Kur’an-ı Kerim’de Geçen Gıdalar
Acur, Arabistan kirazı, buğday, balık eti, bal, et, ekmek, fasulye, hıyar, hurma, incir, kabuk, kudret helvası, kiraz, mercimek, muz, nar, sarımsak, soğan, su, süt, şerbet, üzüm, yağ, yumurta, zeytin, zeytin yağı, zencefil. Dikkat edildiğinde tüm bu gıdaların insan sağlığına önemli katkılar sağladığı görülebilir. Zaten âyetlerde de bu gıdalar tavsiye edilmekte ve övülmektedir.
Balık Eti
“Denizden taze et (balık eti) yemeniz ve ondan takınacağınız bir süs eşyası (inci) çıkarmanız için denizi emrimize veren O’dur. Gemilerin denizde suları yara yara gittiklerini de görüyorsunuz. Bütün bunlar O’nun ihsanlarını aramanız ve nimetlerine şükretmeniz içindir. ” “Ve iki deniz eşit olmaz. Bu çok temizdir, pek tatlıdır, kolayca içilir. Şu da çok tuzludur, acıdır (boğazı yakar). Hepsinden de taze (balık) eti yersiniz ve takınmakta olduğumuz süs eşyası çıkarırsınız. Allah’ın lütfundan rızkınızı arayıp şükretmeniz için, gemilerin denizi yara yara gittiğini de görürsün.” Peygamberimiz (s.a.v.), “İki ölü ve iki kan bize helal kılınmıştır. Ölüler; balık ve çekirge, iki kan ise ciğer ve dalaktır” buyurur. Yine Peygamberimiz, “Denizin suyu temiz, ölüsü (balığı) ise helaldir” buyurmuşlardır.
Acur
Salatalığa benzeyen bir sebzedir. Sıcak iklimlerde yetişir. İdrar söktürücü özelliği vardır. Peygamberimizin acuru yaş hurma ile birlikte yediği belirtilir. Hz. Aişe, acurun yaş hurmayla birlikte yenilmesinin kilo aldırdığını ifade etmiştir.
Ayva
Peygamberimiz, “Ayva, göğüsteki sıkıntıyı, ağrıyı giderir; gönlü (kalbi) ferahlatıp kuvvetlendirir.” “Sizden biriniz kalbi üzerinde bir ağırlık hissettiği zaman ayva yesin!” buyurmuşlardır. Ayrıca ayva, idrarı arttırarak diüretik etki gösterir, ishali keser, kusmayı ve vücut ısısının düşmesini engeller. Hamileliğin ilk üç ayında bolca yenilmesi doğacak olan çocuğun daha güzel, alımlı olmasında etkilidir.
Bal
Balın faydaları Tıbb-ı Nebevi’de detaylıca anlatılır. Kur’an-ı Kerim’de, “Rabbin, bal arısına ‘dağlarda, ağaçlarda ve hazırlanmış kovanlarda yavru yap, sonra her çeşit bitkiden ye; sonra da -bal yapman için- Rabbinin gösterdiği yollardan boyun eğerek yürü!’ diye öğretti. Onun karınlarından renkleri çeşit çeşit bir içecek çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. Düşünen bir millet için bunda ibretler vardır” buyurulmuştur. Ayrıca Peygamberimizin balla ilgili çok hadisleri vardır. Birkaç tanesini burada aktaralım: “Şifa iki şeydendir. Biri Kur’an okumakta, diğeri ise bal şerbeti içmektedir.” “Sizlere sinameki ve sennut’u (tere yağı, bal, hurma ve kimyonu) tavsiye ederim. Zira bunlar ölümden başka her derde devadır.” “Balşerbetinden daha üstün ilaç bulunamaz. ” “Bal şerbeti gönlümdeki üzüntüyü, sıkıntıyı giderir ve gözümün görme duyusunu da kuvvetlendirir. ” “Böbrek sancısı böbrekteki sinirdendir, hareket ettiği zaman sahibini hasta eder. Bu hastalığı ılık su ve bal şerbeti ile tedavi ediniz.” “Doğum yapan (lohusa) kadınlar için yaş hurma, hasta kimseler için ise bal gibi şifa yoktur” buyurmuşlardır.
Ayrıca değişik Tıbb-ı Nebevi kaynaklarında balın karaciğer, dalak, mide, barsak gibi organ rahatsızlıklarında koruyucu, temizleyici özelliklerine değinilir. Altını ıslatan çocukların ve ishali bulunan kişilerin tedavilerinde, akıl sağlığının düzenlenmesinde, kanın temizlenmesinde, zihinsel rahatsızlıklarda kullanılması özellikle tavsiye edilmektedir.
Et
Et, genel olarak tavsiye edilen bir gıda olarak bahsedilir. Fakat ölçülü olunması, aşırı derecede tüketilmemesi gerektiği de belirtilir. Buradaki dengeli et tüketimi gerçekte doğru olan uygulamadır. Etlerin çeşitleri ve özelliklerine göre tüketilmesi, bazılarının daha rahat tüketilebilecekleri ve bazılarının da daha az kullanılması gerektiği belirtilmektedir. Kur’an-ı Kerim’de 12 yerde etin adı geçer. “En iyi et sırt etidir. ” “Deve, sığır, keçi ve koyunları da o yarattı. Bunlarda sizin için soğuktan koruyucu yünler ve birtakım menfaatler vardır. Onlardan bir kısmını da yersiniz.” “Et, dünya ve ahirette yiyeceklerin efendisidir” buyurulmuştur.
İncir
Kur’an-ı Kerim’de, “İncire, zeytine, Tûr-ı Sina’ya ve şu emin beldeye (Mekke’ye) yemin ederim ki, gerçekten biz insanı en güzel bir şekilde yarattık. ” “İdrarını yapamayanlar ve öksürüğü olanlar için oldukça etkili tedavi edici özelliği vardır. Böbrek taşlarını ve idrar kesesini temizler. Hemoroitte, eklem ağrılarında faydalıdır. ”
Vücutta biriken toksinlere karşı temizleyici görevi vardır. Karaciğer ve dalağı temizler. Midede biriken balgam karışımım ortadan kaldırır. İncir adale ve eklem (özellikle gut hastalığına bağlı olan) ağrılarında faydalıdır.
Zeytin
Kur’an-ı Kerim’de, “Tine sizin için Tûr-ı Sina’da yetişen bir ağaç meydana getirdik ki bu ağaç, hem yağ (zeytinyağı) ve hem de yiyenlerin ekmeğine katık edecekleri (zeytin) verir” buyurulmuştur. Peygamberimiz, “Sizlere zeytinyağı tavsiye ederim. Hem yiyiniz hem de onunla yağlanınız. Zira zeytinyağı basur hastalığı için şifadır” buyurmuşlardır. Zeytinyağının damar sertliğine, kabızlığa, ülsere, karaciğere ve romatizmal hastalıklara, böbrek taşları ve kuma karşı faydaları vardır. Tansiyon düşürücü özelliği de bulunmaktadır.
Kabak
Peygamberimiz kabak çorbasını ve yemeğini severdi. “Kabak yiyiniz! Çorba pişirdiğinizde koyduğunuz kabağı poğaltmız! Zira kabak zekayı güçlendirir.” Kabak, şekerle kaynatılıp içilirse vesvese ve evhamı giderir. Ruh hastalıklarına ve özellikle baş ağrısına karşı faydalı olur. Böbrekleri ve bağırsakları temizler. Kabak çekirdeği bağırsak kurtlarının düşürülmesine yardımcı olur.
Üzüm
Kur’an-ı Kerim’de 11 yerde adı geçen üzüm hazmı kolaylaştırır, kabızlığı giderir. Hemoroide, böbrek taşlarının düşürülmesine ve mafsal ağrılarına faydalıdır. “Kuru üzüm ne güzel gıdadır. Sinirleri kuvvetlendirir, yorgunluğu, ağız kokusunu giderir, gönlü hoş eder, üzüntü ve kederi giderir” buyurmuşlardır. Karaciğer, dalak, mide ve bağırsakları güçlendirir. Sabahları açken alınması tavsiye edilir. Zihni açar ve hafıza gücünü arttırır.
Süt
Süt; karaciğer, dalak, mide için iyi gelmez. Gaz yapar. Bağırsakların çalışmasını kuvvetlendirir, meniyi artırır, vücudu temizler ve zekayı geliştirir. Vücudu şişmanlatır, nekahat dönemindeki emzikli kadınlara tavsiye edilir. Bitkinlik, halsizlik ve asabı yorgunluk durumlarında çok iyi bir ilaç olarak görev yapar. Peygamberimiz (s.a.v.) süt ve hurma hakkında “İyi, güzel gıda” derdi. Kur’an-ı Kerim’de, “Allahgökten su indirir ve ölümünden sonra yeryüzünü bu su ile yeniden diriltir. Düşünen kimseler için bunda ibretler vardır. Sizlere koyunların bağırsak muhteviyatı ile kan arasından meydana gelen, içenlere halis ve ipimi kolay süt içiriyoruz. ” Ayrıca yine Peygamberimiz, “İnek sütü ile tedavi olunuz! Çünkü ben yüce Allah’ın bunda şifa yarattığı kanaatindeyim. Zira inek her çeşit ottan otlamaktadır” buyurmaktadırlar.
Tere
Peygamberimiz “Size tereyi tavsiye ederim. Zira Allah bunda birçok hastalık için şifa yaratmıştır” buyurmuşlardır. Tere vücudu ısıtır, barsakları yumuşatır. Cinsel gücü artırır. Şişlikler ve kalp çarpıntısına faydalıdır. Barsak kurtlarını ve tenyaları düşürür. Saç dökülmesini önler. İştah açıcıdır. Nefes darlığına ve dalak büyümesine karşı faydalıdır. Akciğeri temizler ve adet kanamasını söktürür.
Çörek Otu
Düğün çiçeği grubundan bir bitkidir. Tohumu susam büyüklüğündedir ve rengi siyahtır. Hamurlu tatlı, börek ve çöreklere çeşni katmak amacıyla kullanılır. Çörek otunun faydaları oldukça fazladır. Bu yüzden, her derde devadır, denilmiştir. Mide, karaciğer ve dalaktaki şişkinlikleri ortadan kaldırır. İdran, adet kanamasını ve sütü çoğaltır. Çörek otu; yağı, tıkalı burnu açar; saçların dökülmesini önler ve beyazlaşmasını azaltır. “Çörek otu baş ağrısına, yüz ve ağız bölgesinin felçlerine, uyku hastalığına, unutkanlığa, baş dönmesine ve nefes darlığına karşı faydalıdır.” Peygamberimiz, “Sizlere şu çörek otunu tavsiye ederim. Zira bunda ölümden başka birçok hastalık için şifa vardır” buyurmuştur.
Sonuç Olarak…
Kur’an-ı Kerim’de, “İnsan aldığı gıdalara bir baksın! Biz yağmuru gökten bol bol yağdırdık. Sonra (bitkiler bitsin diye) toprağı nasıl yardık? Kendinize ve hayvanlarınıza bir gıda ve fayda olması için yeryüzünde ekinler, üzüm bağları, yoncalar, zeytinler, hurmalar, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik” buyrulmuştur.
Tüm bitkilerin, ekinlerin, meyve, sebze ve gıdaların insanların faydalanması için yaratıldığı, bu âyetle ifade edilmektedir. Doğada yaratılmış olan her şeyin bir anlam ve önemi olduğu gibi, burada bitki, meyve, sebze ve diğer gıdaların da aslında insanoğlunun hastalıklardan korunmasında ve tedavi olmasındaki önem ve gereği anlatılmaya çalışılmıştır. Bugün için tüm dünya insanlığı tarafından kabul edilen görüş de zaten bu doğrultudadır.