wiki

cangıl ve yağmur ormanı

cangıl ve yağmur ormanı
Çoğunlukla eşanlamlı kullanılan ama birbirini tam karşılamayan
iki terim. Bu terimlerin daha yerinde ve daha
kesin anlamlı olanı, yağmur ormanıdır. Yağmur ormanı
terimi, yılda 1,8 m’den çok yağmur alan, çoğunlukla
tropikal bölgelerde bulunan (ama bu bölgelerle sınırlı
değildir) yoğun orman alanlarını belirtir. Yağmur ormanları
değerli kereste kaynakları oluşturmaları bakımıdan
önemlidir ve tropikal bölgelerde kauçuk, çay,
kahve, muz, şekerkamışı gibi ticarete yönelik ürünlerin
yetiştirilmesine uygun yer sağlarlar. Ayrıca, yeryüzünün
hem ekonomik yönden henüz yararlanılmamış,
hem de bilimsel yönden gerektiği kadar tanınmayan
son bölgelerinden bazılarını kapsarlar.
Cangıl terimi önceleri Hindistan’daki balta girmemiş
çalılık topraklarıjanlatırken,sofraları her türlüıormanlık
ve ağaçlık topraklar için kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde
daha çok ormana zarar veren ağaç kesiminden
sonra ya da orman içinde tarla açılarak bir süre tarım
yapıldıktan sonra yüzüstü bırakılarak niteliği bozulan
yağmur ormanlarında gelişen çalılık, sık bitki
örtüsünü belirtmede kullanılmaktadır.
Yağmur ormanı tipleri. Yağmur ormanları başlıca iki
kümede toplanabilir: Tropikal bölge yağmur ormanları,
ılıman bölge yağmur ormanları, Tropikal yağmur ormanı,
yaprak dökmeyen geniş yapraklı ağaçların oluşturdukları
“kubbe”, bu ağaçların altında asmalar ve epifitlerden
(ağaçlar üstünde yetişen bitkiler) oluşan bir ormanaltı
kuşağı, nispeten açık bir toprak yüzeyi ve çok sayıda bitki ve hayvan türü içermesiyle nitelenir. En iri
ağaçlar ana kubbeyi oluştururlarken, daha küçük ağaçlar,
üstteki ağaç kubbesinin altında, gölgeye daha dayanıklı
türlerden oluşan bir tabaka oluştururlar. Tropikal
yağmur ormanlarının üst kubbesi en çok 30-50 m arasındadır;
ama tek tek bazı ağaçlar, ormanın toprak yüzeyinden
60 m kadar yukarı yükselebilir. En geniş tropikal
orman bölgeleri Güney Amerika’da Amazon havzasında,
Afrika’daki ekvator bölgelerindeki düzlüklerde,
Güneydoğu Asya’nın (özellikle Sumatra ve Yeni Gine’de)
hem kıta kesiminde, hem de adalarında yeralırlar.
Orta Amerika’da ve Avustralya’nın Queensland kıyısı
boyunca da küçük tropikal yağmur ormanı bölgelerine
rastlanır.
Daha yüksek enlem derecelerinde yer alan yağışlı,
deniz iklimi etkisinde bölgelerde yetişen ılıman yağmur
ormanları, tropikal yağmur ormanlarından daha dar bir
alan kaplamalarına karşılık, dünyanın en değerli kerestelerinin
bir bölümü bu ormanlardan elde edilir. Ilıman
yağmur ormanları Kuzey Amerika’nın kuzeybatı kıyısında,
Şili’nin güney kesiminde, Tasmanya’da, bir ölçüde
de Avustralya’nın güneydoğu kesiminde ve Yeni Zelanda’da
yeralırlar. Bu ormanlar, boyları tropikal yağmur
ormanlarındakilerin boyunu aşan, ama tür çeşitleri
daha az ağaçlardan oluşur. Kuzey Amerika’daki ılıman
yağmur ormanlarında sekoya ve ladinağacı gibi kozalaklılar
ağır basarken, batı yarıküredekilerde özellikle
okaliptüs*, Araucaria ve Antarktika kayını gibi türler çoğunluktadır.
Çevrebilim. Yağmur ormanları, yeryüzünün toplam kara
yüzölçümünün yüzde altısından azını kaplar, buna
karşılık bilinen bütün hayvan ve bitki türlerinin dörtte
üçünü barındırırlar (üstelik, henüz bilinmeyen daha birçok
türü de kapsadıkları kesindir). Yakın dönemdeki
araştırmalar, türlerdeki bu büyük çeşitliliğin yağmur ormanlarının
yerbilim zamanları boyunca dinamik ve istikrarsız
bir yapı sergilemesiyle ilgili olduğu kanısını
uyandırmaktadır. Görünüşte verimli bir bolluk sergilemelerine
karşın, yağmur ormanları kolay bozulabilen
çevre sistemleri oluştururlar. Üst orman örtüsü kaldırıldığında
yağmur ormanlarının toprakları, birçok bitki türünü
besleme yeteneğini hızla yitirir; hattâ bazı topraklar
verimsiz laterite dönüşür. Yağmur ormanlarının
dünyadaki iklim değişikliklerinde oynadıkları rol henüz
açıklığa kavuşmamış olmakla birlikte, yer yer yokedilmelerinin,
yerel iklimler üstünde çoğunlukla büyük bir
etki yaptığı bilinmektedir.İnsan ve yağmur ormanları. Tarih boyunca insanlar
kendilerine oturacak yer açmak, kereste sağlamak ve
tarım yapabilmek amacıyla yağmur ormanlarını kesmişlerdir.
Sözgelimi, yüksek kesimlerdeki tropikal ormanların
geniş kesimlerinde, ormanı yakarak tarla açma,
sonra açılan toprak verimsizleşince yer değiştirerek
yeni bir tarla açma biçiminde uygulanan gezgin tarım,
bu ormanların bozulmasına yol açmıştır. Alçak topraklardaki
ormanlar da, birçok bölgede aynı nedenle azalmaktadır.
Cava adasında alçak topraklardaki yağmur
ormanları aşağı yukarı bütünüyle yok edilmiş ve yerlerini
pirinç tarlaları ya da kauçuk gibi ticarete yönelik
ürünlerin yetiştirildiği büyük tarım işletmeleri almıştır.
XX. yy. başından bu yana yağmur ormanlarının kıyımının
büyük boyutlara erişmesi nedeniyle, günümüzde
çok sayıda örgüt bu kıyıma karşı savaşım vermektedir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir