Bhemen hemen nereçfe bulunabilecekleri hakkın¬da bilinecek pek fcir şe^ kalmamış okluğu k^ıısiıia varılmıştır.
Fakat geçen y|»n Ağustosunda Avustralyanın New South V^tes^de iki çiftçi bunun tam tersini kanıtladılar: Onlâr bir ağacın kökü altında buldukları ağır ^ir topağın içinden 5,4 kilogram¬lık saf alto çıkarmayubaşardılar, değeri 2.750.000 TL. ediyordu. Hemen hemen o sıralarda Avustral¬ya’n inen eski yerlilerinden iki kişi Batı Avustral¬ya’da topraktan bir “Kuvars Yumrusu” çıkardı. Götürdükleri bankada onlara bunun 1.250.000 TL. kıymetinde olduğunu söylediler.
Yazdanberi bu gibi haberler gazetelerin sayfalarını doldurdu ve binlerce insan çadırları, arabaları ve özel gezi römorklarıyla Perth’in Kuzey Doğusuna doğru fırladılar. Avukat Bili Harris, Perth’deki yazıhanesini kapadı, iki Avus¬tralya dolarına maden şehri Cue’nun yakınında bir altın arama ehliyeti satın aldı ve işe başladı. Üç ay geçmeden 30.000 dolar kazandı. Genellik¬le orada altın arayanlar haftada 500 dolar kazanıyorlardı, hem de hiç bir vergi ödemeden.
Eski banka memuru Trevor Eyden Nisandan beri 550.000 TL. değerlide altın bulmuştu. İlk buluşunu tanıdıklarından birini görmeye gittiği bir Kamping yerinde yapmıştı: 5,5-ons, ki bu 50.000 TL. demekti.
Altın arayıcılarının kullandıkları, kürek, sivri uçlu ufâk kazma, kepçe ye uzun çizmeler bugüne kadar değişmemiştir/ yalnız Avustralya altın arayıcılarının altın arama sırasında bugün kullandıkları en önemli araç madencilerin maden ararken kullandıkları bir arama aygıtının geliştiril¬miş, modern şeklidir.
Bu sondenin pahalı modelleri iki kilo
ALTIN, SARI GÜÇ!
Altının kimyasal simgesi “AU” dur, latince “aurum” dan. Kırmızımtırak sarı bu soylu ağır madenin özgül ağırlığı – 79,32 g/cm dür; ergime derecesi 1,063 C, kaynama derecesi ise 2966 C civarındadır.
, Kimyasal bakımdan altın, asitlere, bazlara ve alkaliklere karşı büyük bir direnç gösteren soylu bir kâraktere sahiptir.
Kuzey Amerika, Urallar, Güney Afrika ve Avustralya’da bulunan a/t/n madenle-rinden başka okyanuslar da dünyanın en büyük altın kaynaklarıdır. Denizlerde erimiş tuzlar halinde milyonlarca ton altın bulunmaktadır. Yalnız bugüne kadar yapı¬lan geniş araştırmalara rağmen deniz suyundan altın çıkarmak için İktisadî, ucuz bir yöntem bulunamamıştır.
ağırlığındadır, o yavaşça zeminin üzerinde gezdirilir ve üç metre derinliğe kadar toprak içinde bulunan cisimleri haber verir. Yalnız doğrudan doğruya altını göstermez.
Eski altın arayıcılarının söyledikleri şu özde¬yiş, AvustralyalI arkadaşları için de hâlâ doğru¬luğunu korumaktadır: “Altın hissedilir, dostum, fakat bu uzun süren bir şeydir.”
Avustralya’daki altın patlamasına rağmen, Güney Afrika hâlâ dünyanın en büyük altın üreten ülkesidir. İkinci Sovyetler Birliği gelmek¬tedir, bunlarla ilgili tam rakamlar bilinmemek¬tedir.
Fakat hergün bir Sovyet “altın bombardıman uçağı” Zürich-Kloten’e iner ve Sibiryanm sonsuz ormanlarından çıkarılan altını İsviçre Bankala¬rında kâğıt paraya dönüştürür Siyaset ideoloji başka, bu iş başkadır, onların hiçbirinin “barbar maden” karşısında şansları yoktur.
HOBBY’den