ucuna “Dış malleol” denir. Bunu ayak bileğinin dış yanında bir kemik çıkıntısı olarak hissedebiliriz. Dış malleolün alt yüzünde bir eklem yüzeyi bulunur. Bu eklem yüzeyi, ayak bileğinin talus kemiği ile eklemleşir. Dış malleolün iç yan yüzünde bulunan bir başka eklem yüzeyi de, kaval kemiğinin alt ucunun dış yüzündeki “Kamış kemiği çentiği”ni örten eklem yüzeyi ile eklemleşir.
DİZ KAPAĞI KEMİĞİ (PATELLA): Tepesi aşağı bakan üçgen biçiminde bir kemiktir. Ön yüzü dizde, derinin altında kolayca hissedilebilir. Arka yüzünün üst bölümünün 3/4’ü eklem yüzeyi ile kaplıdır. Uyluk kemiğinin alt ucu, ön yüzündeki eklem yüzeyi ile eklemleşir.
16.62. AYAK BİLEĞİ KEMİKLERİ: Ayak bileği yedi kemikten kurulmuştur. Proksimal sırayı “Talus” ve “Kalkaneus” distal sırayı ise “Kuboi- deum”, “Navikulare” ve “Kuneiform” kemikleri oluşturur.
AYAK TIRNAĞI KEMİKLERİ (OSSA M ETATARSALİA): Sağ ve solda b eşer kem ik o larak b u lu n u rlar, içten dışa doğru birinci ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci metatars adını alırlar.
AYAK PARMAĞI KEMİKLERİ (OSSA DİJİTORUM PEDİS): Ayak başparmağı bir numaralı parmak olarak sayılır. Yalnız birinci ayak parmağında iki parmak kemiği bulunur, diğerlerinde üçer tane parmak kemiği vardır.
ÇOCUKLARDA DÖNER KEMİK BAŞI ÇIKIĞI: Bilindiği gibi döner kemik başının hemen altında “Döner kemik boynu” bulunur. “Ligamentum anulare” denilen bir bağ, boyun bölümünü çepeçevre sarar. Bu bağın ön ve arka uçlan hemen bitişikteki dirsek kemiğinin üst ucuna yapışır. Böylece döner kemik başıyla dirsek kemiğinin üst ucu arasındaki eklem, ligamentum anulare desteğiyle sağlamlaşmış olur. Ancak çocuklarda döner kemik başı küçüktür, ligamentum anulare ise tam boyun bölgesine oturmamıştır. Buradan da anlaşılacağı gibi, döner kemikle dirsek kemiği arasındaki eklem, çocukluk çağlarında yeterince gelişmiş ve güçlü değildir. Bu nedenle küçük çocuklarda “Döner kemik başı çıkığı” oldukça sık görülür. Bu çıkığın oluşum mekanizması şöyledir: Genellikle yürümeye henüz başlayan çocuklar ellerinden tutularak yürütülür. Çocuk düşer gibi olduğunda, düştüğünde, bir basamak çıktığında ya da indiğinde çocuğun elini tutmakta olan kişi elini bırakmaksızın onu yukarı çeker. Bu yukarı çekme anında yukarıda saydığımız özelliklerinden dolayı çocuğun döner kemik başı ligamentum anulare denilen bağın içinden geçip aşağı doğru kayarak eklemden ayrılır. Böylece bir “Döner kemik başı çıkığı” gelişmiş olur. Çocuğun ailesi böyle bir çıkığın farkına kolayca varamaz. Çünkü çocuğun huysuzlaşmasından ve o kolunu çok az kullanıyor olmasından başka bir belirti yoktur. Ancak bu kadarı bile birçok dikkatli ailenin bir şeylerden kuşkulanmasına ve böylece bir doktora başvurmalarına yetmektedir. Bıı tip çıkıklar genellikle çocuklarda görülür.
Sol üst: Normal bir ayak iskeletinin iç yadan görünümünün çizimi. Sağ üst: Ayak iskeleti. Sol orta: Diz eklemi ve diz kapağı. Sol alt: Diz kapağı kemiği. Sağ alt: Diz ekleminin iç görünümü.
Gençlerde görülmesi, önemsenmemiş ya da teşhis konmamış bir “Çocukluk çağı döner kemik başı çıkığı” olayının devamından başka bir şey değildir. Bu tip bir çıkığa neden olunmaması için küçük çocukların ellerinden, bileklerinden ya da ön kollarından tutularak yukarı kaldırılmaması gerekir. Eğer çocuğu yukarı kaldırmak ya da yukarı çekmek gerekiyorsa, çocuğun koltuk altlarından kavranarak kaldırılması yapılabilecek en doğru harekettir. Bu çıkıkların teşhisinden sonra tedavisi çok basittir. Ön kol kendi ekseni üzerinde hafifçe dışa doğru çevrildikten sonra, döner kemik başı üzerine hafifçe bastırıldığında çıkık olan baş kendiliğinden yerine oturur.