18 Mart Çanakkale Zaferinin Önemi ve Çanakkale Şehitleri Anma Günü
18 Mart Çanakkale Zaferi 101. yılını kutlamaya hazırlanıyor. Çanakkale destanının öyküsü, şiirleri ve 18 Mart’ın önemi
Tarihimizin destansı öyküleri arasında yer alan 18 Mart yaklaşıyor. 8 Mart bizler için ne anlama gelir? Bu senetarihimizin en önemli destanlarından biri olan Çanakkale Zaferi bu yıl 101.yılı kutlanacak. 18 Mart Çanakkale Zaferi ve destansı öyküsü yeniden göğsümüzü kabartacak. 1915-1916 yılları arasında gerçekleşen I. Dünya Savaşı’nda Gelibolu Yarımadası’nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında gerçekleşen deniz ve kara muharebeleri başarısı hakkında bir çok il, ilçe ve okullarda 18 Mart Çanakkale Zaferi ile ilgili şiir okumaları yapılacak. Savaş deniz de 19 Şubat 1915’de başlayıp 18 Mart 1915 bitmiş, kara da ise 25 Nisan 1915’de başlayıp 9 Ocak 1916 yılında Osmanlı’nın zaferi ile sonlandı. Tam 101 yıl önce bugün uğruna binlerce şehit verilen Çanakkale destanı İngiliz ve Fransız donanmalarının geri püskürtülmesi ile yazmıştır.18 Mart Nedir? Çanakkale zaferinin önemi, 18 Mart Çanakkale Zaferinin önemi ve 101. yıl kutlamaları, Çanakale şiirleri, Çanakkale Türküsü ve Çanakkale Savaşı ile ilgili bilmeniz gerekenler haber içeriğinde. ”Çanakale geçilmez, Vatan bölünmez.”
ÇANAKKALE ŞİİRLERİ
On sekiz Mart günü güneş doğuyor,
Alkanlar akıyor Çanakkale’de,
Şanlı Türk ordusu arşa varıyor
Hesaplar soruyor Çanakkale’de
Denizden karadan tutmuşlar yolu,
Devletler birleşmiş kurmuş oyunu,
Oturmuş masada yazmışlar sonu
Mehmedim vuruyor Çanakkale’de
Taşınmaz toprağım, bükülmez başım,
Daha on sekize varmıştı yaşım,
Tükenmiş cephanem, bitmişti aşım,
Mehmedim yürüyor Çanakkale’de
Al Bayrağa gücün yetermi senin,
Attığın tohumlar bitermi senin
Denize gömüldü gördük bedenin
Mehmedim gürlüyor Çanakkale’de
Anzakları tutmuş sürmüş ileri,
Kurşunu yiyince çekilmiş geri,
Koymuş genç Mehmedim uğruna seri,
Destanlar yazıyor Çanakkale’de
Yer gök duman olmuş bu neyin nesi
Mustafa Kemal’in gürledi sesi
Bu milli coşkudur sardı herkesi
Bir millet yürüyor Çanakkale’de
Türk’üz Türk oğluyuz kanımız bayrak,
Zamanı bir bilip günü sayarak,
Ova taş demeyip dağı yararak,
Mehmedim yürüyor Çanakkale’de
Aldığın kumaştan kaftan biçilmez,
Bu su size zehir olur içilmez,
Adı Çanakkale inan geçilmez,
Mehmedim şan katar Çanakkale’de
BAYRAĞIM
Şehit kanlarıyla, vermişim rengini,
Gökten Ay’la-Yıldızı koparmışım;
Yüreğimi koymuşum sana, yüreğimi;
Birde vatan sevgimi….
Dalgalan ey şanlı Bayrağım;
Sen dalgalan, ben coşayım,
Uğruna destanlar yazayım!…
Delikanlımın damarındaki kansın,
Sen, cansın, canansın.
Yansın, bu yürekler sana yansın;
Vatan aşkıyla yansın
Dalgalan ey şanlı Bayrağım;
Sen dalgalan, ben coşayım,
Uğruna destanlar yazayım!…
Sevgisin, Mutluluksun, Umutsun;
Aşksın, Destansın, bulutsun;
Sen bensin, Benliğimsin…
Sana, canım feda olsun!….
Dalgalan ey şanlı Bayrağım;
Sen dalgalan, ben coşayım,
Uğruna destanlar yazayım!…
ÇANAKKALE SAVAŞI
Çanakkale Savaşı, I. Dünya Savaşı sırasında 1915–1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası’nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir.[9] İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya’yla güvenli bir erzak tedarik ve askeri ikmal yolu açmak, başkent İstanbul′u zaptetmek suretiyle Almanya′nın müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı’nı seçmişlerdir. Ancak saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Kara ve deniz savaşı sonucunda iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir.
Osmanlı İmparatorluğu, Almanya’nın Rusya’ya savaş ilan ettiğı 1 Ağustos 1914’ün hemen ertesi günü, Almanya ile bir ittifak antlaşması imzalamıştır. Bu antlaşma, imparatorluğun eninde sonunda Almanya’nın ana gücünü oluşturduğu İttifak Devletleri safında fiilen savaşa gireceği anlamına gelmektedir. Enver Paşa, fiilen savaşa girmeyi, seferberliğin tamamlanmamış olması ve Çanakkale Boğazı savunmasının tamamlanmaması gibi gerekçelerle ertelemeye çalışmıştır. Ancak Almanya, bir an önce savaşa fiilen girilmesi için baskılarını sürdürmüştür. Bu baskılar, Akdeniz’de İngiliz donanması önünden çekilen Goeben ve Breslau savaş gemilerinin İstanbul’a gelmesiyle bir oldu bittiye getirilmişti. Daha sonra Osmanlı Donanması’na bağlı bir grup gemiyle Karadeniz’e açılan bu gemiler 27 Ekim 1914 tarihinde Rus limanlarını bombalayınca Rusya, Osmanlı İmparatorluğu’na savaş ilan etmiştir.
Birleşik Krallık Donanma Bakanı Winston Churchill, 1914 yılı Eylül ayında Çanakkale Boğazı’nın donanmayla geçilerek İstanbul’un işgalini öngören bir planı Başbakan Herbert Asquith’e vermiştir. Plan, çeşitli evrelerden geçerek uygulamaya kondu ve Birleşik Krallık ve Fransa gemilerinden oluşan bir donanmanın Boğaz’a geniş çaplı saldırıları 1915 Şubat ayında başlatıldı. En güçlü saldırı ise 18 Mart 1915 günü uygulamaya konuldu. Ancak Birleşik Donanma ağır kayıplara uğradı ve deniz harekatından vazgeçmek zorunda kalındı.
Deniz harekatıyla İstanbul’a ulaşılamayacağı anlaşılınca bir kara harekatıyla Çanakkale Boğazı’ndaki Osmanlı sahil topçu bataryalarını ele geçirmek planı gündeme getirilmiştir. Bu plan çerçevesinde hazırlanan İngiliz ve Fransız kuvvetleri 25 Nisan 1915 şafağında Gelibolu Yarımadası’nın güneyinde beş noktada karaya çıkarılmıştır. İngiliz ve Fransız çıkarma kuvvetleri her ne kadar Seddülbahir ve Arıburnu sahillerinde köprübaşları oluşturmayı başardılarsa da Osmanlı kuvvetlerinin inatçı savunmaları ve zaman zaman giriştikleri karşı taarruzlar sonucunda Gelibolu Yarımadası’nı işgalde başarılı olamadılar. Bunun üzerine sahildeki kuvvetler takviye edilmek için Arıburnu’nun kuzeyinde Suvla Koyu’na 6 Ağustos 1915 tarihinde yeni kuvvetlerle bir üçüncü çıkarma yapılmıştır. Ancak 9 Ağustos’ta Kurmay Albay Mustafa Kemal’in Birinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen karşı taarruzunda İngiliz Komutanlığı ihtiyat tümenini ateş hattına sürerek sahilde tutunmayı ancak başarabilmiştir. Mustafa Kemal ertesi gün Kocaçimentepe – Conk Bayırı hattında yeni bir karşı taarruz gerçekleştirmişti, bu hattaki Anzak birliklerini de geri atmıştır. İngiliz ve Anzak kuvvetlerinin İkinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen genel taarruzları ise Osmanlı savunmasını aşamamıştır. Tüm bu gelişmelerin sonrasında İngiliz, Anzak ve Fransız kuvvetleri Gelibolu Yarımadasını 1915 yılı Aralık ayı içinde tahliye etmiştir.
ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ
Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni
Of gençliğime eyvah
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Ana ben gidiyom düşmana karşı
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde bir uzun selvi
Kimimiz nişanlı kimimiz evli
Of gençliğim eyvah
Çanakkale üstünü duman bürüdü
On üçüncü fırka harbe yürüdü
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde toplar kuruldu
Vay bizim uşaklar orda vuruldu
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde bir dolu testi
Analar babalar umudu kesti
Of gençliğim eyvah
Kaynak: Ajans Haber