wiki

LEİBNİZ, Gottfried Wilhelm

LEİBNİZ, Gottfried Wilhelm; ünlü Al
man filozofu. Modern çağın sistemli düşünürlerindendir.
Matematik, mantık ve metafizik alanlarında
yaptığı çalışmaları önemlidir. 1 Temmuz
1646 senesinde Leipzig’de dünyâya geldi ve 14 Kasım
1716 yılında terk edilmiş olarak Hannover’de
öldü. Babası Leipzig’de felsefe profesörü idi. Babası
ölünce kendi kendisini yetiştirmeye başladı.
Târihe karşı ilgisi fazla olduğundan Lâtince ve
Yunancayı öğrendi. Mantıkla ilgilenmeye başladı.
Leibniz 15 yaşında iken Leipzig Üniversitesinde
hukuk öğrencisi idi. Hazırladığı bir tez konusunda
Fransa’nın Mısır’da Türklerle çarpışacaklarını
savunuyordu. Napolyon bu tez konusunu
Mısır’a asker çıkarmadan önce incelemediğine
çok pişman olduğunu ifâde etmiştir.
Leibniz teoloji, hukuk ve politika alanında
olduğu kadar tabiî ilimlerde de çalışmalar yaptı.
Matematik, optik, mekanik, pnömatik üzerinde
çalışmaları yanında toplama, çıkarma, bölme, karekök
işlemleri yapan makinayı yapmayı başardı.
Bu makina, 1673 senesinde Paris İlimler Akademisi
ile Londra’da sergilendi.
1700 senesinde bir dâvet üzerine Berlin’e gitti.
Berlin Üniversitesinin kurulmasını sağladı ve
oraya müdür oldu. 1711 senesinde bu görevinden
ayrıldı.
Leibniz, kozmoloji ilmini Allah’ın varlığını
ispat etmek için kullanmıştır. Kozmolojik îzahlar”Yeterli sebepler prensibi” olarak isimlendirilmiştir.
“Yeterli sebepler prensibi” ile “tezat kânununu”
gerçeği bulmakta kâide olarak kullanmıştır.
Leibniz’in savunduğu düşünce şekli özetle şöyle
idi:
Gerçek dünyânın varlığı için yeterli sebep Allah’tır.
1840 senesinde basılan De Rerum Originatione
Radicali adlı kitâbında Allah’ın varlığını
ispata çalışmıştır.
Leibniz Katolik, Protestan mezheplerini birleştirmek
için çok gayret sarfetti.
1712-1714 seneleri arasında Viyana’da kalan
Leibniz’e baron pâyesi verildi. Daha sonra Hannover’e
yerleşen Leibniz orada öldü. Cenâzesine
yalnız sekreteri J.G.Von Eckhart gelmişti. Eckhart,
1726 senesinde yazdığı Memoirs of John
Ker of Kersland adlı kitabında ondan bahsederken
“Memleket için bir cevher olduğu halde onu bir
hırsız gibi çukura attılar.” demiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir