“İnsan beden olarak yokken bir enerji olarak vardı.”
Dr. Recai Yahyaoğlu
İki Soru:
Sizler de yüzmeyi sever misiniz? Ve hangi denizde yüzmektesiniz? Lütfen bir süre okumaya ara vererek düşününüz. Bu sorulara zihninizde cevaplar oluşsun. Birçoğunuzun cevaplarını biliyorum. Yüzmeyi seviyorum veya sevmiyorum dediniz. Özellikle sevenleriniz en son yaz tatilinde nerede ve hangi denizin kıyısında yüzdüğünüzü düşündü. Bu kiminiz için Marmara, kiminiz için Akdeniz, Karadeniz veya Ege Denizi’dir.
TÜM OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK: ENERJİ
Oysaki yüzmek için denize, göle veya ırmağa girmek gerekmiyor. Bizler hepimiz (etrafımızdaki cansız varlıklarla birlikte her şey), içinde yaşadığımız enerji denizinde sürekli yüzmekteyiz. Bu, muhteşem bir denizdir. Yaşam enerjimizi, sağlığımızı, mutluluğumuzu, tüm insanlarla, kâinatla ve onun yaratıcısıyla ilişkimizi düzenleyerek belirleyen, bu enerji denizidir. Madde, oluşmadan önce bir enerji halindeydi. Düşünce ve düşüncenin meydana getirdiği eylem, eylemin sonuçları da öncelikle enerji olarak vardı.
Bir denize veya göle yüzmek için girdiğinizde mutlaka ıslanırsınız. Enerji denizi içinde yüzerken tamamen kuru kalmanız veya bu denizin enerjisi ile sırılsıklam olup coşkunluğu ve mutluluğu yakalamanız mümkündür. Enerji denizinden olumlu yönde istifade edebilmeniz için onun farkında olmanız gerekmektedir.
Kendisi ufak gibi görünen ama yaptığı işin ve meydana getirdiği sonuçların muhteşemliği karşısında şaşırdığımız tüm olayların ardındaki gerçek, enerjidir. Bir karınca veya virüs ufaktır, ama birisi çalışkanlığın sembolü diğeri ise AIDS gibi henüz tedavisi netleşmemiş hastalıkların etkeni olmuştur.
Sevdiğiniz birisini gördüğünüzde kalp atışlarınızın artması, bazı insanları ilk gördüğünüzde onlardan hoşlanmanız, ama bazılarının ise yanında dahi bulunmaya tahammül edemeyişinizin ardındaki gerçek yine enerjidir.
Ekonomik gücü zayıf olan, düzenli beslenmesi pek mümkün olmayan bazı insanların çok hareketli, mutlu ve sağlıklı; bazılarının ise zengin ve çeşidi bol sofraların hep başköşesinde oturmalarına rağmen değişik birçok hastalığın sahibi olması ise, yine enerji düzeyiyle ilgilidir.
Enerjiyi Hissetme
Enerjisi daha saf ve güçlü olan çocuklarla bu alıştırmayı yapmak daha anlamlı sonuçlar verecektir. Sağ elinize onun sol elini yaklaştırmasını ve bir şey hissettiğinde bildirmesini isteyin. Çocuk çok kısa bir süre içinde enerjiyi hissedecektir. Sol avuç içinize sağ elinizin işaret parmağının fiziksel herhangi bir temas olmadan daireler çizmesini sağlayın. Bir gıdıklanma veya bir sıcaklık hissedeceksiniz. Bu enerji hissi bedenimiz sayesinde gerçekleşir. Yaşamın bir bütün olarak bizde meydana getirdiği değişimleri, bu enerjiyi bedenimiz sürekli hisseder ve bundan etkilenmeye devam eder.
Evrensel Enerji Alanını Görme Güneşli bir günde çimenlere uzanıp gökyüzünü seyrederken, ufak ve uçuşan kü- recikler gelecektir gözünüzün önüne. Bazen birkaç saniye görünen, sonra yeniden kaybolan minik beyaz toplar gibi görünmektedirler. Bu gözleme devam edildiğinde ve görüş genişletildiğinde tüm alanın senkronize bir ritimle titrediğini görebilirsiniz. Ağaçların etrafına dikkatle bakıldığında yeşil bir sis görülür. Bu sis tabakası bahar aylarında daha barizdir ve bu aslında tüm canlı varlıklarda bulunan aura’dan başka bir şey değildir.