KONUMUN SINIRLARI
Sartre’a göre konum, konumda olma olgusu değildir, ama kendi için varlığın konumda bulunduğu koşullardır. “Her hakikat ve her eylem, bir çevreyi içerir,” der Sartre. Demek ki, Sartre’a göre tarihsel konumlar çeşitlilik gösterir, ama değişmeyen, “insanoğlunun dünyada olmasıdır, orada çalışmasıdır, ötekilerin arasında olmasıdır ve dünyada ölümlü olmasıdır”. Bu konumun sınırları, hem nesnel hem de özneldir: Nesneldir, çünkü bunlara her yerde raslarız; özneldir, çünkü bunlar yaşanan şeylerdir ve insan onları yaşamazsa, yani kendi varoluşunda kendini onlara oranla belirlemezse hiçbir şey değillerdir. Bundan ötürü, özgürlüğüme ilişkin her tasarı, konumun bu sınırlarım aşma, geriletme, olumsuzlama ya da bu konuma uyma denemesidir. Gene bu anlamda her özgürlük tasarısı, belli bir konuma oranla bir “bağlanma”dır; ama aynı zamanda bu konumun bir “yok edilmesidir”; çünkü, tasan, kendini konuma oranla ortaya koyarak, bu konumla olan oranını dönüşüme uğratmaya, anlamım değiştirmeye yönelmekte-
Üçüncü Zaman’da ortaya çıkıp Dördüncü Zaman’da çoğalan glip-todonun (bir memeli hayvan türü) fosil kabuklarının altına sığınması, Moğolların kullandığı keçe çadın, Seylan adasında Vedalarm bann-mak için kullandıkları mağaralar, Buzul devrinde kullanılan mağaraların içine kurulan kulübelere ilişkin olarak ortaya çıkarılan en eski bulgular, konutun insanlık tarihinde oynadığı koruyucu rolü açıkça
bar düzenleme işlerinde de e lidir. Üstelik gemi yapımmdf tekneleri), otomobil yapu (kamyon, karavan) ve hava (planör) da kontrplaktan yarı lir. Aynca, tiyatro ve sinen korlarıyla maketlerin ortaya ması ve paket eşya iletimi iç reken tabla, sandık, vb.’nin mmda da kontrplak sık kull bir gereçtir.
dir. Özgürlüğümün bu bağlı benim tüm sorumluluğumu c rir