ÇAMAŞIR

(fars. câme, elbise ve -şür, yıkayan dan câmeşür). iç giyeceklerin ge-nel adı: Paris’te birçok kitaplar bıraktım, elbise ve çamaşırlarımdan çok onlara ya-nıyorum (C.S. Tarancı). [Bk. ANSİKL.] Yıkanabilecek kirli kumaş eşya: Çamaşır yıkamak. أ¡ Tesm. yol. Kirli kumaş eşya-اا؛اا yıkanması işi: Ne çamaşıra gidilir ٠٢-tık, ne cam silmeye / Bulaşıksa kendi bu-laşıkları (O.V. Kanık). Bugün çamaşır var.
— DEY. (Birinin) kirli çamaşırı, kimsenin bilmediği ayıpları, kusurları. II (Birinin) kir-li çamaşırlarını ortaya dökmek, kimsenin ‘ “ ayıplarını ve kötü taraflarını açı-ğa vurmak.
— Din. Kutsal çamaşırlar, kilisede üstüne şarap kupası konan kutsal örtü, papazların şarap kupasını sildikleri bez v.b.ne verilen ad. (Kutsal çamaşırların paklanması diya-kosların ödevidir. Bunlara, paklanmadıkla-rı sürece, papazlardan başka kimse doku-namaz).
— Ev eşyası. Çamaşır ipeği, kadın çama-şırlan üzerine işleme yapmak için hazırlan-mış ipek. II Çamaşır ipi (teli), üzerine ku-ruması için çamaşır asılan ip veya tel. II Çamaşır kazanı, içinde su ısıtılan veya ça-maşır kaynatılan kazan. II Çamaşır leğeni (teknesi), içinde çamaşır yıkanan geniş kap.
II Çamaşır makinesi, çamaşır yıkamak için kullanılan cihaz. (Bk. ANSİKL.) II Çama-şır »ااهر،سما, asılan çamaşırları ipe tuttur-mak için kullanılan kıskaç. II Çamaşır sepeti, yıkanan çamaşırların konulduğu se-pet. II Çamaşır sodası, beyaz çamaşırların asitli kirlerini eritmek için kullanılan kim-yasal bileşik. را Çamaşır suyu, kirli çama-şırların bir süre içinde tutulduğu öze^ suret-te hazırlanmış kimyasal bileşik. II Çamaşır taşı, üzerinde çamaşır yıkanan taş. II Ça-maşır tokacı, çamaşıra vurarak onu temiz-lemeğe yarayan tahtadan yapılmış âlet.
— Teşk. tar. Çamaşır ağası, eski saray ve büyük konaklarda çamaşır yıkatma işi-ni idare eden görevli. II Çamaşır kalfası, sarayda, çamaşırcı ustaya yardım eden ye-di yamağa verilen ad. (Bunların yanında ye-di acemi bulunuyordu). II Çamaşırcı usta, haremin ve padişahın çamaşır işleriyle gö-revli usta. (Haremin yedi itibarlı ustasın-dan biri olan çamaşırcı ustanın sınıfı şa-kirdden büyük, gedikli cariyeden küçüktü. Diğer altı usta haznedar, ibriktar, kilerci, kahveci, çeşnici ve kutucu ustalarıydı.)
— ANSİKL. Çamaşır yapımında en fazla kullanılan keten, tıpkı kendir gibi, Akdeniz’i çevreleyen milletler tarafından çok eski za-manlardan beri bilinmektedir. Herodot’a göre Babillilerin elbise yapımında keteni kullandıkları anlaşılmaktadır. Günümüze ka-dar gelen birkaç giyecek parçası da keten-den yararlanıldığını, çamaşır yapımında kullanıldığını göstermektedir.
Selçuklular devrinde Anadolu’da çamaşır bezi dokumacılığında önemli gelişmeler ol-du. ipek karıştığı ve pamuklu bürümcükler, altın telle işlenmiş çehiz çamaşırlıkları, in-ce ketenler el tezgâhlarında dokunuyordu. Denizli, Adana, Sivas, Karaman dolayların-da bu dokumalar özellikle dikkati çeki-yordu.
OsmanlIlarda da dokuma sanayii zamanla gelişti. Bir yandan sarayın ince içlikleri için dokunan çamaşırlıklar; öte yandan ordu-ların giyim ihtiyacını karşılamak için yapı-lan pamuklu çamaşırlıklar Kanunî Süleyman devrinde gerek nitelik gerek nicelik bakımın-dan en yüksek seviyesine ulaştı.
Kadın çamaşırları ayrıca hesap işleri, oya-
Foto. X, Guimet müzesi (LAROUSSE)
£٨٨٨
lar, dantellerle de süsleniyor, birer sanat eseri niteliği kazanıyordu. Batıda geli§en sanayileşme sonucu, el tezgâhları ağır ağır fonksiyonunu kaybetmeğe başlayınca bu do-kumalar artık yapılamaz oldu.
— £٧ eşyası. Çamaşır makinesi, bir ça-ma$ır kazanı, suyu çalkalandıran bir ter-tibat, bir elektrik motoru, bir su ısıtma tertibatı ve kirli suları boşaltan bir sis-temden meydana gelir. Çamaşır makineleri-nin, çalışma şekline göre, değişik tipleri vardır: çalkalamalı makineler (pervaneli ve-ya pervanesiz), yıkama silindirli makineler (yatay eksenli, düşey eksenli veya eğik silin-dirli), pülsatör makineler ve tiirbinli maki-neler.
Çamaşır makineleri son yıllarda birçok yön-den gelişti. Makinelere, dah2 dayanıklı ol-malarım sağlayan amortisörler eklendi. Bu-gün kazanlarda sır yerine, çoğunlukla U-ginox maddesi kullanılır. Kasnak, çamaşır-ların makineye yukarıdan doldurulmasını sağlayacak şekilde döner. Ayrıca, yıkana-cak çamaşırların cinsine göre, yıkama sü-resini önceden ayarlamağa yarayan bir dü-zenek bulunur. Yıkamadan on kat daha çabuk tamamlanan kurutma işleminde de bazı gelişmeler oidu: normal makineler da-kikada 500 devir yaparken, geliştirilmiş ma-kinelerde kurutma hızı dakikada 1 000 devire kadar yükseldi. Az sayıda çamaşırların yı-kanmasında, bazen el bazen de bir motor yardımıyle bir eksen çevresinde hareket e-den çamaşır tokmakları veya plastik bir kazanla, çamaşırı alt üst etmeğe yarayan bir motor blokundan meydana gelen çama-şır blokları kullanılmaktadır.
٠ Çamaşırcı i. Para ile çamaşır yıkayan. ٠ Çamaşırlık i. Çamaşır yıkanan yer.
— Dokumc. Hasse, müslin, patiska, ince keten, bürümcük, sadakor, poplin, naylon v.b. gibi, çamaşır dikiminde kullanılan ku-maşların genel adı. (-> Bibliyo.) [M] ÇAMAŞIRCI ayı i. E^il memeli hayvan. Kanada’dan Brezilya’ya kadar Amerika’da yaşar. (İlmî adı: Procyon lotor. Küçükayı-gülerden.)
— ANSİKL. Çamaşırcı ayı’nın postu kızılım-sı gri, kuyruğu beyaz halkalıdır. Yaklaşık olarak 75 sm uzunluğunda olur. Akarsula-rın kenarında yaşar, geceleyin, kurbağa, kaplumbağa, yengeç, kemirgenler ve kuşlar gibi çeşitli küçük hayvaniarı avlar; avla-rmı yemeden önce, ön ayaklarının yardı-mıyle akarsuda yıkama âdeti vardır. (L)

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*