BEYRUT; Lübnan’ m başşehri. Nüfusu 1,5 milyonun üzerinde olan Beyrut, deniz etkisinden biraz korunan bir körfezin kıyısındadır. Beyrut’ta tipik bir Akdeniz iklimi görülür. Uzun yıllar Ortadoğu’nun ekonomik, fikir ve kültür merkezi olan Beyrut, 1970’lerden sonra başlayan toplumsal ve siyâsal karışıklıklar sonucu bu özelliğini kaybetmiştir. Beyrut, Osmanlı döneminde planlı bir gelişme göstermişti. 1943’te Lübnan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra gelişigüzel ve hızlı bir büyüme dönemine girmiştir. Beyrut nüfusu içinde Hıristiyan ve Müslümanların sayısı hemen hemen eşittir. Halkın büyük çoğunluğunu meydana getiren Araplar, Filistinli mültecileri, Suriyelileri ve başka göçmen cemiyetleri de içine alır. En büyük etnik azınlık Hıristiyan Ermenilerdir. Beyrut’un doğusu Hıristiyan, batısı ise Müslüman çoğunluktadır. Eskiden Müslüman topluluğun çoğunluğu sünnî iken 1960’lardan sonra göçler sonucu şiîlerin sayısı giderek artmıştır. Batı Beyrut’un bâzı bölümlerinde küçük Dürzî toplulukları da yaşar. Beyrut, 1950-70 yıllan arasında Ortadoğu’nun gözbebeği idi. Lübnan’ın serbest ekonomi ve döviz sistemi, altın esasına dayalı istikrarlı ve kon- vertibl parası, banka hesaplarının gizliliğini sağlayan kânunları, çekici banka faizleri Beyrut’u Arap zenginlerinin bankacılık merkezi hâline getirdi. Ayrıca deniz ve hava yoluyla dünyâya açılması ve yabancı firma ve bankalar içinde Ortadoğu’ya girmek açısından ideal bir üs olan Beyrut, serbest liman bölgesiyle Ortadoğu’nun en büyük antreposu oldu. Şehirdeki Beyrut Amerikan Üniversitesi, Saint Joseph Üniversitesi, Lübnan Üniversitesi ve Beyrut Arap Üniversitesi Arap ülkelerinden pekçok talebeyi Beyrut’a çeken bir faktördü. Ancak 1970’lerden sonra başlayan iç karışıklıklar ve Arap-îsrail Savaşından sonra Filistin Kurtuluş Örgötünün (FKÖ) karargâhını buraya taşıması ve devlet otoritesinin ve düzeninin zayıflaması Beyrut’un câzibesini kaybettirdi.
BEYRUT
11
Eki