akçaağaçgiller
Kayınlar takımından, birçok ağaç ve ağaççık içeren aile (Bil. a. Aceraceae). Akçaağaçgiller ailesinde iki cins vardır: Akçaağaç (Acer) cinsi; Çin kökenli iki küçük ağaç türü içeren Dipterorıia cinsi. Aşağı yukarı bütün akça- ağaçlar kışın yapraklarını dökerler, Birkaçıysa yapraklarını çlökmezler ve yapraklarını dökmeyen ya da yarı- dökmeyen ağaçlar sayılırlar. Akçaağaçlar karşıt yapraklıdırlar; yani aynı düzeyden birbirine karşıt iki yaprak çıkar. Yapraklar hem basit, hem de yaprakçıklar halindebölünmüştür. Basit yapraklar genellikle uzun saplı ve palmiye biçiminde yuvarlaktır; kenarları dişlidir ve parmaklar açılarak uzatılmış eli andırırlar. Çiçekler hem tekcinsli (hem erkek hem dişi), hem de iki cinslidir. Bu iki farklı yapı, aynı bireyde birlikte bulunabilir. Çiçekler göze çarpmayacak kadar küçük ve önemsiz gibidirler; salkımlar içinde oluşurlar. Yapraklardan önce ya da yapraklarla birlikte ortaya çıkarlar. “Samara” denilen meyve, U ya da V biçiminde, tohum zarı kanatçıklar halinde uzayan kuru çift tohumludur. Dipterorıia cinsinde, her kanatçık, tohumu bütünüyle sarmıştır. Samara- lar ilkbaharın sonuna doğru kendiliklerinden açılırlar ya da yağmurla düşerler. Akçaağaç [Acer) cinsi, Kuzey yarıkürenin bütün ılıman bölgelerinde yaygındır; ayrıca tropikal bölgelerdeki dağlarda da yetişir. Bu cinsteki türler konusunda uzmanların verdikleri sayılar 115 – 200 arasında değişir. Akçaağaç cinsi türlerinin çoğunluğu Çin’de ve Japonya’da yetişir. Akçaağaçlar genellikle iki öbeğe ayrılır: Sert odunlu- lar (kara akçaağaç ve şeker akçaağacı, vb.) ve yumuşak odunlular (gümüşi akçaağaç, kırmızı çiçekli akçaağaç, dağ akçaağacı). Yumuşak odunlu akçaağaçlar, sert odunlulara oranla daha hızlı büyürler; ancak sert rüzgârlara ve kar fırtınalarına karşı dayanıksızdırlar. Bu yüzden, daha güçlü, daha uzun ömürlü olan sert odunlu akçaağaçlar yeğlenir. Akçaağaç odunu özellikle kerestecilikte, kaplamacılıkta, sandık yapımında ve doğramacılıkta kullanılır. Önemli miktarda akçağaç odunu da ezilip parçalanır ve damıtılıp, asetik asit (sirke) ve alkol yapımında yararlanılır. Şeker akçaağacı {Acer saccharum), ABD’nin kuzeydoğu, Kanada’nın güneydoğu kesimlerinde yaygındır. 7,5-13 cm boyundaki yaprakları genellikle beş parçalıdır ve bu parçalar birbirlerinden yuvarlak, ensiz çentiklerle ayrılır. Yaprağın en altındaki ilk parça, öbürlerine oranla daha küçüktür. Yaprakların kenarları dağınık, geniş ve sivri uçlu dişlidir. İdeal koşullar altında şeker akçaağacının boyu 23-30 m’yi bulabilir; gövde çapı da 0.9-1.2 metreye ulaşır. Gövdesinden kış sonunda ya da ilkbahar başında elde edilen besisuyu, akçaağaç şurubu ve akçaağaç şekeri yapımında kullanılır (adı da bundan kaynaklanır); odunu da mobilyacılıkta değerlendirilir. Kanada, şeker akçaağacını, yaprağını bayrağına koyacak kadar önemli saymıştır. Kırmızı çiçekli akçaağaç (A. rubrum), Kuzey yarıkürede çok yaygındır. Yaprakları 5-15 cm’dir; genellikle üç boğumlu, ender olarak beş boğumludur. Yapraklardaki bu boğumların kenarları kaba dişlidir. Kırmızı çiçekli akçaağacın boyu 36 m’yi, çapı 1,5 m’yi bulabilir. Tomurcuk ve tohumları gri sincapların kış sonlarındaki ve ilkbahar başlarındaki başlıca besinidir. Gümüşi akçaağacın (A. saccharirıum ya da A. Dasy- carpum), yaprakları beş geniş dişli ve birbirlerinden oldukça ayrık parçalıdır. Ortadaki büyük parça, yaprak üç parçalıymış gibi görünecek kadar çentikli olabilir. Boyları 16,5 cm olan yaprakların üst yüzeyleri parlak yeşil, alt yüzeyleri gümüşi beyazdır. Gümüşi akçaağaç nemli yerleri sever ve hızla büyür. Boyu 23-36 m’yi çapı 0,6-1,2 m’yi bulabilir. Japon akçaağacı {A. palmatum), ağaççıktan ağaca kadar yaklaşık 80 çeşidi olan bir akçaağaç türüdür. Süs ağacı olarak geliştirilir. Yaprakları küçük, kenarları dişli ve 5-9 parçalıdır. Yaprakların renkleri yaz aylarında yeşilden sarıya, pembeye ve kırmızıya kadar çok çeşitli olabilir. İlkbaharın başlarında çıkarlar ve Kuzey bölgelerinin sert iklimine dayanıklıdırlar.