Budapeşte’den Gelen Bir Feryat Dilekçesi (!)
Erzurumlu Abdiillatif (Tanrısever) Efendi, Fatih Medresesi mezunu olup, iki yıl da İstanbul Darülfunun’da (Üniversitesi,nde) okumuştu. 1909 Mart’ında, bir başka deyişle Sultan İkinci Abdiilhamid’in saltanatının son günlerinde devrin Şeyhülislamı Cemaleddin Efendi ‘nin teklifi ile Macaristan’da bulunan Müslümanlar ile Bosna Hersek ve Bulgaristan’dan Macaristan’a gelen Müslümanların dinî ihtiyaçları için Budapeşte’ye gönderilmiştir. Dahası Şeyhülislam Cemaleddin Efendi ona “Osmanlı Hükümeti’nin destek ve yardımlarından hiçbir zaman mahrum olmayacağı” sözünü vermişti. Fakat, Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın tahttan indirilmesi ve Şeyhülislam Cemaleddin Efendi’nin vazifeden azli sonrası yeni idare tarafından bu sözler unutulmuştu. Bunun neticesi olarak da Abdiillatif Efendi hem kendinin hem de Budapeşte başkonsolosluğumuzun birçok kez İstanbul’a yaptığı başvuruya rağmen bir türlü devletten maaş alamamıştı. Bu konuda, Sadaret (Başvekâlet) makamına yazdığı 1 Temmuz 1921 tarihli bir arzuhali şöyledir: “Yüce Sadaret Makamına Arzu halimdir,
“On iki seneden beri Meşihat Makamı’nın uygun görmesi üzerine, Macaristan İslam Cemaati başkanlığım yapıyorum. Tayinimden bu ana kadar buradaki dinî vazifem ve buna ilaveten milli menfaatlerimiz uğrundaki çalışmalarım herkes fa rafından rakdir edildi, özellikle Osmanlı Devleti’nin Budapeşte başkonsolosu olarak oraya tayin edilen muhtelif kişilerce de bu durum tasdik edildi. Bunun üzerine buradaki resmî vazifemin icap ettirdiği bir maaşla takdir buyrulmaklığım hususu birçok defalar ilgili makama yazılmış idi.
“Bu yazışmaların daima neticesiz kalması üzerine; son defa olarak Budapeşte Başkonsolosluğu Vekâleti’nce, Osmanlı Hariciye Nezareti’ne 16 Eylül 1920 tarihinde 17 hususi numaralı bir yazı daha takdim edildi. Bu yazıya cevap olarak gelen 6 Ocak 1921 tarihli ve 25847/1 numaralı Hariciye Nezareti emirlerinde tarafima şimdilik maaş verilmesinin mümkün olamayacağı bildirilmiştir.
“Hâlbuki buradaki dinî vaziye- tim hasebiyle, ben burada diğer dinlerin ruhani reisleri arasında Macaristan’da yüce İslam dininin yegâne resmî temsilcisiyim. Daima bu sıfatla bilinmekte ve hususî hürmet g6rmekteyim. Buna rağmen şeref ve haysiyet-i memuriyetimi muhafaza edecek gelirimin olmaması beni yabancıların yanında garip (aşağı) bir mevkiiye düşürmektedir. Bunun neticesi olarak da; bu sıkıntılı halim burada temsil ettiğim yüce İslam dininin şanı ile uygun düşmeyecek bazı miişkilata sebebiyet vermektedir. Bu sıkıntılı halden kurtulmak için; gerek Başkonsolosluk tarafından ve gerekse benim tarafımdan Macar Hükümeti’ne de münasip şekilde birçok kez başvurularda bulunduk. Bu başvurulara karşı Macar Hüküm eti’nden “İslam Cemaati Reisi’nin maaşının Hilafet Makamı’na ait olması lazım gelir.” yolunda cevaplar almaktayız. Bu cevaplarla bulunduğum makamın izzeti, resmî ve dinî şeref ve haysiyeti zarar görmektedir.
“Binaenaleyh, devletimizin bu sıralar içinde bulunduğu bütçe müşkilatını bilmekle beraber yine de başvurabileceğim yegâne makam Osmanlı Hükiim eti’dir. Yüce Meşihat makamının münasip görmesi ve tayiniyle buraya gönderildim. M acaristan Müslümanları dinî reisliğinde bulunarak şerefli İslam dini için mümtaz bir mevki teminine çalıştım. Buna rağmen çekmekte olduğum zorluklar İnsanî tahammül sınırının çok üstüne çıkmıştır. Şimdi de bu büyük acılarla yeniden yüce makamınıza arz-ı hâl ederek; lütfen hizmet ve içinde bulunduğum durumun tam bir hakkaniyetle bir kere daha nazarı itibar ve tedkike şayan görülmesini ve sıkıntılarımın birazcık olsun hafifletilmesi için tarafıma münasip miktar maaş verilmeşine yardımcı olunmasını istirham eylerim. Bu konuda emir ve ferman, emir sahibi Efendimiz Hazretleri’nindir.
“Budapeşte1 İslam Cemaati Reisi ve Peşte Üniversitesi Türkçe Muallimi Abdiillatif. ”