ALTI YEDİ EYLÜL OLAYLARI;
1955 se- nesi Eylülünde Yunanistan’ı protesto etmek için tertiplenen gösteriler sırasında Rum yurttaşlara saldırılar şeklinde ortaya çıkan olaylar. Kıbrıs meselesinin milletlerarası alanda yeniden gündeme gelmesi Türk kamuoyunu tedirgin etti. Yunanlılara karşı tepkiler arttı. Altı Eylül günü Selânik’te Atatürk’ün evinin bombalandığı haberi bütün yurtta yayıldı. Bu haber üzerine İstanbul’un çeşitli semtlerinde toplanan kalabalıklar Yunanistan’a karşı protesto gösterilerine başladı trasyonu artırılarak çok seyreltik sodyum siyanür çözeltisiyle işlenir. Sodyum siyanür altın ile reaksiyona girerek kompleks bileşik meydana getirir: 4Au+8NaCN+2H20 + 0 2 -> 4NaAu(CN)2+4NaOH Kompleks bileşikteki altın metalik çinko ile çöktürülür: 2Na+Au (CN)2+Zn 2Au+Na2Zn(CN)4 Bu çökeltideki altın ve gümüş dışındaki maddeler, Kal metoduyla alınır. Gümüş de nitrik ve sülfürik asit etkisiyle çözülerek geriye saf altın kalır. Bileşikleri: Altın bileşiklerinde +1 ve +3 değerlikli hâlde bulunur. Bütün bileşiklerinden kolayca metalik hâle indirgenebilir. Altının, AuCl, Au2S, AuCN gibi +1 değerlikli bileşikleri sulu çözeltilerde kararsız olup, +3 değere yükseltgenir veya metalik hâle indirgenir. Bununla berâber sodyum ve potasyum siyanür ile verdiği kompleks tuzlarının sulu çözeltileri hazırlanabilir ve endüstride özellikle kaplamacılıkta kullanılır. Organik tuzları da bilinmekte olup kararsızdırlar. Altının +3 değerlikli bileşikleri genellikle kararlıdır.AuC13 su, alkol ve eterde çözünür, fotoğrafçılıkta ve kaplamada kullanılır. AuBr3 alkol ve eterde çözünür. Bazı kimyasal analizlerde kullanılır. Altın hidroksit, Au(OH)3, ışığa karşı hassas kahverengi bir tozdur. Suda çözünmez, hidroklo- rik asit ve diğer asitlerde çözünür. Yaldız yapımı ve kaplamacılıkta kullanılır. Altının organik bileşikleri genellikle dialkil tuzlarıdır. Bu tuzlar R2AuX şeklindedir. Burada R organik molekül X ise halojen, kükürt, azot veya oksijendir. Kullanılışı: Bugüne kadar yeryüzünden çıkarılan bütün altının yarıdan fazlası hükümetlerin ve merkez bankalarının elindedir. Gerek her ülkede kâğıt para emisyonunun güvencesi olarak, gerek milletlerarası bir ödeme aracı olarak eskiden beri büyük ehemmiyet taşıyan altın, metalle çalışan zanaatçıların gözünde de değerini korumaktadır. Kuyumculukta altının genellikle gümüşlü, pal- ladyumlu, bakırlı veya platinli alaşımları çok kullanılır. Elektrik iletkenliği yüksek (bakırın yaklaşık %70’i oranında) olan ve kolayca kimyâsal tepkimelere girmeyen altın en çok elektrik ve elektronik sanâyilerde bağlantıların,terminallerin, baskı devrelerinin, transistörlerin ve yazı iletken sistemlerin kaplanmasında kullanılır. Üstüne düşen kızılötesi ışınların yaklaşık yüzde 98’ini yansıtarak geri çevirebilen ince altın levhalar, uzay elbiselerinin başlığındaki göz deliklerinde zararlı ışınlardan korunmayı ve sun’î uyduların yüzeylerinde sıcaklığın denetlenebilmesini sağlar. Büyük büro binalarının pencerelerinde de gene ince levhalar hâlinde altın kullanılması, yalnız estetik açısından değil, bu yansıtıcı yüzeyin çevreyle ısı alışverişini büyük ölçüde azaltmasından kaynaklanır. Lal camlara parlak kırmızı rengini veren, camsı kütlenin içinde kolloidal halinde dağılmış olan çok az miktardaki altındır. Alaşımları: Altının bâzı özelliklerini (kullanış gâyesine göre) değiştirmek için çeşitli alaşımları yapılır. Altın-gümüş alaşımları: % 75 altın, % 25 gümüş alaşımı yeşil renkte olup mücevher yapımında kullanılır. % 40 altın % 60 gümüş alaşımı beyaz renkte ve serttir. Altın-nikel alaşımı: Mücevher yapımında kullanılan beyaz altının esasını teşkil eder. Bu alaşımda % 80 altın, % 16 nikel, % 3 çinko ve % 1 bakır kullanılır. Altın-bakır alaşımı: Para basımında yaygın olarak kullanılır. Kolayca işlenebilir. Altın-palladyum alaşımı: Kolayca işlenebilir. En fazla sertlik gösterenler % 60-65 palladyum ihtivâ edenlerdir. Düşük sıcaklıklardaki yüksek direnci sebebiyle potansiyometre yapımında kullanılır. Altın ayarı: Altının kimyâdaki saflığı “yüzde” ile, mücevhercilikteki saflığı ise “karat” veya “ayar” terimleriyle ifâde edilir. Buna göre 24 ayar (veya karat) altın % 100 saf altını, 22 ayar ise % 91, 6 saf altını ifâde etmektedir. 22 ayar altının % 8,4’ü diğer metaller ile tamamlanmıştır. Altına gümüşün ilâvesi yeşilimsi, nikel ve platinin ilâvesi beyaz, çinkonun ilâvesi sarı ve bakır ilâvesi de bakır miktarına göre sarıdan kırmızıya kadar değişen renkler kazandırır. Altın işi: Altından yapılan heykel, kap, kacak, mücevher süsleme ve paraların hepsine verilen ad. Altın metallerin en yumuşağı ve en kolay biçimlendirilebilenidir. 10 gr altın dövülerek 11 ım ’lik ince bir levha veya çekilerek 570 m uzunluğunda ince bir tel elde edilebilir. En rahat çalışılabilen metal olarak kalemle işlenerek, kakılarak, dövülerek, oyularak, kabartılarak, dökülerek varak hâline getirilip ahşap, metal, deri ve parşömen gibi başka eşyâları kaplamada da kullanılmıştır. Altın standardı: Standart para biriminin, belirli bir ağırlıkta altın olarak kabûl edildiği veya para değerinin belli ağırlıkta altının değerine denk tutulduğu para sistemi. Ülke içinde altın standardının benimsenmesi, milletlerarası seviyede de altın standardının uygulanması sonucunu getirir. Altın standardında ya altın sikkeler kânûnî olarak para dolaşımına girer veya kâğıt para, istendiğinde sabit bir fiyatla altına çevrilebilir. Hiçbir ülkede altın standardı uygulanmasa da milletlerarası seviyede altın standardı sistemi yürürlükte kalabilir. Bu durumda, ya altının kendisi veya sabit fiyat üzerinden altına çevrilebilen bir para birimi milletlerarası ödeme aracı olarak kullanılır. Bu sistemde, ülkeler arasındaki döviz kurları sabittir. Döviz kurlan, altının bir ülkeden ötekine taşınma maliyetini aşarak sabit altın paritesinin üzerine çıkar veya altına düşerse, kurlar resmi seviyeye dönünceye kadar, ülkeden ülkeye büyük miktarlarda altın sikke ve külçe giriş veya çıkışı gerçekleşir. Altın standardı ilk defâ 1821’de İngiltere’de kondu. Birçok devre geçirdikten sonra 1937’ye gelindiğinde tam altın standardını sürdüren hiçbir ülke kaldı. İkinci Dünyâ Harbi sonrasında, döviz kurlarının ekseriya dolara veya altına göre ayarlandığı bir sisteme geçildi. 1958’de yeniden bir tür altın standardı sistemine dönüldü. Buna göre, önde gelen Avrupa ülkeleri milletlerarası ödemelerde kendi paralarının altına veya dolara serbestçe çevrilebilirliğini garanti ediyorlardı. Millî seviyede altın standardına dönüş ise hiç görülmedi.Altın suyu: Kral suyu olarak da bilinir. Hacimce bir birim derişik nitrik asit ile üç birim derişik hidroklorik asitten oluşan karışımdan meydana gelir. Bu karışım altım çözebildiğinden altın suyu adı verilmiştir. Altın suyu veya kral soyu kimyâsal çözme işlemlerinde bâzı demir cevherlerini, fosfatlı ka- yaçları, curûfları, nikel-krom alaşımlarını, antimonu, selenyumu ve civa, arsenik, kurşun ve kobalt sülfürleri, çözünürlüğü az olan sülfürleri çözmek için kullanılır.