Büyük Okyanus


Notice: Undefined index: tie_hide_meta in /var/www/vhosts/saglikdogasi.com/public_html/wp-content/themes/teknolojihaber2/includes/post-meta.php on line 3

Büyük OkyanusBuzul

Dünyadaki okyanusların en büyüğü. Yer yüzeyinin üçte birini kaplayan, Kuzeyde Bering denizinden (Arktika) güneyde Ross denizine (Antarktika) kadar yaklaşık 15 500 km boyunca uzanan Büyük Okyanus’un (Pasifik Okyanusu da denir), en geniş yeri olan 5° kuzey enleminde Endenozya’dan Kolombiya’ya kadar genişliği yaklaşık 19 800 km’yi bulur. Malakka boğazının batı sınırı olarak kabul edildiği Büyük Okyanus’ta, yaklaşık 25 000 ada vardır (bu sayı yeryüzündeki öbür okyanuslarda bulunan adaların toplamından daha çoktur) ve bu adaların çoğu ekvatorun güneyindedir. Dünyanın bilinen en derin noktası olan Mariana çukuru da, Büyük Okyanus’tadır.

Büyük Okyanus’un girintili çıkıntılı kıyıları boyunca pek çok yan deniz yer alır; bunların başlıcaları arasında

Celebes denizi, Mercan denizi, Doğu Çin denizi, Japon denizi, Sulu denizi, Sarı deniz sayılabilir. Büyük Okyanus batıda Malakka boğazıyla Hint okyanusuna, doğuda Macellan boğazıyla Atlas okyanusuna bağlanır. OKYANUS TABAN!

Büyük Okyanus’un orta kesimindeki havzada, okyanus tabanında nispeten tekdüze bir görünüm gözlenir; en derin yeri 4 170 m dolayındadır. Bu bölgedeki başlıca yüzeyşekilleri, deniz dibi dağlarıdır. Büyük Okyanus’un batı kesimindeyse, dorukları deniz düzeyi üstüne çıkarak Solomon Adaları ve Yeni Zelanda gibi adaları oluşturan deniz dibi dağ sıraları ve Mariana çukuru, Filipinler çukuru Tonga çukuru gibi derin çukurlar yera-lır. En derin çukurlar, Büyük Okyanus’un batı kıyısı boyunca sıralanır.

Büyük Okyanus’un doğu kenarı boyunca uzanan Doğu Büyük Okyanus sırtı Atlas okyanusu orta sırtının uzantısıdır; uzunluğu 3 000 km’yi, okyanus tabanından yüksekliği 3 km’yi bulur.büyük okyanus

SU ÖZELLİKLERİ

Büyük Okyanus’ta deniz suyu sıcaklığı, kutuplarda donma düzeyindeyken, ekvator yakınlarında 29 °C’a kadar yükselir. Tuzluluk oranı da enlemden enleme değişir. Yıl boyunca ekvator çevresine düşen yağış oranı yüksek olduğu için ekvatordaki suyun tuzluluğu, orta-enlemlerdekinden azdır. Kutuplara doğru gidildikçe tuzluluk oranı yeniden azalır; bunun nedeni kutup bölgelerinde buharlaşmanın azlığıdır.

Büyük Okyanus’taki yüzey suyu akıntıları, Kuzey yarıkürede saatin akrep ve yelkovanının hareketleri yönünde, Güney yarıküredeyse tersinedir. (Bk. OKYANUS AKINTILARI.) Kuzey Ekvator akıntısı, Alize rüzgârlarının etkisiyle, 15 0 kuzey enlemi boyunca batıya doğru yönelir; Filipinler yakınında kuzeye doğru kıvrılarak Kuroşio (ya da Japon akıntısı) adı verilen sıcak su-akıntısını oluşturur. 450 kuzey enlemi yakınlarında, Kuroşio akıntısının sularının bir bölümü kuzeye yönelerek, Aleut akıntısını oluşturur. Kuroşio’nun geri kalan sularıysa, güneye doğru akarak, Kuzey Ekvator akıntısıyla birleşir. Aleut Akıntısı, Kuzey Amerika’ya yaklaşırken kollara ayrılır ve Bering denizindeki ters akıntının temelini oluşturur. Güney kolu, güneye yönelen yavaş akışlı Kaliforniya akıntısını oluşturur.

Güney Ekvator akıntısı, ekvator boyunca batıya doğru akarak, Yeni Gine’nin doğusunda güneye, 50 0 güney enleminde de doğuya döner ve Güney Büyük Okyanus dolaşım sistemiyle birleşir (bu sistem, Güney kutbu akıntısını da içine alır). Şili kıyılarına yaklaşırken Güney Ekvator akıntısı ikiye ayrılır: Bir kolu Horn burnu çevresinde akar; öbürü kuzeye dönerek, Humboldt (ya da Peru) akıntısını oluşturur.

İKLİM

Avustralya, Yeni Gine ve Yeni Zelanda kara parçalarının yalnızca iç kesimleri Büyük Okyanus ikliminin etkisi dışında kalır. Büyük Okyanus alanı içinde, beş farklı iklim bölgesi yer alır: Orta enlemlerdeki batı rüzgârları bölgesi; alizeler bölgesi; musonlar bölgesi; tayfunlar bölgesi; ekvatora yakın yerlerdeki durgun bölge. Batı rüzgârları her iki yarıkürede de orta enlemlerde eser ve mevsimlere bağlı olarak sıcaklıkta belirgin farklılıklar yaratırlar. Adaların çoğunun bulunduğu ekvatora yakın yerlerde alize rüzgârları eser ve sıcaklıklar yıl boyunca çok az değişir (21-27 °C).

Musonlar bölgesi, Büyük Okyanus’un batı kesiminde Japonya ile Avustralya arasında yeralır. Bu iklim bölgesinin özelliği, kış aylarında kıta içlerinden okyanusa, yaz aylarındaysa tersine esen rüzgârlardır. Sonuç pla-rak yağmur mevsimleri ortaya çıkar. Tayfunlar bati ve
güneybatı Büyük Okyanus’ta sık sık büyük hasara yol açarlar. En sık görüldükleri bölge, Japonya’nın güneyi, Filipinler’in orta bölgeleri ve Mikronezya’nın doğusu arasındaki üçgen biçiminde bölgedir. Durgun bölgelerin biri Orta Amerika’nın batı kıyılarının açığında, öbürü batı Büyük Okyanus’un ekvator bölgesindedir. Her iki bölgede de nem oranı yüksek, bulutsuz günlerin sayısı çoktur ve rüzgârlar (ender olarak eserler) hafiftirler. YERBİLİM

Andezit hattı, Büyük Okyanus’taki en önemli bölgesel özelliktir. Büyük Okyanus havzasının derin, baz özellikli yerli kayaç topluluklarını, kıyılarındaki karaların asit özellikli yerli kayaçlarından ayırır. Andezit hattı, Kaliforniya açıklarındaki adaların batı kıyısını izleyerek Aleut adalarının güneyinden geçer; Kamçatka yarımadası, Kuril adaları,Japonya, Mariana adaları ve Solomon adalarını izleyerek Yeni Zelanda’nın doğusuna uzanır. Birbirinden farklı iki bölge arasındaki bu hat, Albatros sıradağlarının batı kıyısı boyunca kuzeye doğru ilerleyip, Güney Amerika ve Meksika’yı aşarak, yeniden Kaliforniya kıyılarının açıklarındaki adalara döner. Endonezya, Filipinler, Japonya, Yeni Gine ve Yeni Zelanda-Asya ve Avustralya kıtalarının güney yönündeki bütün uzantıları bu hattın dışında kalır.

Andezit hattının içinde Büyük Okyanus orta havzasının belirgin özelliği olan derin çukurlar, doruklan yüze■ çıkmış denizdibi yanardağları ve yanardağ kökenli adalar bulunur. Çöküntülerden dışarı doğru yavaş yavaş akan bazalt yapılı lavlar, dorukları suyun üstüne yükselerek ada topluluklarını oluşturmuş büyük yanardağların oluşmasına yol açmıştır. Andezit hattının dışında çok sayıda etkin yanardağ bulunur: Ateş çemberi ya da Ateş kuşağı diye adlandırılan kesim, dünyada etkin yanardağların en çok olduğu yerdir.

KARA PARÇALARI

Büyük Okyanus’taki en büyük kara parçası Avustralya kıtasıdır. Avustralya’nın 3 200 km güneydoğusunda, okyanusun en büyük ada grubu olan Yeni Zelanda ye-ralır. Büyük Okyanus’taki küçük adaların çoğu 300 kuzey ve 30° güney enlemleri arasında, Güneydoğu Asya kıyıları önünden Easter adasına doğru uzanırlar. Büyük Okyanus havzasının geri kalan bölümünde kara yoktur. Havvaii, Easter adası ve Yeni Zelanda’yı birbirine bağlayan büyük Polinezya üçgeni Cook adaları, Markiz adaları, Samoa adaları, Cemiyet adaları, Tokelau iadalan, Tonga adaları ve Tuamotu adalarını içine alır. Ekvator’un kuzeyi ile Tarih Değiştirme Çizgisi’nin batısı arasında, Mikronezya’ya bağlı pek çok küçük ada (Caroli-ne adaları, Marshall adaları, Mariana adaları,|vb.)bulu-nur. Büyük Okyanus’un güneybatı köşesindeki Mela-nezya’nın adalarının en büyüğü Yeni Gine’dir. Mela-nezya’mn öbür önemli ada grupları arasında Bismarck adaları, Fici adaları, Yeni Kaledonya, Solomon adaları ve Vanuatu sayılabilir.

Büyük Okyanus’taki adalar başlıca dört tipe ayrılır: Kıtalarla bağlantılı adalar, yanardağ kökenli adalar, mercan kayaları yükselmiş mercan platformlarının oluşturdukları adalar. Kıtalar ile bağlantılı adalar, Andezit hattının dışında kalırlar (Yeni Gine, Yeni Zelanda ve Filipinler bu adalardandır); yapı olarak yakınlarındaki kıtayla bağlantılıdırlar. Yanardağ kökenli adalar, yanardağlar tarafından oluşturulmuşlardır ve çoğunda etkin yanardağlar yeralır. Bunların başlıcaları arasında Bou-gainville adası, Havvaii ve Solomon adaları sayılabilir.

Üçüncü ve dördüncü tip adalar, mercan adalarıdır. Mercan kayalıkları, okyanus yüzeyinin hemen altında akan ve yapısında bazalt bulunan lav üstünde oluşmuş, alçak yapılı oluşumlardır. Avustralya’nın kuzeydoğu-

kalma fosilleriyle karşılaşılan iri bekçi köpeğinin soyundan türediği sanılan köpek ırkı. İri ve güçlü bir köpek olan büyük Pirene köpeği, Pireneler’de koyun sürülerine bekçilik etmede kullanılır. Yüksekliği omuzdan yere 81,3 cm, ağırlığı 56,7 kg dolayındadır. Başı büyük ve güçlüdür; üçgen kulakları, düz ve kalın tüyleri, gene tüylü bir kuyruğu vardır. Rengi, ya tümüyle beyaz olur ya da başında kahverengi (ya da gri) benekler bulunur.

Büyük Rift Vadisi

Ortadoğu ve Doğu Afrika’da büyük çöküntü alanı. Doğu Afrika’da Zambezi ırmağının denize döküldüğü yer yakınından Kızıldeniz’e, oradan da kuzeyde Şeria ır-
« 7^.**
,0f
*y.
Büyük Rift Vadisi, Suriye’den Mozambik’e kadar 4 800 km boyunca uzanır; dünyanın en büyük kırık çizgisidir. Genişliği ortalama İ56 kmjolan Büyük Rift vadisinin tabanında, pek çok göl yeralır.
.ı *
tr ı?‘
# »s* 4’,
ma ve yoğun orman kıyımı, doğanın yeniden canlanmasını engellemiştir.

XIX. yy’dan başlayarak AvrupalIların, Akdeniz kıyısından iç kesimlere doğru ilerlemeleri sonucu egemen^ likleri altına aldıkları Büyük Sahra bölgesi, günümüzde 10 bağımsız devlet arasında paylaşılmıştır. Fas, Cezayir, Tunus, Mali, Nijer, Çad ve Sudan, Büyük Sahra’nın geniş bölgelerini ellerinde tutmaktadırlar. Ayrıca Moritanya, Mısır ve Libya’nın da büyük kesimleri Büyük Sah-ra’dadır.

Yüzeyşekilleri ve yerbilim. Büyük Sahra’nın orta kesimindeki yüksek topraklar, Cezayir’in güney kesiminden Mali’nin kuzeydoğusuna, Çad’a ve Sudan’ın batısına kadar uzanan ovalar, yaylalar ve dağlardan oluşur. Bu yüksek kesimin ortalama yükseltisi yaklaşık 180 km’den 360 km’ye kadar değişir. Yüksek topraklar kesiminin ortasında iki dağ sırası yükselir: Cezayir’deki yükseltisi 3 003 m’yi bulan Ahaggar (Hogar) dağları; Çad’daki yükseltisi 3 415 m’yi bulan, çölün en yüksek noktası olan Tibesti kütlesi. Daha güneyde, Nijer’de de Air kütlesi yeralır.

Büyük Sahra’nın batı kesimi, Atlas okyanusu kıyılarından başlayarak yavaş yavaş yükselen tekdüze görü-
mağı vadisine kadar uzanan bir dizi rift vadisinden oluşan Büyük Rift vadisi, 4 800 km’den uzun dev boyutlu bir çöküntü alanıdır. Atlas okyanusu orta sırtının karadaki kolunu oluşturur ve büyük bölümüne Doğu Afrika Rift Sistemi adı verilir. Pleyistosen döneminde, Afrika kıta kalkanının sıkışmaya uğramasıyla oluşmuştur. Tabanında birçok göl (Turkana gölü, Malavi gölü, Tangan-yika gölü, vb.) yeralır. Victoria gölü de, Orta Afrika’nın doğusunda,(Büyük RiftiVadisi1 ninidoğu ve batı kollan arasındadır.
Büyük Sahra
Büyük Sahra’da esen rüzgârlar sonucu oluşan kum tepeciklerinin yüksekliği 180 m’yi bulabilir. Büyük Sahra günümüzde çorak bir bölge olmakla birlikte, 10 000 yıl kadar önce birçok gölü, akarsuyu ve ormanı bulunan bir bölge olduğu kanıtlanmıştır. 1981 ‘de uzay mekiğinden yapılan radar incelemesiyle kumların altındaki Taş Devri’nden kaldığı düşünülen yerleşme merkezleri görüntülenmiştir
Dünyanın en büyük çölü. Atlas okyanusundan|Kızıl-deniz’e,i Nijer ırmağı ve Çad gölünden Atlas okyanusu ve Akdeniz’e kadar uzanan Büyük Sahra’nın (kısaca Sahra da denir), güney sınırını oluşturan Batı Afrika otlakları Sahel diye adlandırılır (Arapça, çölün “sahil”i anlamında; bu bölge haritada taramalı olarak belirtilmiştir). 9 000 000 km2’lik yüzölçümü, sürekli artmaktadır.

İklim tarihi ve fosilleşmiş kalıntılar, Büyük Sahra’nın birbirini izleyen yağışlı ve kurak dönemler geçirmiş olduğunu kanıtlamaktadır. Alize rüzgârları kuşağının güneye doğru yön değiştirmesi sonucunda ortaya çıkan son kuraklık dönemi, günümüzden yaklaşık 3 000 yıl önce başlamıştır. Çöl sınırı boyunca aşırı hayvan otlat-

Büyük Sahra’nın yüzeyinin büyük bolumu hamadalar ya da regler adı verilen çakıllar ve taşlarla kaplıdır. Bitki türleri son derece sınırlıdır. Sert çevre koşulları, akasyalar, vb. geniş kök sistemleri bulunan dayanıklı türler dışında, bitki, yaşamasına izin vermez.
nümlü ovalar ve yaylalardan oluşur. Bu tekdüze görünümde yalnızca yer yer kumtaşı tepelerine rastlanır. El Cof, İgidi ergi ve Seş erginin uçsuz bucaksız kum çölleri dışında kalan kesimlerse, seyrek kumlar ve çakıllarla örtülüdür. Büyük Sahra’nın kuzey kesimindeki vadiler, Atlas dağlarından güneye doğru uzanan ovalarla kesilmiştir. Libya’nın güneyindeki Fizan havzası ve Cezayir’deki Büyük erg de, geniş kum çölleriyle örtülüdür. Libya çölü, Doğu Sahra’nın kuzey kesimini oluşturur. Nil ırmağının doğusunda Nübye çölü ve Arabistan çölü yeralır.

Kambriyen (günümüzden 3 980 milyon-600 milyon yıl önce) öncesinden kalma kayaçların önce kıvrılıp, sonra aşınarak çıplak bir yüzey haline gelmeleriyle platformu oluşan Büyük Sahra’nın büyük bir kesimi daha sonra sular altında kalmış ve geniş alanlar kumtaşı ve kireçtaşı çökeltileriyle kaplanmıştır. Orta kesimdeki yüksek toprakları oluşturan yanardağ kökenli yüzeyşekille-ri 3. ve 4. Zamanlardan kalmadır. Dördüncü Za-man’da, Büyük Sahra’da yağışların bol olduğu sıralarda, yüksek kesimler büyük ölçüde aşınmış, havzalarda çökeltiler birikmiştir. Büyük Sahra’nın toprakları ince, ama verimlidir; yalnızca % 20’si kumla kaplıdır.

İKLİM

Büyük Sahra’nın üstündeki kış yüksek basınç sistemleri, kuzey kesimine yılda 100 – 200 mm yağış getirir. Yaz mevsiminde, Gine körfezinden gelen nemli muson rüzgârları, Sahel’den iç kesimlere kadar ulaşır. Yaz mevsiminde ortalama yağış 250 – 500 mm arasında, kış mevsimindeyse, 127 mm’nin altında kalır. Bununla birlikte, genel olarak alındığında, Büyük Sahra’nın yıllık yağış ortalaması 127 mm’den azdır ve geniş alanlara zaman zaman yıllarca yağış düşmez.

Büyük Sahra aynı zamanda da çok sıcak bir bölgedir: Yıllık sıcaklık ortalaması 27 °C. Yüksek sıcaklık ve bulutsuz gökyüzü nedeniyle buharlaşma oranının yüksek olması, bağıl nemin % 25’i aşmamasına yol açar: Büyük Sahra dünyada bağıl nem oranının en düşük olduğu yerdir. Büyük Sahra’nın bazı kesimleri yılda 50 – 75 gün rüzgâr etkisinde kalır ve esen rüzgârlar hayvan ve bitki yaşamını kurutur. İklimin genellikle değişmemesine
karşın, İ.Ö. 3000’den bu yana süreleri giderek uzayan kuraklık dönemleri sık sık yaşanır. 1968-74 arasında Sa-hel’de yaşanan kuraklığı, 1980 yıllarında bir başkası izlemiştir.

Akarsular, bitki topluluğu ve hayvan topluluğu. Büyük Sahra’da daha yağışlı dönemlerde oluşmuş geniş, kuru akarsu yatakları ya da vadi ağları vardır. Yağışlara bağlı olarak dönem dönem ortaya çıkan çok sayıda akarsu, günümüzde bu vadilerin bazılarını doldururlar. Söz konusu geçici akarsular (vadlar), Atlas dağlarından ve orta kesimdeki yüksek topraklardan, çevredeki havzalara (zaman zaman geçici tuzlu bataklıklar ya da sebhalar ortaya çıkar) doğru akarlar. Birçok vadide ya da alçak basınçlı alanlarda sulamayla tarım için yeterli yeraltı kaynakları (ya da vahalar) bulunur. Nil ırmağının çığırını denetim altına alan Assuan barajı, sulama projeleriyle çevresindeki çöl alanlarının küçülmesini ve Mısır’ın tarıma elverişli alanlarının aşağı yukarı % 35 oranında artmasını sağlamıştır.

Çölün bazı bölgelerinde, hiçbir bitkiye rastlanmaz. Kuzey kenarları boyunca, kuraklığa ve sıcak iklime uyum sağlamış kurakçıl çalılara rastlanır. Alçak basınç alanları etkisindeki kesimlerde çimenler, vadilerde ve vahalarda hurma ağaçları yetişir. Sabel’de, dikenli ağaçlar ve ağaçlandırılmış otlaklar yeralır. Yüksek topraklar kesiminde böcekler, kemiriciler, sürüngenler ve ceylanlar yaşar; iç kesimlerde bile bazı hayvanlara rastlanır.

Nüfus ve ekonomi. Büyük Sahra’da yaşayan nüfusun önemli bir bölümü (yaklaşık 2 milyon kişi), çölün sınırlarındaki vahalarda ve daha az çorak yüksek topraklar kesiminde toplanmıştır. Genel nüfus yoğunluğuysa, km2’ye yalnızca 0,2 kişidir. Büyük Sahra halkının çoğunluğunu Arapça konuşan müslümanlar oluşturur. Çölün kuzeyinde ve batısında Arapların yanı sıra, Ber-berilere rastlanır. Ahaggar’daki Tuaregler,Tibesti1deki Tibbular ve Batı Sudan’daki Nübyeliler farklı, özgün kişiliklerini korumuşlardır.

Gruplar halinde mevsimlere bağlı olarak otlaktan otlağa göçen göçebeler ile yerleşik topluluklar arasında
Kumtaşından oluşmuş büyük blokları çöl rüzgârlarının yavaş yavaş aşındırması görkemli görüntülere yol açmıştır. Büyük Sahra’nın büyük bölümünün insan yaşamasına elverişsiz olmasına karşın, yeraltı kaynakları dolayında (vahalar) yerleşmeler kurulmuştur. Büyük Sahra halkının 2 milyondan çoğuysa, mevsimlere bağlı olarak otlaktan otlağa yer değiştiren göçebelerdir.

 

Rate this post

Notice: Undefined index: tie_hide_share in /var/www/vhosts/saglikdogasi.com/public_html/wp-content/themes/teknolojihaber2/single.php on line 65
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*