Ateş ve tunç

Ateş ve tunç

Ateş ve tunç

Ateş ve tunç

İnsan, madeni ilk kez 6000 yıl kadar önce, Batı uygarlığının başlangıcı sayılabilecek bir dönemde kullandı. Daha önceleri, belki de bir saldırgana karşı kullanmak için topladığı taş parçaları, artık Neolitik (Cilalıtaş devri) çağda düzeltilmiş, keskin araçlar ve silahlar haline getirilmişti. Ancak, şimdi elde yeni bir malzeme vardı: Yumuşak bakır. Belki de insanlar, bunu ilk kez saf maden halinde bulmuşlar ve döverek istedikleri biçimi vermişlerdi. Bakır, saf halde bulunmaz olunca, içinde bakır bulunan maden filizleri eritilerek elde edilmeye başlandı. Kısa süre sonra insan, oldukça yumuşak olan bakırın kalayla karıştırılması sonucunda daha sert, daha kullanışlı bir alaşımın, yani tuncun yapılabileceğini keşfetti. Böylece insanın önünde, ustalığını kullanabileceği yepyeni alanlar açılıyordu.

Maden Kullanımının Artması

En uzun Bakır devri, eski Mısır’da M.Ö. 5000 dolaylarındaki I. Sülaleden, tunç kullanımının başladığı M.Ö. 3700 yıllarına kadar sürdü. Ancak tunç nesneler daha da önce, bakırı ilk kez kullandıkları bilinen ilk kentli halk olan Sümer-ler tarafından, Mezopotamya’nın
kent devletlerinde yapılmıştı. Sü-merlerin de bakırı, Anadolu’daki ticaret voluyla sağladıkları sanılır.

Doğu Avrupa’da bulunan bazı bakır yapıtların tarihi, Sümerlerin-ki kadar eski olmakla birlikte (4), genel olarak Avrupa’da Tunç devri Anadolu’dan 1000 yıl sonra başlamıştır (1,5).

Orta Asya çölleriyle dağlarının ardında kendi çizdiği yolu izleyen büyük Çin uygarlığı, M.Ö. 1500’den sonra seramik, yeşim taşı ve tunçtan ince işlemeli kaplar yapmaya başlamıştı. Ama okyanusların ötesindeki Orta Amerika halkları gibi bazı eski toplumlarda, bu süre içinde hiç maden kullanılmadı.

Teokratik Sümer ülkesinde rahipler, aristokratik Mısır’da ise kamu görevlileri ve yöneticileri, bu ilk uygarlıkların yaratıcıları oldular. Çalıştırılmaları, öldürülmelerinden daha yararlı olan savaş tutsakları, ilk köleler olarak, gene bunlar tarafından kullanıldı. Böylece bir kısmı madenden yapılma, kullanım ve lüks eşyalarına gerekseme doğdu. Varolan işgücü, zanaatçıların, araç ve süs eşyası yapımı gibi ustalık isteyen işlerde çalışmalarına olanak sağlıyordu.

Bununla birlikte hâlâ en büyük sınıf, köylü çiftçilerdi. Bunlar da,
Neolitik dönemde tahta ve ağaçtan yapılan saban, çapa, balta ve öteki kesici araçların madenden yapılmış olanlarını gereksiniyorlardı. Savaş zamanlarında birçok köylü askere alınıyor, tarihin başka dönemlerinde olduğu gibi, barışçı maden işçiliği, tunçtan miğfer, savaş baltası, kargı ucu. kama ve daha sonra da kılıç üretimine uyarlanıyordu.

Tunç Devri Başarıları

Hem Mezopotamya hem de Mısır’da köle emeğiyle çok büyük kutsal yapılar gerçekleştirildi. Mezopotamya’da piramit biçiminde «ziggurat»lar, hem gökyüzü gözlemleri için, hem de tapınak olarak kullanılıyordu. Mısır’daki piramitler bugüne dek yapılmış en büyük ve en görkemli mezarlardır. Gömülen her Mısırlı seçkinin yanına, öbür dünyaya götüreceği süs ve ev eşyaları konuyordu. Şimdiye kadar bulunmuş mezarların en iyi korunanı olan firavun Tutanka-mon’un mezarında tunç, altın, gümüş, fildişi ve camdan yapılmış lüks eşyadan oluşan bir servet bulunmuştur. 18 yaşındaki bu nispeten önemsiz firavunun, bütün bunlara hak kazanmış olması, bir zamanlar çok daha büyük stoklarla

olu mezarların bulunduğuna kanıt ayılmaktadır.

Mısır uygarlığı birkaç büyük arışıklık dışında, üç bin yıldan azla sürdü. Buna karşılık, Mezo-otamya’daki uygarlıklar yüzyılları birlikte gelip gittiler. M.Ö. 2350 e yazıyı ve tekerleği bulan Sü-ıerler ortadan kayboldu ve yerle-ine Akkadlar geldi. Akkadlar ise, rkalarında Tunç devrinin en bü-ük heykeli olan ve hâlâ bozulma-an duran savaşçı kral I. Sargon’-ın heykelini bıraktılar. Sıraları ge-ince onlar da Amurrular tarafın-lan sürüldüler; bu son gelenler de, ’erlerini M.Ö. 2000’de Hititlere bı-aktılar. Anadolu’dan gelen Hititler ■ski çağın en büyük demir işçileri re çelik yapımcılarıydı. Hititler runç devrinin değil, ama onu izlemen Demir devrinin insanlarıdır.

4aden Teknolojisi

Tunçtan daha sağlam ve sert >lan demir filizi bol miktarda var-cen balta, çekiç ve ağır silahların Yapımında bakır ve tunçun bu ka-iar uzun süre kullanılmış olması, lk bakışta garip görülebilir.

Tunç devrinin 3000 yıldan fazla sürmesinin nedeni, kısmen eldeki teknolojiyle açıklanabilir. Bakır 1033°C derecede, buna karşılık de-
mir 1539°C derecede erir ve bir çeşit basınçlı hava akımı yada yüksek fırın olmaksızın döküm için eritilemez. Hititlerde bile böyle fırınlar yoktu. Onlar eritilmemiş, ancak kızdırılmış filizi döverek maden elde ederlerdi. Nitekim, demir, gerçek anlamda daha sonraları eri-tilebilmiştir.

Tunç, içine az miktarda çinko ve antimuanla, sertlik ve dayanıklılık veren öteki bazı elementler eklenerek güçlendirilebiliyordu. Önceleri bu elementler tunçun içinde yabancı maddeler olarak bulunmaktaydı, ama daha sonraları bilerek eklenmiş olmaları sözkonusu-dur. Başlangıçta bakır ve kalayın yada filizlerinin (6) karışımı gelişigüzel yapılmaktaydı. Ama daha sonraları, bu alandaki ustalık geliştirildikçe, değişik tunçlar için belirli karışım oranları kullanılmaya başlandı.

Sümerler de tunçu döverek sertleştiriyor ve bundan çivi yapıyorlardı. Toprak kalıplarda cire perdue yada balmumu modelin eritilmesi yöntemiyle tel, saç ve dökümler (altın ve gümüş de kullanılıyordu) yapıyorlardı; bu yöntem daha binlerce yıl (Batı Afrika’daki Benin heykellerinde olduğu gibi) kullanıldı.
ayrıca bak: 4 ilkel teknoloji 144 ilk silahlar ve
24 Elde islenen savunma
madenler 150 ToDCUluğun
16 Madenler ve kullanım alanları tarihçesi

Macar: çömlek araba modeli
Bakır ve Tunç devrinden elde kalan bütün yapıtlar maden değildir. Topraktan yapılmış 4000 yıllık bu araba modeli Macaristan’da bulundu. Daha sık raslanan yapıtlar ise buradakilere benzer maden baltalardır.
Çekoslovak baltası
3) Bazı Mısır mezarları kayalara oyulmuş kabartma resimlerle süslüdür. Bazılarında da çoğu kez bal, sakız yada yumurta akı karıştırılarak hazırlanan suluboyalarla yapılmış resimler bulunur. Bu resimler Mısır toplumunun çeşitli sınıflarının yasama biçimlerini yansıtmaktadır. Mısır’da resmi görevliler zengindiler; burada, çok sayıda hizmetkârı olan bir yüksek memur görülüyor.
2) Çarpma ve bölmeyi bilmeyen eski Mısırlılar. Büyük Pira-miti yaparken olağanüstü düzeyde bir pratik matematik bilgisi ortaya kovdular. Pira-mitin taban alanının 5,3 hektar büyüklükte olmasına karsın, tam kareden farkı, yalnızca 1,5 sm’di. Piramitlerde kullanılan ve her biri 1000 tonu bulan taslar, tekerlek yada makara kullanılmadan yerlerine yerleştirilmişti.
5) Mezopotamya’nın

kuzeyinde, Karadeniz’in ötesinde, bugünkü Sov-vetler Birliğinde, Bakır ve Tunç devirlerine ait izlere raslanmıstır. M.Ö. 1700’den, yani Tunç devri baslarından kalma bu balta (yukarıda [Al, yanda [B]) Fatyanovo’da bulunmuştur.
6) Tunç alaşımlar

başlıca iki madenden, kalav ve bakırdqn yapılır. Tunç devri metalürjisiyle tunçlar, değişik yollarla yapılabilirdi ve belki de yapılıyordu. Doğada kalav, çoğunlukla kasiterit denen [Al kalav oksit halinde, ırmak yada göllerdeki alüvyon yığınlarında bulunur. Bakıra çeşitli cevherler içinde olduğu gibi, «kullanıma hazır» saf maden durumunda da raslanır İBl. Bazı bölgelerde Bakır devri, Tunç devrinden daha önce gelmektedir.
4) Romanya’nın Bakır

devrine ait, M.Ö. 3500 öncesinden kalma bir pismis toprak heykelcik. Sümer ve Mısır’ın en eski maden devirleri sırasında kültürün. Tuna ırmağı boyunca yayılışı konusunda fikir verecek niteliktedir.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*