Padişahlar
DAMAT İBRAHİM PAŞA,N evşehirli, osmanlı sadrazamı (Ürgüp, Muşkara 1660-Istanbul 1730). Genç yaşta İstanbul’a geldi. Eski sarayda görevli bulunan akrabası Mustafa efendinin yardımıyle helvacılığa alındı; baltacı oldu. Bir süre sonra saray evkafı kâtipliğine ve kızlarağası yazıcılığına yükseldi. 1703’te, Mustafa II Edirne’ye gidince, şehzade Ahmed’in hizmetine girdi. Mustafa II’nin öldürülmesinden sonra padişah olan Ahmed III, onu Haremeyn muhasebeciliğine getirdi. Şehit Ali Paşanın sadareti sırasında, hükümdara gösterdiği fazla yakınlık sebebiyle bu görevden azledil-‘ di. Bu sırada Venediklilerden alınan Mq-ra’da (1715) mevkufatçılık* görevi verilerek, bölgenin arazi tahririne memur edildi; ba-, şarı gösterince Niş defterdarı, Petervaradin bozgunundan sonra baş imraihor, bir süre sonra da vezaret rütbesiyle sadaret kaymakamı tayin edildi. Fatma Sultan ile evlenerek damat, 1718’de de Nişancı Mehmed Paşanın yerine sadrazam oldu.
Sadrazam İbrahim Paşa çeşitli imar hareketleri yanında, devletin bozulan İdarî teşkilâtını düzeltmeğe ve sosyal müesseselerin ıslahına çalıştı. Fakat Batının yeniliklerine fazlasıyle önem vermesi ve devlet memuriyetlerine kendi akrabalarını getirmesi, aleyhinde hareketlere sebep oldu. Bu sırada İran ile savaşa girdi (1723) ve Ruslarla 1-ran’a karşı anlaşma yaptı. Fakat Tahmasb kulu Nadir Hanın müdahalesiyle yenilmesi düşmanlarının sayısını ve etkisini arttırdı. Bu karışık anda patlak veren Patrona isyanında Ahmed III tarafından sarayda boğduruldu (30 eylül 1730); Şehzadebaşında yaptırdığı sebilin yanında gömüldü. . Ulemaya ve şeyhlere önem veren Damat İbrahim Paşa bilgili bir yöneticiydi; şair ve hattattı; Lâle devrini açtı; sanatçıları korudu. Çoğu İstanbul, Nevşehir ve Ürgüp’te olmak üzere birçok hayır eserleri yaptırdı: Şehzadçbaşmda Fatma Sultan ile birlikte yaptırdığı dârülhadis, mescit, sebil ve kü-tüpane, Hocapaşa’da mescit, dârülhadis, hamam, Yeni postahanenin arkasında mu-allimhane, sebil, çeşme ve çeşitli yerlerde çeşme ve binalar ve Sadâbâd*daki cami dikkate değer eserleridir. Ayraca doğum yeri olan Muşkara’da cami, medrese, mektep, kütüphane, çeşme, hamam gibi binalar yaptırdı ve bu köyü, Nevşehir adiyle kaza merkezi haline getirdi.