MUHAMMED BİN ABDÜLVEHHÂB; Veh hâbîliğin kurucusu. “Şeyh-i Necdî” diye de bilinir. Bilindiği gibi bu lakab şeytanın da ismidir. Temim kabilesine mensuptur. 1699 (H. 1-111) senesinde Necd Çölündeki Hureymile kasabasına bağlı Uyeyne köyünde doğdu. 1791 (H.1206) sene^ sinde öldü. Gençliğinde önce ticâretle uğraşan Muhammed bin Abdülvehhâb, Basra, Bağdat, İran, Şam ve Hindistan taraflarına gitti. Şam’da tahsil yaptı. Bu sırada Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri doğru bilgilere uymayan bozuk görüşler ileri süren İbn- i Teymiyye’nin kitaplarını okudu ve fikirlerinin tesirinde kaldı. 1730 senesinde Necd’e dönerek, köylüler için küçük din kitapları yazdı. Bu kitaplara mûtezile ile diğer bozuk fırkalardan aldığı kendi düşüncelerini de karıştırdı. Fikirlerini önce kendi çevresinde yaymaya çalıştı. 1744 senesinde Riyâd yakınlarındaki Der’iyye kasabasına yerleşti. Der’iyye ahâlisi ve şeyhleri olan Muhammed bin Suûd buna tâbi oldular. Muhammed bin Suûd’la işbirliği yapan Muhammed bin Abdülvehhâb çevreden güçlü bir destek sağladı. Kendi düşünce ve görüşleri doğrultusunda hareket etmeyen Müslümanları doğru yoldan ayrılmış birer müşrik kabûl ‘ edip, bunların kanlarının ve mallarının helâl olduğunu bildirdi. Peygamberimizi sallallahü aleyhi ve sellem, başka peygamberleri ve evliyâyı vesile ederek Allahü teâlâdan bir şey istemeye ve bunların kabirlerini ziyâret etmeye şirk dedi. J3öy- lece binlerce İslâm âlimine muhâlefet etti. Kendisine kâdı, Muhammed bin Suûd’a hâkim ismini vererek gelecekte çocuklarının bu makâma geçmelerini temin eden bir kânun hazırlattı. Başta kardeşi Süleymân olmak.üzere, Ehl-i sünnet âlimleri Muhammed bin Abdülvehhâb!m fikirlerinin bozuk olduğunu ve Ehl-i sünnet îtikâdmdan ayrıldığını bildirdiler ve kuvvetli vesikalarla kitaplar yazarak Müslümanları uyandırmaya çalıştılar. , Gâyesi Hicaz ve Irak bölgelerini ele geçirip, ayrı bir devlet kurmak olan Muhammed* bin Abdülvehhâb, 1765 senesinde ölen Muhammed bin Su- ûd’un oğlu Abdülazîz bin Muhammed’le işbirliği yaptı. Abdülazîz bin Muhammed, Muhammed bin . Abdülvehhâb’ın uygun görmesiyle hilâfetini îlân „ etti. 1791 senesinde ölen Muhammed bin Abdülvehhâb’m İngilizler tarafından da desteklenen bu bozuk fikirleri daha sonra dînî ve siyâsî bir.görüş, olarak Arabistan yarımadasına hâkim oldu.; – e Muhammed bin Abdülvehhâb’ın gösterdiği- bozuk ve çirkin birçok inanışlar varsa da başlıca-‘ lan üç tânedir. ; • 1. Amel îmânın parçasıdır. Namaz kılmak farz, olduğuna inandığı hâlde; tenbellikle bir namaz’ kılmıyanın îmânı gidermiş. Bir sene zekâtım ver- miyen hasis bir kimse, kâfir olurmuş. Böyle olan Müslümanları öldürmeli, mallarını kendi görüşünde olanlara dağıtmalı imiş, t • 2. Peygamberlerin aleyhimüsselâm ve evli- yânm rûhlannı vesîle etmek, korktuklarından kurtulup, umduklarına kavuşmak için duâ etmelerini , onlardan istemek şirk imiş. 3. Kabirler üzerine türbe yapmak ve türbelerde namaz kılmak, orada hizmet ve ibâdet edenler, için kandil yakmak ve ölülerin rûhlarma sadaka adamak caiz değil imiş. Bunların üçü de Allahü teâlâdan başkasına tapınmak imiş. . \ Muhammed bin Abdülvehhâb’ın görüşlerinin * bozuk olduğunu kardeşi Süleymân bin Abdülvehhâb Es-Sevâik-i İlâhiyye fi Reddi ale’I-Veh- hâbiyye, Mekke müftîsi Ahmed Zeyni Dahlan Hulâsât-ül-Kelâm, Dâvûd bin Süleyman Bağdâ- dî El-Minhâf-ül-Vehhâbiyye kitaplarında vesÎT kalarla isbât etmişlerdir.
MUHAMMED BİN ABDÜLVEHHÂB
21
Eki