KİMYADA KÖK
Bir molekülden blok halinde ayrılı ya ve fajrklı yapıdaki bir başka m< külün bileşimine girmeye yatkın o atom kümesine kök adı verilir.
2
-OH hidroksil köküne, suyun H-OH, alkollerin R-OH (sözgelimi, etilalkol: C2H5-OH), fenollerin Ar-OH (sözgelimi, fenol: C6H5-OH), bazı bazların M-OH (sözgelimi, sodyum hidroksit: Na-OH) moleküllerinde raslamr; bu -OH hidroksil kökü bir değerliklidir ve bir molekül içinde, bir değerlikli bir atomla yer değiştirebilir. -NH2, aminojen köküne H-NH2’de(amonyak))R-NH2’de (aminler) ve R-CO-NH2’de (amidler) raslamr. Hidrokarbon türevi olan organik köklerin adı, hidrokarbonun adınm-son takısı yerine “il” .konarak oluşturulur: -CH3 metil kökü, -C2H5 etilkökü;bu köklerden bazılarına özel adlarda yer verilmektedir (vi-nil kökü: CH2 = CH-).
Kökler iki değerlikli de olabilirler. Sözgelimi, = CO karbonil kökü ya da
Birinin buyruğu altında bulunma, özgür olmama durumu.
Batı’da serflik kaybolurken, Amerika kıtasının sömürgeleştirilmesinin gerekleri ve koşullan Avrupa devletlerini en ilkel biçimiyle köleliği canlandırmaya itmiştir.
ZENCİ TİCARETİ
İspanyollar, Portekizliler, daha sonra öbür Avrupalı fatihler Amerika kıtasında işgal ettikleri bölgelerdeki halkı yerlerinden etmişler, bazılarını da öldürmüşlerdi. Geri kalanlarsa zorla çalışmaya karşı koyuyorlardı. Bunun üstüne Afrika’mn oluşturduğu çok geniş insan kaynağına başvuruldu. Ama böylesi bir işgücü aktarılması da zora başvurulmadan düşünülemezdi. Böylece Gine körfezi esir tüccarlarından Amerikan tarım işletmecilerine denizaşırı zenci ticareti başladı. 1550’den 1850’ye kadar üç yüzyıl boyunca, İspanyol, Portekiz, İngiliz ve Fransız gemileri 15-50 milyon Afrikalıyı sömürgelere taşıdılar. 1650’den sonra yoğunlaşan taşıma öyle kötü koşullarda yapılmaktaydı ki, yakalanan zencilerin % 15’i taşıma sırasında ölüyorlardı. Bununla birlikte, zenci esir ticareti kazançlıydı ve ana ülkede büyük servetlerin doğmasına katkıda bulunuyordu.
ZORLA ÇALIŞTIRMA VE ŞİDDET
Karayipler’de, Brezilya’da ya da Kuzey kıyılarında karaya çıktıktan sonra, köle, satılmak için birkaç ay bekleyebilirdi. Tarım işletmelerinde satın alman zenciler zorla çalıştırılıyorlardı. Kölenin yaşamı tarla ile köle ma-
= NH iminojen kökü iki değerlikli köklerdir. Kök kavramı biçimsel yapıya bağlıdır, çünkü köklerin çoğu serbest halde yalıtılamazlar. Sözgelimi, -NH4 amonyum kökünü yalıtmak için yapılan bütün girişimler hep amonyağın oluşmasıyla sonuçlanmaktadır.
SERBEST KÖKLER
Birleşik halde bulunmayan kökler serbest kök olarak adlandırılırlar; bu köklerin yaşam süresi çok kısadır. İlk serbest’kökler (C6H5):ıC formüllü tri-fenilmetil kökü [(C6H5)C-C (C6H5)3 formüllü, renksiz heksafeniletan billurlarının çözünmesi sırasında oluşur] gibi ağır köklerdi. Kökteki karbon simgesinin üstüne yerleştirilen bir nokta, çiftleşmemiş bir elektronu gösterir; bu
hailesi arasında geçmekteydi. Köle mahallesinde, farklı kökenlerden gelen zenciler, efendilerinin din ve dillerinden bazı öğeler alarak özgül bir yaşam biçimi yaratmak zorunda kaldılar. Zenci kiliseleri, değişik konuşma özelliği böylece oluştu ve varlığını sürdürdü. Her işletme kendi kendisine yetmeye çalışıyordu ve köleler alt derecedeki görevlerin tümünü üstleniyorlardı: Böylece hizmetçiler ve sanatkârlar sınıfı oluşuyordu ve bunlar Avrupa kültür modeliyle bütünleşmeye isteyerek yöneliyorlardı. Aralarından özgürlüklerini ilk kazananlar örgütlü ayaklanmaları yönettiler. Gerçekten, modem köleliğin tarihi şiddetle doludur. Kölelere uygulanan çok katı disiplin beyaz efendilerin yaşadığı sürekli korkunun belirtisinden başka bir şey değildi. XVI. yy’dan XVIH. yy’a kadar Karayipler kanla bastırılan zincirleme ayaklanmalara sahne oldu. Güçler dengesinin ve yörenin coğrafyasının elverişli olduğu yerlerde (|amaika, Küba, Haiti) kaçak köle toplulukları oluştu ve bunlar dağlarda toplanarak sömürge çiftçileriyle sürekli mücadele ettiler.
Bununla birlikte, aynı biçimde sert de olsa kölelik, İspanyol ve Portekiz sömürgelerinde radikal bir ırkçılığın doğmasına neden olmadı ve yoğun olarak görülen melezleşme, özgür kılınanların oluşturduğu orta sınıflara sömürge toplumuyla bütünleşme olanağı sağladı. Ama bunun tersine Kuzey Amerika’da, ırk ayrımı güçlü bir biçimde ortaya çıktı ve zenci topluluğu boyun eğme, kaçma ya da Gabriel Prosser’in 1800’de yürüttüğü gibi başkaldırmadan başka çıkış yolu bulamadı.
da, kökün son derece etken olır kısa bir yaşam süresi bulunm. rektiğini açıklar. Oksijenli ort kök hemen (C6H5)3C-0-0-C ( formüllü renksiz bir peroksit c rur.
Bütün serbest kökler doymamış dadırlar; bu serbest köklerin t likleri, oluşum halindeki cisimle le (H#,yani atom haldeki hidrojeı şılaştınlabilir. Uzun süre hafif sı kökler elde etmek için çalışılmış örnek 1929’da Paneth aynaları yiyle ortaya -çıkmıştır.
İki atomlu serbest kökler, ya tayfları aracılığıyla saptanmışli Özellikle organik kimyadaki 1 tepkime, gerek aynı molekül i gerekse bir molekülden bir baş] kök göçleri sayesinde gerçekli