OTOMOBİL

Dikkat, kış geldi! I

ekran-alintisiDikkat, kış geldi! I ™ nsanoğlunun en büyük zaaflarından biri unutkanlığı olsa gerek. Ya da acaba umursamazlığı mı demeli? Yoksa ders alma konusunda direnç göstermemiz midir sorun? Aksi halde aynı hataları tekrarlar mıydık? Örneğin trafikte yaşadıklarımız; etrafımız sürekli aynı kural ihlallerini ve aynı hataları tekrarlayan sürücülerle dolu. Halbuki her gün çeşitli iletişim kanallarından yapılan hataların sonuçlarıyla ilgili bilgi bombardımanı yapılıyor, hatta bazılarına da gözümüzle tanık oluyoruz. Tabii bazı ülkelerde bu hataların çok daha az yapılmasının sebeplerini de aslında biliyoruz. Umarım en kısa zamanda sürücüler daha yüksek bir trafik bilincine ulaşır da can ve mal kayıplarımız asgariye iner. Artık kış mevsiminin içindeyiz, yanı sürücüler, yolcular ve yayalar için en kritik dönemdeyiz. Soğuk, ıslak ve bazı bölgelerde de karlı ve buzlu zemin her tip araç için tutunma kaybı anlamına geliyor. Bunun da doğal sonuçları, viraj alma kabiliyetinin azalması, yola güç aktarımının zorlaşması ve fren mesafesinin uzaması. İşte bu noktada kış lastikleri devreye giriyor. Özellikle son birkaç yıldır hem artan bilinç hem de şehirlerarası taşımacılık yapan ticari araçlarla birlikte birçok ilde şehir içinde de kış lastiği kullanımının zorunlu hale getirilmesi trafik güvenliğine olumlu katkıda bulundu. Ancak hala sürücülerin önemli bir kısmında kış lastiği “kar lastiği” olarak algılanıyor. Bu yanlış anlamanın da zamanla ortadan kalkacağına inanıyorum. Peki, kış lastiği teknik açıdan ne gibi farklılıklara sahip ve bunlar gerçekte ne işe yarıyor? Yaz lastikleri, ki bazı sürücüler yanlış şekilde buna 4 mevsim lastiği diyor, 10 C derece üzerindeki hava sıcaklıklarında otomobille asfalt zemin arasında iyi bir bağlantı kurabiliyor. Hava sıcaklığı özellikle 7 C derecinin altına indiğinde bu lastikler kimyasal özellikleri nedeniyle sertleşmeye başlıyor. Sertleşen lastiklerin de zemine tutunma kapasitesi azalıyor. Bunun doğal sonucu da viraj, güç aktarımı ve frende zayıflama olarak karşımıza çıkıyor. Hele zeminde kar var varsa, yaz lastikleriyle ilerlemek çok zorlaşıyor ve hatta bazı durumlarda imkansız hale geliyor. Kış lastiklerinin kimyasal yapısı 10 C derece ile -25 C derece arasında yere tutunabilecek kadar yumuşak kalmasını sağlıyor. Böylece kuru ama soğuk zeminde yaz lastiklerinden çok daha iyi performans gösteriyor. Yaz lastiklerine göre daha fazla kanala sahip olmaları sayesinde su deşarj kapasitelerinin fazla olması yağmurlu günlerde güvenliği artırırken, lamel adı verilen ince kanallarıyla da buz üzerinde ince su tabakasını deşarj ederek tutunma sağlıyor. Elbette karlı zeminde geniş kanallarına dolan kar kütlelerini hemen boşaltabilmesi de bu tip zeminlerde ilerleme imkanı veriyor. Yaz lastiklerinin kanalları daha ilk tur dönüşte karla dolup kendini boşaltamadığı için kar üzerinde patinaj kolayca başlar. Kış lastiklerinin bir diğer avantajı birçok noktada zincir kullanma zorunda kalmanıza gerek bırakmadığı için daha konforlu ve ekonomik sürüş sağlamasıdır. Tabii, araçta her zaman bir takım patinaj zinciri bulundurulması kanunen zorunlu ve zaten kış lastikleri de her zeminde ilerleme garantisi anlamına gelmiyor. Türkiye’nin her bölgesinde kış mevsiminde hava sıcaklığı sürekli 10 C derecenin altında değil. Ancak özellikle sabah ve akşam saatlerinde hava sıcaklığı yaz lastikleri için kritik seviyenin altına iniyor. Bu yüzden “idare ederiz” mantığını bırakmak en doğrusu. Bu arada kış lastikleriyle donatılmış araçlarda hava sıcaklığı 10 C derecinin üzerine çıkıldığında hızı normal şartlara göre yüzde 10 kadar azaltmak gerekir. Çünkü kış lastikleri bu sıcaklıklardan itibaren aşırı yumuşama eğilimine girer, tutunma ve fren performansları olumsuz etkilenir, aman dikkat!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir