Ne zaman görebileceğim, bir daha seni
Yaşıyacağım hayalinle o güne kadar,
Güzelliğin daima sermest edecek beni,
Büyüledi gönlüm gözlerindeki humar.
Sen kırklarda keklik gibi sekerken,
Şarkılar söyliyerek esen rüzgârlar.
O tatlı gülüşü u n u ta m a m asla ben,
Kalbimi yalnız aşkının ateşi yakar.
Dalgalı saçların mey sunan dudağın,
Göğsün, boynun, belin, kalçaların,
Her şeyin ef’is, her halin çapkın,
Harınıdır bir efsun, zerafetine yakın.
Bir gün sona erecek bu ayrılık,
Bahçelerde açacak rengerenk güller.
Bahtındaki zulmetler dağılacak artık
Neşideler söylerken, sen ey dilber.