1918: karar aşaması
Osmanlı cephesi. 1918 yazında Filistin’deki Osmanlı-İngiliz cephesi, Ürdün’den Akdeniz kıyısındaki Yafa’ya kadar uzanıyordu. İyice küçülmüş olan üç Osmanlı ordusunun ikisi cephenin batısında, biri de doğusunda bulunuyordu. Osmanlı ordularına komuta e-den Liman von Sanders, doğuda bir saldırı beklediğinden bu kesime ağırlık vermeye başladı. Böylece, Allenby, 10 eylül 1918’de cephenin batısında l’e 19 üstün kuvvederle Osmanlı savunmasını çökertti. Açılan yolda hızla ilerleyen süvari birlikleri kıyı şeridinden hızla geçtikten sonra, iç kesime yönelerek kuzeydeki çekilme hadannı kestiler. Doğuda da geri çekilmeye başlayan Osmanlı birlikleri, Hicaz De-miryolu’na bağlı hadarı tutan Arapların baskınlarıyla karşılaştılar. Ingiliz birlikleri hızla harekete geçerek 1 ekimde Şam’a, 25 ekimde Ha-lep’e girdi. Otuz sekiz günde 560 km ilerleyen Ingilizler, 5 bin kayıp vererek 75 bin tutsak aldılar.
Irak’ta 1918 başlarında Kifri harekâtıyla önü açılan bir İngiliz birliği, İran’dan geçerek Bakû savunmasına katıldı. Dicle yönünde kuzeye ilerleyen İngiliz ana kuvvetleri Musul’a girmek üzereyken, Osmanlılar teslim oldu. 30 ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi itilaf Devlederi’ne Boğazlar’a girme, gerekli gördükleri stratejik yerleri işgal etme, Osmanlı liman ve demiryollarını kullanma olanağım verdi. Ayrıca, Osmanlı Devleti askerlerinin hepsini terhis edecek, Arabistan, Suriye ve Irak’taki birlikler de İtilaf kuvvetlerine teslim olacaktı.
Batı cephesi ve Balkanlar. Hindenburg’un, en yakın çalışma arkadaşı Ludendorff’un kesin zafer veya en azından barış görüşmelerinde avantajlı bir konum sağlayacağını düşündüğü Alman saldırısı, 21 mart 1918’de başladı. Cephenin birçok stratejik noktasında Almanlar temmuz başına kadar ağır yaralar aldılar ama bunların hiçbiri kesin sonucu belirleyici değildi. 18 temmuzda, Fransızların Château-Thierry’de başlattıkları karşı saldırı Almanları çok hırpaladı. Tüm ilerlemeleri boşa giden Alman Ordusu, ağustosta Hindenburg hattının gerisine çekilmek zorunda kaldı. Amerikan takviyesi ve yeni silahların (tank, uçak, top) seri üretimi sayesinde İttifak kuvvetleri gerek asker, gerek malzeme açısından tartışılmaz üstünlük kazandı. Öldürücü darbe, Balkan cephesinden geldi. Franchet d’Esperey’in ordusu, 15 eylülde Bulgar birliklerini ezip geçti. Avusturya-Macaris-tan’m güneyde savunması kalmamıştı. Böylece, Almanya’nın, Ingiliz general Allenby’nin Türklere karşı üstün geldiği yakındo-ğu savaş alanıyla her türlü bağlantısı koptu. Habsburg İmparatorluğu, ekim ayı sonunda Vittorio Veneto komutasındaki Ital-yanlar tarafından çökertildi. Bunun üzerine, I. Kari, ateşkes imzalamak zorunda kaldı. Almanya da kendi içinde çözülmeye başlamıştı. Kiel’deki filoda isyan baş gösterdi. Köln ve Münih’te halk ayaklandı. Berlin’de de Spartakus birliği karışıklık yaratıyordu. Huzuru yeniden sağlamak ve Bolşeviklerin iktidara gelmesini engellemek isteyen II. Wilhelm, 10 kasımda tahttan feragat etti. 11 kasım sabahı ateşkes imzalandı. Aym tarihte Berlin’de cumhuriyet ilan edilmiş bulunuyordu.