Çay bitkisi
Sofralarımızın, kahvaltılarımızın, muhabbetlerizim olmazsa olmaz içeceği çayımızın ana ham maddesi çay bitkisi… Üzerine özlü sözler mi yazılmamış, şiirler mi yazılmamış yoksa fıkralar mı? Evet hepsi yapılmış. Aslında kültürümüze kahveden çoook sonra girmiş ancak kahveyi bayağı bir sollamış. Tabi belirtmeden edemeyiz kahvenin yeri ayrı çayın yeri ayrı ikisinin de faydalarını saymakla bitiremeyiz ancak biz aralarında bir polemik etme niyetinde hiç değiliz. Çay bitkisi hakkında bir sürü rivayet var isterseniz bir ikisinden bahsedelim. Bazı tarihçilerimize göre çay bitkisi 16. yüzyıldan itibaren ülkemize girmeye başlamış hatta Sultan Abdülhamit (cennet mekan) çay bitkisinin özellikle ekiminin yapılması için emir dahi vermiş ancak çay bitkisi kendisi için en uygun yer olan tabi ülkemiz için söylüyoruz doğu karadeniz değil de başka başka yerlere ekilmiş ve tabi verim de alınamamış. Daha sonra cumhuriyet yıllarında Rusya’ya çalışmak için doğu karadeniz erkekleri Rusya’da karşılaştıkları çay bitkisini memleketlerine getirip dikmişler ve böylece çay bitkisi ülkemizin milli içeceği haline gelmiş. Hatta çay bitkisinin özellikle Rize’de ve doğu karadeniz bölgesinin ana geçim maddesi olmasında Zihni Derin isminin ço büyük önemi vardır. Çay bitkisi yılda üç kez verdiği filizleri ile üreticisinin de yüzünü güldüren önemli bir kazanç kaynağı olarak doğu karadeniz halkının göz bebeği konumunda durmaya devam ediyor.
