Genel

Haçioct

HAÇATURYAN (Aram), ermeni asıllı sovyet bestecisi (Tiflis 1903-Moskova 1978). Moskova’ konservatuvannda öğrenim gördü, irmeni, rus, gürcü, azerî motifleriyle klasik müziğin ve fransız izlenimciliğinin sentezini yapmağa çalıştı. Konçertosuyle Stalin ödülünü aldı (1940), Baleler (Mutluluk, 1939; Gayane, 1942), iki senfoni (1933, 1942), ko-rolu bir senfonik şiir (Stalin Şarkısı, 1937), filim müziği (Pepo, 1934; Bir Ruhun Esrarı, 1954), bir piyano konçertosu (1936), bir viyolonsel konçertosu (1950), oda müziği, piyano parçaları, ezgiler besteledi, (l)
HAÇEPSUT, Mısır’da 18. ve 19. sülâleleri içine alan Yeni imparatorluk devrinde hüküm sürmüş kraliçe (M.ö. 1502-1480). Thut-mosis II (Dzahutmesi) öldüğü zaman, devlet idaresini eline aldıysa da, dışa karşı Thutmosis Il’nin kardeşi Thutmosis III’ü kral ilân etti ve onunla eylendi. Kraliçe Haçepsut ile, Mısır’da tam bir mutlakiyet idaresi başladı. Bu kraliçe daha çok imar işleriyle uğraştı. Meselâ Karnak tapmağına bazı ek binalar yaptırdı ve biri 23, diğeri 30 m yüksekliğinde iki obelisk (dikili taş) diktirdi. Teb şehrinin doğusunda Deyr-ül-Bahri mevkiinde kaya içine oydurarak bir tapınak yaptırdı. Punta ülkeleriyle İktisadî ve ticarî ilişkilerde bulundu. Thutmosis III tarafından öldürüldü, (m)
HAÇIN. Bk. SAİMBEYLİ.
HAÇİOCt, Japonya’da şehir. Tokto banliyösünde; 387 000 nüf. Demiryolu ağı. Tesk-til sanayii. Kimya ürünleri, (l)
HAÇLAMAK geçi. f. (haç’tan haç-la-mak). Çarmıha germek, (m)
HAÇLI sıf. (haç’tan haç-lı). Haçı olan.
— G. santl. Haçlı hale, İsa’yı havarilerden ve azizlerden ayıran haçla süslenmiş hale.
— Mim. Haçlı sütun, hıristiyan mezarlıklarında, üzerinde haç bulunan sütun.
— Tar. Hıristiyan olmayanlara karşı savaşmak üzere toplanan kuvvetlere katılan kişi: Haçlılar ordusu, (ml)
HAÇLI gölü, Doğu Anadolu’nun Yukarı Murat yöresinde, Muş ilinde Bulanık ilçe merkezinin 8 km güneyinde göl. 1 583 m yüksl.; 16 km2. Dördüncü zamanda meydana gelmiş bir lav seti gerisinde suların birikmesiyle oluşmuştur; fazla sularını Bulanık suyu ile Murat ırmağına gönderir, (m)
HAÇLILAR çoğl. i. (haçlı’dan haçlı-lar). Haçlı seferlerine katılanlara verilen ad. Bk.
HAÇLI SEFERLERİ. (M)
HAÇLI örümcek blş. i. Yuvarlak şişkin karınlı iri örümcek. (Sırtında haç şeklinde çukur bir benek bulunduğu için bu adla anılır.) [İlmî adı Araneus. örümcekler takımından.]
— ansİkl. Haçlı örümcek gayet büyük ve yuvarlak bir ağ örer. Haçlı bahçe örümceğinin (Araneus diadematus) dişisi çok iridir; bunlar ekim ayında bahçelerde en geniş ara yolları bile kapatacak derecede geniş ağlar örer. Avrupa’da yaygın olan bu örümcek Kuzey Amerika’da da çoktur. Sekiz yüz kadar türü bulunan haçlı örümceğe dün-
yanın her tarafında rastlanır. (Argiopidae familyasından.) [l]
Haçlı seferleri, batılı hıristiyanların, kutsal yerlerdeki müslümanları buralardan çıkarmak amacıyle yaptıkları seferlere verilen ad (1096-1272). Seferlerin genel sebepleri:
a) dinî duygular: bu savaşlar sırasında papaların konuşmalarının büyük etkisi oldu. Zira bu çağda hıristiyanlarca kutsal sayılan Kudüs ve diğer birçok yer, müslümanların elinde bulunuyordu. İslâm dininin 4-5 yy. içerisinde büyük gelişme göstermesi ve bazı yerlerde Hıristiyanlığı tehdit etmesi, batılıları endişeye düşürdü. Eskiden Kudüs ve civarım rahatça ziyaret eden hıristiyan hacıları Ortadoğu’daki bazı siyasî karışıklıklar yüzünden ziyaretlerde güçlüklerle karşılaşıyorlardı. Bu durum Türklerin hıristiyan hacılara kötülük yaptığı şeklinde yorumlanıyordu. Kilise, bu yorumlar üstüne kutsal toprakların müslümanlardan alınması için halka çağında bulundu. Din adamları bu kutsal savaşa katılacaklara birçok dinî vaatlerde bulundular;
b) doğu ülkelerinin zenginliği (İktisadî durum): XI. yy.da Avrupa büyük bir İktisadî sıkıntı içerisinde bulunuyordu. Köylü aç ve perişandı. Toprak hiç kimseyi memnun etmiyordu. Buna karşılık İslâm dünyası bolluk ve refah içerisinde yüzüyordu. Baharat ve ipek yolları, işlek limanlar, müslümanların elindeydi. Kudüs’ü ziyaret eden hıristi-yanlar, ülkelerine döndükleri zaman gördüklerini daha mübalâğalı bir şekilde anlatıyorlardı. Halk ve özellikle macera heveslisi olan şövalyeler, Doğu’yu görmek, kutsal yerleri ziyaret etmek için can atıyorlardı;
c) Bizans’ın avrupalıları Türkler aleyhine kışkırtması: XI. yy.da Türkler, Bizans imparatorluğunu tehdide başlamışlardı. Selçuklular Anadolu’yu Bizans’ın elinden almışlar ve İstanbul yakınına kadar gelmişlerdi. Bizans bu durumdan çok kuşkulanıyor, gittikçe artan bu tehlike karşısında batılıları yardıma çağırıyordu. AvrupalI hı-ristiyanlar da doğudaki kardeşlerini kurtarmak için savaşı lüzumlu sayıyorlardı.
Haçlı seferlerinin hazırlanmasında en büyük rolü papa Urbanus II oynadı ye 1095’te toplanan Clermont konsilinde Doğu hıristı-yanlarının ıstırap içerisinde olduklarını anlattı. Onların yardımına koşacak olanlara dinî vaatlerde bulundu. Pierre L’Ermıte adlı topal bir papaz da elinde bir haç, köyleri, kasabaları tek tek dolaştı. Hıristiyanların kutsal şehri Kudüs’ün müslümanlardan alınması için ateşli konuşmalar yaptı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir