PİSİBALIĞI,
yanyüzergillerden, yassı gövdeli yaygın bir balık türü (Limanda). 20-40 cm. boyunda, sırtı pürtüklü ve esmer, alt yüzü pulsuzdur. Gözlerinin ikisi de üst yüzde bulunur. Denizlerin kumluk dip kısımlarında yaşar. Türkiye sularında çok bulunur. Eti lezzetlidir. Yaldızlı pisi (Pleuronectes platessa) denen bir diğer türüyse daha büyüktür (70 cm. kadar). Manş Denizi ve Atlas Okyanusu’nda yaşar. Akarsu ağızlarına kadar girdiği görülür. Gözlerinden göğüs yüzgecine kadar bir dizi kemik kabartı taşır. Rengi turuncu benekli, esmerdir. Eti lezzetlidir.
PİSİSTRATOS (yaklaşık olarak İ.Ö. 600, ? – 527 Atina ?), Atina tiranı. Solon’un yeğeni olduğu söylenir. İ.Ö. 561 yılında köylülere ve odunculara dayanarak Atina Al<ropo lü’nü ele geçirdi. Atina soylularının
muhalefeti karşısında kenti terk etmek zorunda kaldıysa da ele geçirdiği Pangaion altın madenleri sayesinde ücretli askerlerden bir ordu kurdu. Eretria, Thebai, Naksos tiranlarının yardımını da sağlayarak Atina’ya girdi ve iktidarı ele geçirdi. Onun tiranlığı zamanında Atina en parlak dönemlerinden birini yaşadı. Zenginlerin topraklarına el koyarak köylülere dağıttı. Soyluların gücünü ve etkinliğini kırdı. Ticaret ve zanaatı geliştirdi. Emlak ve toprağa koyduğu vergiyle Atina hâzinesi zenginleşti, bayındırlık faaliyetleri yürüttü. Atina’da ilk genel kitaplık, onun zamanında yapıldı. Psistratos zamanında Ège, Marmara ve Karadeniz’de pek çok koloni kuruldu. Karadeniz ticareti için çok önemli olan Çanakkale Boğazı’ndaki -Sigeon (Yenişehir) kenti işgal edildi. Gelibolu Yarımadası’nda Fllaid’ler ailesinden Miltiades’in bir prenslik kurmasına yardım ederek burayı da denetimine almış oldu. Ölümünden sonra yerine oğlu Hipparhos geçti.
PİSKOPOS, papazlığın en yüksek aşamasına ulaşan ve belli bir bölgenin ruhani yönetimiyle görevlendirilen kilise adamı. Katolik piskoposlar; papaz atama ve yargılama hakkına sahiptir. Atama biçimleri çok karmaşık olmakla birlikte son söz papanındır. Piskoposlar, papa seçimlerinde önemli rol oynarlar. Protestan piskoposlarının makamı, reformu kabul eden kiliselerin çoğunda aynen korunmuştur.