NECÂTİ;
on beşinci asır divan şâirlerinden. Doğum târihi belli değildir. Kaynaklardan anlaşıldığına göre Edirne’de doğmuştur. Bâzı kaynaklarda savaş esiri olduğu kayıtlıdır. Küçük yaşta şiir kâ- biliyetiyle dikkat çekmiştir. Bir süre Kastamonu’da kaldı. Buradayken hattı öğrendi ve şâirlikte şöhreti etrafa yayıldı.
Necâtî’nin şiirleri Fâtih Sultan Mehmed Han tarafından beğenilince, Divan Kâtibi olarak İstanbul’a çağrıldı. Sultan İkinci Bâyezîd zamânında da korundu. Şehzâde Abdullah’ın Divan Kâtibi olarak bir süre Karaman’da kaldı. Şehzadenin ve- fâtı üzerine İstanbul’a döndü. Sonra Manisa’da bulunan Şehzâde Mahmûd’un Nişancısı olarak vazifelendirildi. Bu şehzâdenin de vefâtı üzerine İstanbul’a döndü ve bir daha resmî vazîfe almadı. İstanbul Vefâ semtinde bir ev satın alarak, kendisine bağlanan bin akçe ile geçimini devam ettirdi. 1509’da vefât eden Necâtî. Evinin önüne gömüldü. Fakat günümüzde mezarı kaybolduğundan yeri bilinmemektedir. Mezartaşı Unkapanı’ndaki Manifaturacılar Çarşısındaki avlunun içinde küçük bir bahçededir. Necâtî, Şeyhî ve Ahmed Paşadan sonra asrının üçüncü şâiridir. Zarîf ve tabiî Türkçesiyle şiirler yazmıştır. Şiirleri, sâde, külfetsiz ve yapmacıktan uzaktır. Devrin sosyal hayâtını, ahlâk, adâlet görüş ve düşünüşlerini, tabiat güzelliklerini, av tasvirlerini anlatan gazeller yazmıştır. O zamanki Müslüman Türk ordularının Rum ülkelerini fethedişlerini şiirlerine konu etmiştir.
Başlıca eseri Dîvânıdır. Dîvân’da 650 Türkçe gazelle, nât, kaside mersiye, murabba, kıt’a, rubâî ve müfred gibi şiirler bulunmaktadır. Dîvân’ından bir örnek:
Gazel
Dime kim yârda yok cevr ü cefâdan gayrı
Ne dilersen bulunur mihr ü vefâdan gayrı
Beni ağlan beni kim üstüme gelmez ölicek
Bir avuç toprağ atar bâd-ı sabâdan gayrı
Ne belâdur bu ki hâl ü hatun âşüfteleri
Çeke hecr âteşini bunca belâdan gayrı