Bir Medresenin Perişan Hali

Bir Medresenin Perişan Hali

medrese

Bazen gazetelerde, bir zamanlar Osmanlı mülkü olan dış devletlerde­ki cami ve medrese gibi Osmanlı eserlerinin meyhane vb. yakışıksız amaçlarla kullanıldığını okuyoruz. Bu haberler insanları fazlasıyla rahat­sız ediyor. Ancak bu sefer meyhane­ye çevrilen medrese binası Yunanis­tan’da değil Türkiye’de. Üstelik kimsenin dikkatini çekmemiş. Yıllar­dır bu amaçla kullanılıyor. Gire­sun’da bugün Taşbaşı Parkı olarak bilinen yerde dört katlı, üst katları harabe halinde bir medrese binası, gazino ve meyhane olarak kullanılı­yor. Camında silik harflerle “Mehmed Efendi” yazıyor. Ne hazindir ki meyhane, bir zamanlar bu binada müderrislik yapmış ve medreseye adını vermiş bir zatın adı ile anılıyor. Bu bina Giresun’da teşekkül eden ilk Türk-İslâm mahallesi olan ve kuru­cusunun adına izafeten “Sultan Se­lim” adıyla anılan mahallededir. Bir zamanlar burada Yavuz Sultan Selim tarafından tamiratı yapılan, vakfiyesi ve müştemilatı tamamlanan bir külli- yenin yanı sıra “Hüdavendigar” is­minde bir de cami varmış. Caminin kütüphanesi, 1903 maarif salnamesi­ne göre Trabzon vilayetindeki en es­ki kütüphane imiş.

Hüdavendigar camii ve müşte­milatı 1930’lu yıllarda yıkılmış, minaresi Şeyh Kerameddin Cami- i’ne, şadırvanı Hacı Hüseyin Camii bahçesine, revakları da Çınarlar Camii’nin ana giriş kapısına taşın­mıştır. Bugün bu yapılardan geriye kalan medrese binası ise meyhane olarak kullanılmaktadır.

(Mehmet Fatsa, Giresun Yöresinde Osmanlı Vakıfları ve Vakıf Eserler, s. 28, Giresun 2008.)

 

 

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*