P U L V E P U L C U L U K ; Aim. Marke (f), und
Philatelie (/), Fr. Timbre (m) et philatelie (f), İng.
Stamp and philitaley. PTT vâsıtası ile gönderilen
mektup, dâvetiye ve paketlerin üzerlerine ücret
karşılığı yapıştırılan, devletin damga resmini belirten
arkası zamklı küçük kâğıt parçası. Bu çeşit
kâğıt parçalarına “pul” ve bunları biriktirme âdetine
ve zevkine de “pul koleksiyonculuğu” denmektedir.
Bâzı hayvanların dış derileri üzerinde bulunan
ve sımsıkı yapışan boynuzsu sert levhalara;
inşaatçılık sektöründe çatı kaplama vs. işlerinde
mâdenî örtülerle onlara çakılan çivi başları arasına
konan çinko ve bakır parçalara; vida, cıvata
gibi şeylerin boyunlarına geçirilen ortası delik
mâdenî levhalara; kumaşların üzerine süs veya
parçaları birbirine eklemek için dikilen yuvarlak
ince delikli sedef parçalarının hepsine de “pul”
ismi verilmektedir.
1840’lı yıllara kadar günümüzdeki “posta pulu”
kullanma usûlü yoktu. Mektup ve buna benzer
eşyâlann gönderme ücretleri bu eşyâlan alanlar tarafından
ödenirdi. Fakat bu sistem dağıtım işini
güçleştirdiği gibi, çok karışıklıklara da sebep oluyordu.
Kendisine mektup veya buna benzer bir
koli gelen kişi ücreti fazla bulduğu zaman almıyor,
bu ise posta dağıtıcısını çok güç durumlara düşürüyordu.
1661 yıllarında İngiltere’de posta müdürü
olan Henry Bishop tarafından mektuplar üzerine
damga vurma sistemi bulundu. Bu durum uzun
süre devam etti.
1840 târihinde Sir Rowland Hill ismindeki
bir İngiliz tarafından bugünkü bilinen, pul kullanma
usûlü bulundu. Aynı usûl ve sistem giderek
bütün dünyâ devletleri tarafından kabul edildi.
1842’de ABD’de, 1848’de Brezilya’da, 1850’de
Avusturya, İspanya ve birçok avrupa ülkelerinde
“pul” kullanılması yaygınlaştı.
OsmanlIlarda ise ilk pul Sultan Abdülmecîd
Han (1839-1861) devrinde kullanılmağa başlandı.
İnce kâğıtlar üzerinde tuğra ile “Devlet-i Aliyyei
Osmaniyye” yazısını taşıyan değişik ebatta pullar
bastırıldı. Aynı dönemde İstanbul’da ilk postahâne
de açılmış oldu. Daha sonra 1865 târihinde
pulların şekilleri ve üzerindeki yazılar değiştirildi.
Pullar üzerinden tuğra çıkarılarak ay yıldız
kondu ve “Posta-i Devlet-i Osmaniyye” yazısı yazıldı.
1913 yıllarında İttihat ve Terakkinin idâreye
hâkim olmasıyla, pullar üzerindeki yazılar veayyıldızlar çıkarılarak yerine resimler çizilmeye
başlandı. Bundan sonraki târihlerde de çeşitli hâtıra
pulları basıldı. Bunlar daha ziyâde bir şehrin
kurtuluşu, herhangi bir tesisin açılışı, dînî ve
millî günleri dile getirici özellikteki resimlerle
süslenirdi.
Türkiye Cumhûriyetinde pul basma ve piyasaya
sürme işi ve yetkisi 5584 sayılı kânunla PTT
Genel Müdürlüğüne verildi. Genel Müdürlük bu
konuda devamlı çalışarak 1968 senesinde dünyâda
ilk defa “Kabartma Posta Pulu” basmayı başardı.
Genel olarak piyasadaki pulları üç ana grupta
toplamak mümkündür.
1. Hazine Pulları,
2. Posta Pulları,
3. Yardım Pulları.
Bu gruplar, kendi aralarında kullanıldıkları
sahalara göre isim almaktadırlar.
Pul koleksiyonculuğu (pulculuk): Pulculuk
târihi, pul kullanma târihiyle ortaya çıktı.
Her ülkenin değişik ve ayrı ayrı özelliklere sâhip
pul basmaları, bu koleksiyona insanların merakını
arttırdı. Bir de pul koleksiyonunda masraf ve
fazla külfet olmayışı dünyâya yayılmasına sebep
oldu. İlk pul koleksiyonculuğu 1841’de İngiltere’de
başladı, 1862-1865 yıllarında ise artık
bütün dünyâda pul koleksiyoncularına rastlanmakta
idi.
Diğer koleksiyonculuklar gibi, pul koleksiyonculuğu
da kişilerin sâhip oldukları bir meraktır.
Bu merakın iyi yönde uygulanması muhakkak
ki faydalıdır. İnsanın, bilhassa çocukların kişiliklerinin
gelişmesine yardımcı olmaktadır. Bütün
meraklarda olduğu gibi bu konuda da insan kendini
sınırlamasını bilmeli, bunu aşın bir tutku ve zamanı
boşa harcama hâline getirmemelidir. Eğer koleksiyonculuk
bu hâlde olursa, özellikle çocuklarda
zevk yerine zarar verir. Bunun için bütün koleksiyoncular
gibi pul koleksiyoncuları da vakit, para,
imkân yönünden kendilerini sınırlamayı iyi
bilmelidirler.Pul Koleksiyonunda Tâkip Edilecek Metodlar
Ülke üzerine: Bu şekilde “pul koleksiyonu”
yapacak kişiler önce kendi ülkelerine âit pulları
toplamalıdır. Daha sonra sevdiği devlet başta olarak,
diğer devletlerin pullarını biriktirebilir.
Tür üzerine: Seçilen tür “manzara” veya “portre”
olabilir. Koleksiyon “portre” üzerine olursa, 1)
Türk büyüklerinin, 2) Dünyâ büyüklerinin, 3) Târihte
yetişmiş ünlü kişilerin, 4) Büyük yenilik ve
buluşlar yapan ilim adamlarının portrelerini toplama
gibi bir yol tâkip etmek düşünülebilir. Bunun
gibi, diğer türlerde de böyle bir metod uygulamak
koleksiyoncu için kolaylık ve düzenli pul
toplamayı sağlayacaktır.
Yıl üzerine: Koleksiyonda başlangıç olarak bir
yıl alınır. Ondan sonra devam edilir. Mesela 1905
ile 1910 yılları arasındaki pulları toplamak veya
bâzı büyüklerin yaşadıkları ilk on sene, son beş sene
gibi târihler tutarak da koleksiyon yapılabilir.
Değer üzerine: Pullar toplanırken değerleri
belli edilir. Bir liralık, 10 liralık gibi pullar toplanacak,
diye sıraya konulur. Küçük değerdeki pulların
koleksiyonunu yapmak daha kolaydır. Bunda
da, yıl, ülke, konu gibi belli dallar seçilebilir.
Kâğıda yapışık pullar nasıl ayrılır? Pul koleksiyonu
ile uğraşanların pulları kâğıtlardan ayırırken
şu hususlara çok dikkat etmeleri gerekir.
1. Herhangi bir yere (kâğıt, zarf, koli vs.) yapışmış
pulları çıkarmak için, pulun bulunduğu
çevre makasla kesilir. Kesilen pullu kısım, içinde
ılık su bulunan bir kaba konur.
2. Kısa bir süre ılık suyun içinde bulunan pulun
altında bulunan zamk yumuşar, pul zarfınkâğıdından
ayrılır. Eğer pulun altındaki kâğıt iyice
yumuşamamış ise, pulu ayırmak için zorlanmaz.
3. Kâğıttan ayrılan pullar, el sürülmeden pul
maşası ile sudan çıkarılmalı, kurutulmalı ve tekrar
pul maşası ile kenarındaki tırtıllar koparılmadan ve
zedelenmeden özel pul defterine konmalıdır.
Koleksiyon değerini kaybeden pullar: Pulların
kenarlarında bulunan “tırtıl” ismi verilen
zımba deliklerinin bir tanesinin bile kopuk olması,
arkasında sıyrık ve kazıntı bulunması, üzerinde
yırtık, buruşuk gibi durumun olması, pulun üzerinde
posta damgasından başka herhangi bir lekenin
bulunması, üzerine herhangi bir maddenin
damlaması, pulun bütün değerini sıfıra indirir.
Bu pul dünyâda aranan tek bir pul olsa bile durum
yine aynıdır. Bu şartların yanında, toplanan
pullar rutubetten ve aşırı sıcaklıktan uzak tutulmalıdır.
Bugüne kadar dünyâca bilinen en ünlü pul
koleksiyonu AvusturyalI Philippe la Renoteire
Von Ferrari’nin koleksiyonudur. En değerli pul ise
50.000 dolara satılan bir centlik İngiliz Guyanası
puludur.
PUL V E PULCULUK
22
Eki