wiki

BÂGlLER

BÂGlLER; Alm. Rebellisch; rebell, Fr. Rebelle,
İng. Rebellious. Âsîler, haksız olarak devlete,
devlet başkanma isyân edenler. İslâm hukûkunda
devlete karşı gelenler üç kısımda incelenirler:
1. Bâgî diye isimlendirilen kimseler: Müslümanlardan
bir kısmı isyân edip, baş kaldırınca,
hükümdâr onların isyân etme sebeplerini araştırır.
Niçin isyân ettiklerini sorar, onları iknâ edip, kendisine
itâate dâvet eder. Haklı iseler, isteklerini yerine
getirir. İsyânlarına son verir. Eğer haksız iseler
haksız olduklarını kendilerine bildirir. İsyânlarından
vazgeçirmeye ve meydana gelecek bir
savaşı önlemeye çalışır. Çünkü onlar da Müslümandır.
Şâyet âsîler dâveti kabûl etmez ve harbe
girişirlerse, hükümdâr (devlet başkanı) topluluklarını
dağıtmcaya kadar harbeder.
Bâgîlerin savaşa katılmayan kadınlan, yaşlılan
ve çocuklan öldürülmez. Esir edilmez. Malları
ganîmet olarak alınmaz. Nitekim halîfe hazret-i
Ali kendisine başkaldıran Basralılara böyle muâmele
etmiş; ’’Onların malları ganîmet alınmaz,
küçük çocukları esir edilmez.” buyurmuştur. Başka
bir defâ da: ’’Kaçanları tâkib etmeyin. Yakalananları,
yaralıları öldürmeyin.” buyurmuştur.
İhtiyâç olduğunda daha önce bâğîlerden alman
silâh ve atlar muhârebede kullanılır. Bâgîler tarafından
öldürülen ehl-i adle (bâgî, âsî olmayanlara)
şehît muâmelesi yapılır.
Bâgîler, yâni âsîler döğüşürken öldürülünce
namazları kılınmaz. Bunları yıkamak da lâzım değildir. Bâğîler ve yol kesenler, kaçarak sonradan
had ve kısas cezâları ile ölürlerse, yıkanır ve namazları
kılınır.
2. Kâtı’-i tarîk veyâ eşkıyâ denilen yol kesiciler:
Silâh kuvveti ile şehirde veya şehirler arası yollarda
Müslümanlara veya zımmîlere (gayri müslim
vatandaşlara) saldıranlardın
Yol kesicilik büyük cinâyetlerden sayılmıştır.
Kur’ân-ı kerîmde buna “Muhârebetullah”
(Allahü teâlâ ile muhârebe etmek) (Mâide sûresi:
33) buyrulmuştur. Yol kesiciler halkın malına, canına,
hukûkuna (haklarına) tecâvüz ederek içtimâî
(sosyal) hayâtı, cemiyetin huzur ve emniyetini
tehlikeye düşürürler. İşte cemiyetin hayâtını tehlikeye
düşüren bu zararlı kimseleri bertaraf etmek
için işledikleri cinâyetin ağır ve hafif oluşana
göre çeşitli ce’zâlar verilir.
Mal soymadan ve carî kaybı yapmadan ele geçerlerse
dövülür, ve tövbe hâli görülünceye kadar
veya ölünceye kadar habsedilir.
Âsîler, yaptıkları zararı öderler. Mal zâyi olmamış
ise geri verirler.
3. Hâriciler: Bunlar kendilerince hak (doğru)
olan .bir tevilden (yorumdan) dolayı Müslüman
hükümdarın küfür (îmânsızlık) ve bâtıl üzerinde
bulunduğunu söyleyerek, onunla savaşmanın vâcib
(lâzım) olduğunu iddiâ eden ve Ehl-i sünnetin
kanlarını, mallarını almayı, çocuklarını ve kadınlarını
esir etmeyi helâl gören, Peygamber efendimizin
arkadaşlarını küfre nisbet eden kimselerdir.
Bunların hükmü de bâgîler gibidir. Tövbe etmeleri,
bu îtikâdlarından vaz geçmeleri istenir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir