MURÂBITLAR (Mülessimîn j; Alm. Almorawiden (pl.), Fr. ‘Almorávides (pl.), İng. Almorávides. Kuzey Afrika, İspanya ye Balear adalarına hâkim olarak, İslâm devleti kuran hânedân. Magrib’de kurulan devletin başşehri Merâkeş’dir. İslâm kaynaklarında “Murâbıtîn” veya “Mülessi- mîn” olarak geçen hânedâna, Avrupalılar, “Almorávides” derler. Kelimeler, hudut kalelerinde ikâmet edenler; peçeliler, Fransızca’da derviş mâ- nâsındadır. On birinci yüzyılın ilk yansında Senhace Berberi Kabilesi reisi’Yâhyâ bin İbrâhim, Hac için Arabistan’a gitti. Yâhyâ’biri İbrâhim, Kayrevân’da Faslı âlimlerden Ebû İmrân el-Fâsî ile görüşüp kabilesine İslâm dîninin esaslarihı öğretmek için, birini göndermösini istedi. O da talebelerinden Şerif Ebû Muhanimed Abdullah bin Yâsin el-Ce- zûlî’yi vazifelendirdi. Abdullah bin Yâsin, Senhâce Berberi kabilesine büyük bir gayretle İşlâm dînini öğretip yaymaya başladı. Lemtûrie kabîle reislerinden Yahyâ bin Ömer ve kardeşi Ebû Bekir bin Ömer el-Lemtûnî ile ribat kurup, “Murâbı- tûn” denilen talebe ve mücâhid yetiştirdiler. Büyük bir talebe grubuna ve bin kişilik mücâhide sahip olan Şerif Abdullah bin Yâsin, Senhâce ve diğer komşu kabilelere İslâm dînini öğretti. Berberi kabileleri arasında ve Kuzey Afrika’da büyük bir mânevî otoriteye sâhip oldu.Kabîle reisİerinin idâresine ve askerî işlere karışmayan Şerîf Abdullah bin Yâsîn, onları mevkilerinde bırakarak, cihad yapmalarını istedi. Yah- yâ bin İbrâhim, Yahyâ bin Ömer ve Bekr sâyesin- de Sahrâ’da İslâmiyet yayılarak, kabileler itâat altına alındı. Ebû Bekr el-Lemtûnî’nin Kumandanı Yûsuf bin Tafşin kumandasındaki Murâbi- tînler, Fas’a doğru ilerlediler. Cezâyir’e kadar Kuzey Afrika’yı fethettiler. Ebû Bekr el-Lemtûnî 1056’da Murâbıtînlerin reisi oldu. Şerîf Abdullah bin Yâsîn, Berberîler ile yapılan muhârebede, 1059’da şehit edildi. Emir ünvânını alan Ebû Bekr el-Lemtûni, 1060’ta yeni bir hükümet merkezi plânlayarak, Merâkeş şehrinin inşâsını başlattı. 1062’de saltanatını, kumandanı ve amcaoğlu Yûsuf bin Tafşin’e bıraktı. Zenciler arasında da İslâm dînini yayan Ebû Bekr el-Lemtûnî, cihâd ederken, 1076’daki bir muhârebede şehit edildi. Merâkeş’i başşehir hâline getiren İbn-i Tafşin şehrin inşâsını tamamlatarak, câmi ile hayır ve sosyal müesseseler yaptırdı. Kuzey Afrika’da fetihlere de- vâm ederek, hâkimiyetini genişletti. Az zamanda, büyük ülkelere sâhip olan İbn-i Tafşin İslâmî müessese ve devlet teşkilâtını Berberîler arasında tesis ederek, onları medenîleştirmeye çalıştı.. Fetihlerdeki ganimetler ye toplanan vergilerle Murâ- bıtlar Devleti zenginleşti. 108‘4’te Septe’yi ele geçiren İbri-i Tafşin, Murâbıtîn ülkesini Atlas Okyanusundan Tunus’a kadar*genişletti. Endülüs Müslümanlarına yardım için, 1086’da Septe Boğazından İspanya’ya geçti. Batliyos yakınındaki Zallakâ’da Leön ve Kasti! Kralı Altıncı Alfon- so’ya karşı büyük bir zafer kazandı. Dört defâ İspanya seferine çıkan İbn-i Tafşin Endülüs Müslü- manlarını Hıristiyanların saldırılarından korudu. 1103’te bütün Endülüs emirlerini toplayarak, oğ
MURÂBITLAR
lu Ebü’l-Hasan Ali’yi veliahtlığa getirdi. Endülüs’te on yedi bin asker ve hudutların emniyetini sağlamak için de Endülüslüleri vazifelendirerek, Magrib’e döndü. Yûsuf bin Tafşin devrinde Murâbıtlar Kuzey Afrika ve İspanya’ya hâkim oldular. Mısır’dan Atlas Okyanusuna Akdeniz’den Nijer Havzasma ve İs- panya’da Ebro Nehrine kadar uzanan büyük bir devlet kuruldu. Abbâsî halîfelerinin mânevî nüfû- zu altındaki Murâbıtlar Ehl-i sünnet olup; Mâlikî mezhebindeydiler. Murâbıtlann İslâmiyete hizmetini takdir eden büyük İslâm âlimi İmâm-ı Gazâlî hazretleri, Yûsuf bin Tafşin’in ülkesini ziyâret etmek istedi. Mısır’a kadar gelen İmâm-ı Gazâlî rahme- tullahi aleyh Tafşin’in vefât (1106) haberi üzerine geri döndü. İbn-i Tafşin’den sonra yerine oğlu geçti. Ebü’l-Hasan Ali devrinde, 1108’de Ucles Mey t
dan Muhârebesiride Hıristiyanlara karşı büyük bir zafer kazanıldı (1108). Ebü’l-Hasan Ali’nin Endülüslü felsefeci İbn-i Rüşd’den fetvâ alması ve onun fikirlerinin yayılması, Murâbıtlann îmânlanm bozdu. İç harpler başladı. Devamlı gerilediler. Dinde reformcu İbn-i Tü- mart’ın fikirleri çok yayıldı. Ebü’l-Hasan Ali (1106-1142) Tafşin bin Ali (1142-1146) İbrâhim Ebû İshak (1146-1147) devrinde gerileme devâm etti. İbrâhim 1146’da vefât edince amcası İshak bin Ali, Kuzey Afrika’da yeni bir güç hâline gelen Muvahhidler tarafından öldürüldü (1147), Murâ- bıtların başşehri Merâkeş, Muvahhidlerin eline geçti. Endülüs’teki son Murâbıtîn vâîisi plan Yahyâ bin Gani 1148’de ölünce hâkimiyetleri son buldu. Murâbıtlann Benû Ganiye kolu 1115’ten 1228 yılma kadar Majorka’da; buranın Aragon krallarınca işgalinden sonra da Minorka’da Aragon vas- salları olarak 1286’ya kadar devam etti. Kuzey Afrika’nın göçebe ahâlisine “dayanan Murâbıtlar İslâm dînine sıkıca bağlanıp, cihad ederek, hâkimiyetlerini genişlettiler. Araplann üstün bir medeniyet kurdukları Endülüs’e hâkim olmalarıyla medenileştiler. Teşkilâtlı bir devlet kurdular. Sahâbe-i kirâmın, meşhur İslâm kumandanlarının menkıbelerini okuyarak, yükselip meşhur kumandanlar yetiştirdiler. Hıristiyanlara karşı İslâmiyeti korudular. Endülüs’teki Müslümanlau kuvvetlendirdiler. Zaferlerin getirdiği şöhret, ganimet ve toplanan vergilerle zenginleşen Murâbı- tînlerin yıkılmalarına, felsefeci İbn-i Rüşd ve İbni Hazm’ın bozuk fikirlerinin yayılması, iç harpler rin başlayıp gerilemeleri sebep oldu. Murâbıtlann başında “Emini T-müminîn”unvanlı hükümdar vardı. Emir, orduların da başkumandanıydı. Emire devlet işlerinde yardımcı bir meclis bulunuyordu. Her hükümdar kendi veliah- tını sağken seçip, devlet adamîârimn da tasdikiyle meşrûluk kazanma yoluna giderdi. Veliaht, nâib olarak Gırnata, İşbiliye ve Kurtuba’da vazîfe yapardı. Vâliler aynı zamanda askere kumanda ederdi; Çoğu süvarilerden meydana gelen ordunun mevcudu, yüz bin civârmda idi. Murâbıtlar devrinden günümüze pek az eser ulaşabilmiştir. Büyük Cezâyir Câmii, Tlemsen Câmii ve Fas’taki câminin bâzı kısımları da bu döneme âit eserlerdendir. Murâbıtlann topluma faydalı diğer çalışmaları arasında, Fas bahçelerini sulamak gâyesiyle açılan kanalları da belirtmek yerinde olur. Ayrıca Merâkeş yakınında Tensift üzerindeki köprü de onlardan bir yâdigârdır.
Murâbitîn sultanları: Yahyâ bin İbrâhim………………………………….Yahyâ bin Ömer……………………………………….(?) Ebû Bekr el-Lemtûnî………………… (1056-1061) Yûsuf bin Tafşin)……………………….(1061-1106) Ebü’l-Hasan Ali…………………………(1106-1142) Tafşin bin Ali……………………………(1142-1146) İbrâhim Ebû İshak………. …………….(1146-1147) İshâk bin Ali…………… ………. (1147)
MURÂBITLAR
21
Eki