Anadolu, Eskiçağ’da
Türkiye’nin, Boğazlar ve Ege denizi kıyısından doğuya,
Ermenistan Cumhuriyeti, İran ve Irak sınırlarına uzanan
Asya’daki bölümüne verilen ad. Eski Yunanlılar ve Ro
malılar, Batı Anadolu’ya
Asya
adını vermişler, daha
sonra Anadolu’yu Asya kıtasından ayırdetmek için
Kü
çük Asya
adı da kullanılmıştır.
Anadolu’ya Tarihöncesi dönemde yerleşildiği, Cila-
lıtaş devrinde tarım devriminin Anadolu’da ortaya çıktı
ğı anlaşılmıştır. Bu dönemden kalma yerleşmeler ara
sında günümüzdeki Siirt, Diyarbakır, Urfa, Tarsus, Mer
sin, Çatalhöyük (Konya’nın güneydoğusunda), Hacılar
(Güneybatı Anadolu), vb. sayılabilir. Çatalhöyük’te
(yaklaşık İ.Ö. 7000-İ.Ö. 5600) 13 hektar büyüklüğün
deki yerleşme yerinde elde edilen buluntular, gelişmiş
bir metal işleme ve din merkezi olduğunu ortaya koy
muştur. Tunç devrinde Anadolu’daki yerleşme mer
kezleri çoğalmış, Mezotopamya’dan gelen Asur tüc
carları Anadolu’nun doğu ve orta kesimlerinde ticaret
merkezleri kurarak, bölgenin siyasal ve ekonomik öne
mini artırmışlardır.
Hititler.
Anadolu’da kalıcı siyasal birlik, yaklaşık İ.Ö.
1750’de, orta yayladaki krallıklara boyun eğdiren Hint-
Avrupa kökenli Hititler konfedarasyonu tarafından sağ
landı. Başlıca üyelerini Palalar, Luviler ve Hurrilerin
oluşturdukları Hititler, İ.Ö. 2000’den önce Anadolu’ya
girerek, yüzelli yıl içinde bütünlüğü sağladılar. Hattuşili
I (yaklaşık İ.Ö. 1650) döneminde Hitit Krallığı, Suri
ye’nin kuzeybatı kesimine doğru genişlemeye başladı.
Evlatlığı Mursilis I (yaklaşık İ.Ö. 1620) döneminde, Fırat
vadisinin aşağı kesimlerine doğru yayılarak Babil’i işgal
etti (yaklaşık İ.Ö. 1600). Daha sonra krallıkta iç çekiş
meler başladıysa da, Telibinu (İ.Ö. 1525’e d.) bütünlü
ğü yeniden sağladı ve yaklaşık 70 yıl sonra, Hititlerin si
yasal ve askerî gücünün ikinci büyük dönemi başladı.
Tuthalya Tin (İ.Ö. 1460’a d .) başlattığı bu döne
min gerçek mimarı, Orta Anadolu’nun büyük bölümü
nü yeniden ele geçirerek, Doğu Anadolu’ya, Suriye’ye
ve Mitanniler Krallığı’na boyun eğdiren Şuppiluliuma
(İ.Ö. 1371’e d.-İ.Ö. 1345’ed.)oldu. Hititlerin başarıla
rı, çok geçmeden güneydeki Mısır’la çatışmalarına yo-
laçtı. Muvatallis (yaklaşık İ.Ö. 1289-İ.Ö. 1265) yöneti
mindeki Hititler ile Ramses II yönetimindeki Mısırlılar
arasında Asi ırmağı kıyısındaki Kadeş’te yapılan (İ.Ö.
1299) savaşta, Hititler üstünlüğü sağladılarsa da, sonun
da Ramses II ile Hattuşili III (yaklaşık İ.Ö. 1289-İ.Ö.
1265) arasında bir barış antlaşması yapıldı (İ.Ö. 1283).
O tarihten sonra Anadolu’da çalkantılar başladı ve batı
kesimdeki bağımsız halklar ayaklandılar. Bu arada, Ege
yönünden gelen ve “Deniz halkları” diye adlandırılan
toplulukların da Anadolu’ya girerek baştan sona aşma
larıyla (Mısır’a kadar uzandılar), İ.Ö. 1200’de Hititlerin
Anadolu’daki egemenliği sona erdi.
Siyasal parçalanma.
Hitit devletinin çöküşünden sonra,
Anadolu’da yaklaşık beşyüz yıl boyunca siyasal bütün
lük sağlanamadı. Arkeoloji buluntularından (yazılı bel
ge çok azdır) anlaşıldığına göre küçük bağımsız krallık
ların kurulduğu yarımadada, Asur orduları önce Gü
neydoğu Anadolu’ya girip, sonra Toros Dağları ve Fırat
arasındaki bölgeyi ellerinde tutan 16 kadar Yeni-Hitit
krallığıyla çarpıştılar.
Dağlık Doğu Anadolu’da kurulan Urartu devleti de
İ.Ö. 743’te Asurlar tarafından yıkıldı. Sonra, Batı Ana
dolu’da Friglerin, merkezi Gordion olan Frigya
(Phrygia) devletini kurmalarıyla (İ.Ö. 670’e d. ) bü
tünlük yeniden sağlandı. Bu arada Lidyalılar da, merke
zi Sardeis olan Lidya (Lydia) Krallığı’m kurdular. Asur’un
İ.Ö. 612’de, Babil’in İ.Ö. 539’da düşmesinden sonray
sa Persler, Anadolu’ya girerek İ.Ö. 546’da Lidya kralı
Karun’u yendiler ve Anadolu’yu topraklarına kattılar.
Büyük İskender’in İ.Ö. 339’da Pers egemenliğine
son vermesinden ve İskender’in ölümünden sonra ye
niden küçük krallıklara bölünen Anadolu, İ.Ö. 133’te
Roma egemenliğine girdi ve Romalıların Asya eyaletini
oluşturdu. Bölgenin sonraki tarihi için Bk. BİZANS İM
PARATORLUĞU, OSMANLI İMPARATORLUĞU,
TÜRKİYE.
Anadolu, Eskiçağ’da
09
Tem