Almanya dışında, Avusturya ve İsviçre’nin Almanca konuşulan kesiminde üretilen ürünleri de içine alan Alman edebiyatı, özellikle başta klasik Eskiçağ ve Fransa olmak üzere her zaman dış etkilere açık kaldı. Alman edebiyatı geleneği kavramının XVII.yy’dan önce ortaya çıkmaması pek de şaşırtıcı değildir; çünkü Almanya, kendi ulusal edebiyat geleneğini ancak XVIII.yy’ın sonunda tanımlayabilmiştir. Almanya, yüzyıllar boyunca, dini mücadeleler yü zünden parçalanmış bir bölge olarak kaldı ve siyasal birliğini çok geç oluşturabildi. Küçük Alman prensliklerinin oluşturduğu gevşek federasyon, \kü!tür açısından ağırlığını koyabilecek bir başkentten yoksundu. Buna rağmen, ulusal birliğin bulunmaması bazı olumlu sonuçlar da doğurdu: Alman edebiyatı bölgesel merkezlerde gelişti ve kültür yapılarındaki çeşitlilik siyasal birliğin sağlanmasında sorun yaratmadı.
Alman edebiyatı
07
Eyl