bürokrasi
Büyük kuruluşları yönetmek için görevli kişileri içeren, kendine özgü yönetim yapıları ve açıkça belirlenmiş kural ve yönetmelikleri bulunan sistem. Devlet, şirketler, kiliseler, siyasal partiler, vb. her büyük resmî örgütte bulunabilen bürokrasi, çağlar boyunca kırtasiyeciliğe, kararsızlıklara, gereksiz yazışmalara yol açtığı gerekçesiyle eleştirilmiş, buna karşılık yandaşları, büyük hizmetlerin düzenli, rahat ve ekonomik biçimde gerçekleştirilmesi için gerekli olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bürokrasi kuramları. Bürokrasinin tarihsel gelişmesine, Alman toplumbilimcisi Max Weber bir açıklama getirmiştir. Weber’e göre bürokrasi, modern toplumlarda akılcı toplumsal örgütlenmelere yönelmenin niteleyici özelliklerinden biridir. Bu toplumlar, devletin hukuk düzenine dayanması, önderlerin görevlerine belirli nitelikleri gözönünde tutularak getirilmiş olmaları, yöneticilere bireysel niteliklerine göre değil, daha çok, bulundukları görevlere göre yetki verilmesi açısından, öbür toplumlardan farklıdırlar. Bürokrasi yeni bir yönetim sistemi değil, modern sanayi toplumiarına özgü kapsamlı bir modeldir. Weber, “Bürokrasi örgütlerinin öbür örgüt biçimlerine oranla teknik bakımdan daha üstün oluşu, bu örgütlerin gelişmesinin belirgin niteliğidir ” demiştir. Weber incelemesinde devlet bürokrasisini konu almıştır. Başka yazarlarsa, bürokrasiyi, genelde büyük ölçekli hizmetleri başarmak için kurulmuş örgüt biçimi olarak ele almışlardır. Bu hizmetler vergi toplama, çalışanların ücretlerini ödeme, banka çalıştırma, okulların yönetimi, büyük bir şirketin yönetimi ya da karayolları yapımı olabilir. Bürokrasinin bir yönetim sistemi olarak ortaya çıkışının nedeninin toplumun karmaşıklığının giderek artması olduğu da ileri sürülmüş, Fransıztoplumbilimcisi Emile Durkheim, toplumları iş bölümüne göre sınıflandırmıştır. İlkel toplumlarda göreceli olarak, daha az iş bölümü vardır. Toplumlar aşama aşama daha karmaşık duruma gelince, toplumun üyeleri artık aynı deneyimleri, eğitimi paylaşamazlar; çeşitli alanlarda uzmanlaşırlar. Toplumun bireylerini birbirine yakınlaştıracak, bütünleştirecek tünleştirecek bir temel aranır. Bireylerin farklı eylemlerini bağdaştıracak, aralarında uyum sağlayacak bir toplumsal örgüt biçimi ortaya çıkar. Modern yaşamda bürokrasi. Modern yaşamın her alanında büyük örgüt biçimleri etkili olduğu için, bürokrasiyle ve nitelikleriyle ilgili pek çok kitap yayınlanmış, bazı yazarlar büyük örgütlerin bireylerin özgürlüğünü tehdit ettiğini, bu belirsiz sistemin giderek sanayi ve siyaseti denetimi altına aldığını ileri sürmüşlerdir. William H. Whyte Jr., The Organization Man (Örgüt İnsanı, 1956) adlı kitabında, yöneticilerin yaşamlarına çalıştıkları örgütlerin gereksinmelerinin yön verdiğini yazmıştır. C. Wright Mills, Sociological Imagination (Toplumbilimsel Düşgücü, 1956) adlı yapıtında, örgütlerinin bir parçası durumuna gelen ve örgüt tarafından denetlenen çalışanların birer “neşeli robot”a dönüştüklerini belirtmiştir. Robert Merton, Social Theory and Social Structure (Toplumsal Kuram ve Toplumsal Yapı, 1968) adlı kitabında, bir bürokraside amaca varılması için kabul edilen kuralların, yönetmeliklerin, giderek bir araç olmaktan çıkıp amaca dönüştüklerine dikkati çekmiş,, bürokrasiye dönük eğitimin, alıştıkları yöntemlere saplanan, belli kurallar dışına çıkamayan kişiler yetiştirmesini eleştirmiştir.
bürokrasi
21
Ağu