Kândal

Kândal, Kamboçya’nın ortagüney kesiminde il (khet). Mekong (Mekongk) Irmağının doğusunda, içinden Sab ve Basâk ırmaklan-nın geçtiği 3.812 km2’lik bir alanı kaplar. Ayrı bir yönetim birimi olan başkent Phnom Penh’i çevreler; güneyde Vietnam sınırına dayanır. Mekong Irmağının sulan yıllık muson taşkınlarında prek denen yüzlerce yataktan geçerek Sab ve Basâk ırmaklarına dökülür. 1975’ten sonra tamamlanan Tnâot Irmağı üzerindeki Kâmpöng Kântuöt Barajı, Rcessei Srok Irmağı üzerindeki baraj, büyük ırmaklar üzerindeki yeni setler ve öteki su projeleri, ilin tarımsal potansiyelini artırmıştır. Normal yıllarda sulamadan yararlanarak çok sayıda tarla ürünü, meyve ve sebze yetiştirilir. Bunların başlıcalan pirinç, mısır, patates, fasulye, şekerkamışı, muz, pamuk, soya fasulyesi ve hintyağı tohumudur. Yetiştirilen elyaflı bitkilerin başında kapok (minder ve yastık içi olarak kullanılan koza kırpıkları) ve jüt gelir. Tatlı su balıkçılığı da önemlidir. Sanayi kuruluşları arasında Dei Eth’deki kontrplak fabrikası, Bek Chan’daki seramik fabrikası, S’ang’daki dokuma fabrikası ve Prek Pnöu’ da, Sab Irmağı üzerinde yer alan tersane sayılabilir. Baset Dağında (phnum) kaolin ve çeşitli taşlar çıkarılır. İlden geçen çok sayıda önemli kara ve demir yolu Phnom Penh’i Kamboçya’nın öteki illerine bağlar. İl merkezi, Phnom Penh’in hemen güneyinde yer alan Ta Khmau’dur. Nüfus (1987 tah.) 838.000.

Kandarya Mahadeva, Hindistan’ın Mad-hya Pradesh eyaletindeki tarihsel Khacraho kentinde bulunan Şivacı tapınak. Ayrıca bak. Khacraho.

kandaşlık, ortak atalar dolayısıyla kan bağına dayanan akrabalık.

Akrabalığın temelini, kan bağı ya da evlilik ilişkileri oluşturur. Bazı toplumlarda, evlilikten kaynaklanan daha dolaylı ilişkiler (örn. eltilik), evlat edinme yoluyla oluşan yakınlıklar ya da vaftiz ana babalığından kaynaklanan törensel bağlar da akrabalık olarak kabul edilir; bunlardan sonuncusuna sanal ya da törensel akrabalık denir. Yalnızca atalan ortak olanları kapsayan kandaşlık ise evrensel bir akrabalık biçimidir.

Çağdaş anlamıyla kandaşlık genetik bir kavramdır. Ataların, çeşitli özelliklerini sonraki kuşaklara genetik olarak aktarması kan aracılığıyla değil, hücre çekirdeğindeki kromozomlarda bulunan genler yoluyla gerçekleştiğinden, kandaşlık terimi aslında biyoloji açısından yanlıştır. Kromozomlar nükleik asitler (DNA) ile proteinlerden oluşur. DNA, kromozomda genleri taşıyan bölümdür ve protein bireşimlenmesini (sentez) sağlayıp denetlemek üzere özgün biçimlerde kodlanmıştır. Ana babanın kodlanmış özelliklerinin bir bölümü DNA yoluyla çocuğa aktarılır. DNA’da taşman genetik belirleyicilerin yanı sıra çocuk üzerinde, dölüt aşamasındaki çevre koşullan gibi başka biyolojik etkiler de vardır. Hatta, öğrenme yoluyla gerçekleşen kültürel bir kalıtımdan da söz edilebilir; bu tür kalıtım, bireyin beslenme gibi alışkanlıklan, dolayısıyla da büyüme ve gelişme üzerinde etkili olur. Genetikte kandaşlık, bir arada bulunan genetik özelliklerin, yani özgün geno-tiplerin ortaya çıkma olasılığını etkiler. Ana babanın ortak atalanndan gelen ve tüm canlılann temel yapı taşı olan nükleik asitler ile proteinlerin bireşimlenmesi ve denetlenmesi yeteneğinin sonraki kuşaklara aktanl-ması, kandaşlığın temelini oluşturur.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*