Yazar Arşivi: kozlu

Mucizeleri Herkes Yaşıyor Aslında

MUCİZELER

MUCİZELER Alışkanlık perdesiyle körleşen gözler, her biri bir kudret mucizesi olun mevcutlara, gafletle, sıradan şeylermiş gibi bakar. Bu yüzden, gün gelir, “il açık mucizeleri bile akıldan uzak gö-tüp inkâra yeltenir. Nitekim, içinde yaladığı herşeyin öylesine oluverdiğini zanneden nazarlara, Âdem’in topraktan yaratılışı da sığmaz, ateşin İbrahim’i yakmaması da. Onlara göre, Musa’nın asasının vurduğu yerden su çıkarması da, Yunus’un balığın karnında yaşadığı ...

Devamını Oku »

Beşiğini Getirip Önüne Koydu

beşik

Bir genç annesinin sözünü dinlemedi. Dertli kadının gönlü ateş gibi yandı. Gitti, beşiğini getirip önüne koydu: “Ey eski halini unutan çocuk” dedi. “Daima ağlayan âciz bir yavruydun. Gece ve gündüz koşardım yardımına.. Şu beşiğin içinde, bir şeye yetmezdi gücün… Yüzüne konan bir sinekten incinir ve onu kovamazdın. Ya daha öncesi! Ana rahminde rızkın göbekten gelmez miydi? Göbek kesilince, bir cankurtaran ...

Devamını Oku »

Musa ve Firavun Hikayesi

firavunun_resmi

Musa ve Firavun Hikayesi Fransız Müslüman Prof.Dr. Maurice Bucaille, dünyaca tanınan “Kitab-ı Mukaddes, Kuran ve Bilim” eserlerinden 20 sene sonra yine ilim dünyasını avağa kaldıran müthiş bir eser yazdı. “Musa ve Firavun” adını taşı-van bu kitap, yine Mukaddes Kitaplar il  bilim arasında karşılaştırmalar yapıyor. Bucaille, kitabın en başından sonuna kadar şu gerçeği sık sık dile getiriyor: “Kur’an ile modern ilmî ...

Devamını Oku »

Dünya Su Problemi Ve Cennetten Beslenen Nehirler

cennetten beslenen nehir

Dünya Su Problemi Ve Cennetten Beslenen Nehirler Vücudun yüzde 70’i sudur. İnsan 80 güne kadar ac durabilir. Fakat ancak birkaç gün susuz yaşayabilir. Su da devamlı olarak tabiatta devretmektedir. Bu-<jün içtiğimiz suyu, bir zamanlar başkalan içmiş veya kullanmıştır. Su probleminde esas nokta suyun dünyada her yerde aynı şekilde dağılmamış olması, insanlann çok olduğu yerlerden ziyade, meskûn bölgelerin uzağında bulunması, her ...

Devamını Oku »

TÜRKELİ

TÜRKELİ rinden (Arapça ve Farsça) etkilenerek biçimlendirdiği dönemdir. Bu dönem de kendi içinde iki evre olarak tasarlanır: a) Ortak Orta Asya Türkçesi, b) Çağatay, Kıpçak ve Oğuz lehçelerine dayanan Türk yazı dillerinin oluştuğu dönem. Yeni Türkçe (15.-20. yüzyıl) dönemi, Orta Asya Türk lehçelerinin oluşumunu tamamladıkları (Özbekçe, Kıpçakça vd.), Batıda da Türkmence ve Azerice ile Anadolu’da Türkçe -Arapça-Farsça karışımı bir yapma ...

Devamını Oku »

BUHAR TÜRBİNİ, GAZ TÜRBİNİ TÜRBÜLANSLI AKIŞ

BUHAR TÜRBİNİ, GAZ TÜRBİNİ TÜRBÜLANSLI AKIŞ, bir akışkanın herhangi bir noktasındaki hızının, zamana göre hem doğrultu hem de büyüklük bakımından değişiklik gösterebildiği düzensiz akış biçimi. Tür-bülanslı akışta, akışkan içinde burgaçlar oluşur ve akışkanın momen-tumunda ani değişimler meydana gelir. Akışın laminer akıştan türbü-lanslı akışa geçişi, kritik Reynolds sayısı adı verilen bir değerde gerçekleşir. İp gibi yükselen bir sigara dumanının bir süre ...

Devamını Oku »

TÜRBE

TÜRBE, genellikle ünlü bir kimse için yaptırılan ve içinde o kimsenin mezarı bulunan yapı. Bazı türbelerde, o ünlü kişinin ailesinin de mezarları bulunur. Türbeler çoğu zaman mimarlık değeri yüksek olan güzel yapılardır. Bölge ve devirlere göre değişik tipte türbeler yapıldı. Örneğin Anadolu’daki Selçuklu türbeleri, bazen dört köşe bazen de silindir biçimlidir. İran’daki Selçuklu türbeleri tuğladan yapılmıştır ve aynı malzemeyle süslenmiştir. ...

Devamını Oku »

TÜNEL

TÜNEL, bir yandan öbür yana geçebilmek için dağ, yer, su vb. altlarından yapılan yol. Genellikle dağ, kent içi ve sualtı olmak üzere üç gruba ayrılır. Dağı delerek yapılan tünel, demiryolu, karayolu ve suyolu geçişini sağlar. Kept içi tüneli, kent içinde yayalar ve taşıtların kolaylıkla hareket etmesini sağlamak amacıyla yapılan tüneldir. Sualtı tüneli de deniz, göl ve ırmaklarda önceden hazırlanan tünel ...

Devamını Oku »

TÜMÜLÜS

TÜMÜLÜS, üzeri toprak ya da taş yığınıyla örtülmüş mezar. İlkçağ’da özellikle ünlü devlet adamları ve komutanlar mezarlara eşyalarıyla birlikte gömülürler, bu arada yanlarına değerli süs eşyaları da konurdu. Bu ölülerin daha sonra rahatsız edilmemeleri için de mezarların üstleri toprak ya da taş yığınlarıyla örtülürdü. Tümülüslerin belirli bir yükseklikleri yoktu. Daha çok ölünün önemine göre çeşitli yüksekliklerde olabilirlerdi. Anadolu ve Trakya’da ...

Devamını Oku »

TÜKÜRÜK

TÜKÜRÜK kısmı kovandan ayrılarak namludan dışarı çıkarken kovan içerde kalır. Mekanizma kolu geri çekildiğinde kovan kendiliğinden dışarı fırlar ve yeni fişek namluya sürülür. Otomatik mekanizmalarda fişeğin ateşlenmesi sırasında barutun yarattığı itme gücü mekanizmayı otomatik olarak geri iter, bu arada boş kovan dışarı atılarak yeni fişek sürülür. Otomatik tüfeklerde mermileri içinde bulunduran şarjör mekanizmanın altından tüfeğe takılır. Kabza, tüfeğin atış yapılırken ...

Devamını Oku »

TÜFEK

TÜFEK dördüncülük, Yugoslavya’da Üs-küp’te düzenlenen yarışmada Başarı Ödülü kazandı. “Beygirname” (1969) ve “Paşaname” (1970) adlı albümleri yayımladı. Üslubunun en önemli özelliği, hoşgörüye dayanan bir eleştiri anlayışı ve yalın çizgileridir. TÜFEK, uzun namlulu hafif ateşli silah. 16. yüzyılın ilk yarısında keşfedilen tüfek, namlusunun arkasına yerleştirilen barutun, çakmaktaşından çıkan kıvılcımla ateşlenmesi sonucu küçük bilya şeklindeki mermisini fırlatıyordu. Kullanılması zor ve hantal olduğundan ...

Devamını Oku »

TÜBİTAK

TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu), 1963 yılında özel bir yasayla kurulmuş olan, Başbakanlığa bağlı bilimsel kuruluş. TÜBİTAK’ın kuruluş amacı, pozitif bilimler alanında temel ve uygulamalı araştırmaları geliştirmek, teşvik etmek ve düzenlemedir. Kurum birçok birimden meydana gelmiştir. Temel birimlerden biri Bilim Kuru-lu’dur. Bilim Kurulu, beşi matematik, fizik ve biyoloji; dördü uygulamalı bilimler alanında yapıt, araştırma ve buluşlarıyla tanınmış; biri ...

Devamını Oku »

TUZ GÖLÜ

TUZ GÖLÜ, İç Anadolu’da, Türkiye’nin ikinci büyük golü. Uzunluğu 90 km., en geniş yeri 35 km.dir. Deniz yüzünden 925 m. yükseklikte bulunan gölün yüzölçümü 1.500 km.2’ye kadar çıkabilir; fakat çok sığdır (en çok birkaç metre). Eşme-kaya, Dondurma ve İn sularıyla beslenir; bu havzada yer alan Melendiz Suyu göle ulaşamaz. Kışın göl çanağı tamamen suyla dolar; tuz birikmesi durur. Yazın ise ...

Devamını Oku »

TUTUŞ

TUTUŞ, Tacüddevle (1062, 7-1905 Rey), Suriye Selçukluları’nın ilk hükümdarı. Alpaslan’ın oğlu, Melrk-şah’ın kardeşidir. Melikşah tarafından Suriye meliki tayin edildi. Kısa süre içinde Filistin ve Suriye’nin Akdeniz kıyıları dışında, Suriye’ye egemen oldu.’ Anadolu _ Selçuklu Hükümdarı Süleyman Şah ile yaptığı savaşı kazandı. Süleyman Şah bu savaştan sonra öldü. Melikşah’ın ölümünden sonra Büyük Selçuklu İmparatorluğu tahtını ele geçirmek ve sultanıazam olmak için ...

Devamını Oku »

TUTAK

TUTAK esans kokuculukta ve ilaç sanayiinde kullanılır. Ayrıca meyvesinin kabuğundan reçel, suyundan şurup yapılır. Türkiye’de Akdeniz ve Ege bölgelerinde yetiştirilir; 1980’de 12.000 ton turunç elde edilmiştir. TUTAK, Ağrı iline bağlı ilçe ve bu ilçenin merkezi olan kasaba. Murat Irmağı kıyısında kurulmuştur. Halkının başlıca geçim kaynağı hayvancılık ve kavun-karpuz yetiştiriciliğidir. Yüzölçümü 1.562 km2, ilçe nüfusu 33.946, merkez nüfusu 4.599 (1990). TUTANKAMÇN ...

Devamını Oku »

TUZ

TUZ, bir asit ya da bazın nötrleşmesiyle meydana gelen elektrovalent bileşik. Minerallerin önemli bir kısmı (başta adi tuz, yani sodyum klorür) tuzdur. Tuzlar genellikle iyonik katı bileşiklerdir ve bu nedenle iyi bir elektrolittirler. Zayıf asitlerin ya da bazların tuzları suda kısmi bir hidrolize uğrarlar. Anyonunda asit hidrojeninin bir kısmını taşıyanlara “asit tuz”, yapılarında yalnızca metal ya da amonyum katyonları (NH4+) ...

Devamını Oku »

TUYUG

TUYUG, aruz ölçüsünün belli bir kalıbıyla yazılan dört dizelik nazım biçimi. Kafiye düzeni rubainin aynıdır, aruzun failâtün fâilâtün fâilün kalıbıyla yazılır. Tuyug terimi “duy-” kökünden türemiştir. Cinaslı maninin, rubai biçiminin etkisiyle tuyug biçimine dönüştüğü sanılmaktadır. Nazım biçimi olarak özellikle 14. ve 15. yüzyıllarda Çağatay ve Azeri şairlerince geliştirilmiştir. En başarılı tuyug örneklerini veren de Ali Şir Ne-vai’dir.

Devamını Oku »

TUVALU

TUVALU Yüzölçümü : 26 km.2 Nüfusu : 8.200 (1987) Başkenti : Fongafale Resmi dili : İngilizce Dini : Protestan Para birimi : Tuvalu Doları TUVALU, Büyük Okyanus’un ortasında 8 atolden oluşan takımadalar ve bu takımadalar üzerinde kurulu bulunan devlet. İngiliz Uluslar Topluluğu üyesi olan Tuvalu’nun yüzölçümü 26 km.2, nüfusu 8.200, başkenti Fongafale’dir. Resmi dili İngilizce (Tuvalu dili de konuşulur), dini ...

Devamını Oku »

TUTMOSİS III

(İ.Ö. 1504’e doğ-ru-1450, ?), 18. sülaleden Mısır firavunu. II. Tutmosis’in oğludur. İ.Ö. 1505’te babasının ölümü üzerine firavun oldu, fakat yaşı küçük olduğundan memleketi, karısının annesi Kraliçe Haçepsut yönetti (İ.Ö. 1505-1483). III. Tutmosis’in görçek saltanat dönemi, Kraliçe Haçepsut’un ölümünden sonra başladı (İ.Ö. 1483-1450). Döneminde büyük fetihler yapıldı. Suriye ve Filistin, Mısır’ın egemenliğine girdi. Bu büyük fetihlerin kazancıyla Mısır’da büyük imar hareketlerine ...

Devamını Oku »