BAHTİYAR VAHABZÂDE; AzerbaycanlI
şâir ve yazar. 1925 yılında Azerbaycan’ın Şeki
(Nuha) şehrinin bir köyünde dünyâya geldi. Altı
yaşında okula başladı. İlkokulu bitirmeden âilesiyle
birlikte Bakü’ye taşındılar. Burada tahsiline devam
etti. Azerbaycan Devlet Üniversitesi Filoloji
Fakültesine girdi. Daha okul yıllarmdayken şiir
yazmaya başladı. İlk şiiri 1944’te yayınlandı.
1945’te Azerbaycan Yazarlar Birliğine üye oldu.
1947’de Filoloji Fakültesinden mezun oldu. 1951
senesinde bu fakülteye öğretim üyesi olarak girdi.
“Samet Vurgun’un Lirizmi” adlı tezini 1951’de
hazırladı. “Samet Vurgun’un Sanatkârlık Yolu”
adlı teziyle 1964’te doktor oldu. Aynı zamanda
milletvekili olarak vazife yaptı. Çok sayıda ilmi
kongrelere katıldı, seyahatler yaptı. Almanya’daki
Türk işçileri üzerinde araştırma ve incelemeler
yaptı. Birçok defa Türkiye’ye geldi. Türkiye’den
Bakü’ye giden pekçok ilim ve sanat heyetiyle görüşüp,
görüş alışverişinde bulundu.
Ülkemizde 1972 yılından itibâren tanınmaya
başlayan Bahtiyar Vahabzâde’nin şiirleri ve edebî
kişiliğiyle ilgili bilgiler, çeşitli bilim adamları ve
dergiler tarafından neşredildi.
Klasik ve yeni Azerî şiirinde mevcut bütün
özellikleri şiirinde toplamış olan Bahtiyar Vahabzâde
şiirlerinde; vatan, millet, aile, tabiat, dil,
azadlık (hürriyet) hasreti gibi temaları, en güçlü ve
derinleme ifâdelerle anlatmıştır. Zaman zaman
aruz veznini kullanan ve serbest mısra denemeleri
yapan şâir, en fazla hece veznini kullanmıştır. Fuzûli
başta olmak üzere Azerî divan ve halk şiirinin
ustalarına büyük saygı ve hayranlık besleyen Vahabzâde,
klasik şekiller içinde de yeni meseleleri
ve uyarıcı konuları rahatça dile getirmiştir.
Bahtiyar Vahabzâde’ye göre; şâir ve şiir vatan
sevgisinin, millet aşkının kor halinde temsilcisi olmalıdır.
Milli kültürü, sanat, vatan sevgisini, âile
sıcaklığını, ana, kardeş, evlat muhabbetini en güzel
ve en güçlü olarak anlatmalıdır. Şâir hak ve hakikat
yolunda her türlü mücâdeleyi yapmalıdır.
Bir milletin maneviyat ve mukaddeslerine alt yapı
olan değerleri, şâir canı pahasına korumalı ve
sevdirmelidir.
Bahtiyar Vahabzâde kendini kaybetmiş, Ruslara
kapılmış, yabancı değer ve törelere hayran
ve rastgele modalara düşkün bâzı zümreleri şiirlerinde
kınamış ve hicv etmiştir. Taklitçiliği kötü
bir şahsiyetsizlik ve insâniyetsizlik saymıştır. Kendisine
sorulan bir soruya; “Benim Türk gençlerine,
aynı zamanda Azerbaycan gençliğine sözüm
şudur: “Kökten, soydan ayrılmayın”… Türk gençleri
batıya çok meylediyorlar. Oysa ki Türk gençlerinin
batıdan bâzı teknik verimlerin dışında alacakları
şey yoktur…” diye cevap vermiştir.
Azerbaycan şiirinin en büyük temsilcilerinden
olan Bahtiyar Vahabzâde şiirlerinde söylemek
istediğini doğrudan söyler. Dolaylı ve mecazlı
anlatımlara önem vermez. Şiirle ilgili birçok makale
ve çalışmasında bu ve diğer önemli konulara
yer vermiştir.
Bahtiyar Vahabzâde’ye göre anlaşılabilmek
herşeyden önce gelir. Günümüz şâirlerinin anlaşılmamayı
meziyet saymaları onun en çok tenkid
ettiği konular arasındadır. Çalışmalarında halk tarafından
anlaşılmayı, onlara ulaşmayı düstur olarak
kabûl eder.
Şiir dışında, tiyatro eserleri ve gezi intibalannın
yeraldığı hâtıra-seyahatname türü çalışmaları,
İlmî edebî makalelerini topladığı eserler de yazdı.
Hâlen Azerbaycan Devlet Üniversitesi Filoloji
Fakültesinde Muasır (Çağdaş) Azerî Edebiyâtı
Profesörü olarak vazife yapmakta olan Bahtiyar
Vahabzâde’nin eserleri şunlardır:
Şiirler ve manzum hikâyeler: Menim Dostlarım,
Bahar, Dostlug Nağmesi, Ebedî Heykel,
Çınar, Sâde Adamlar, Ceyran, Aylı Geceler, Şâirin
Kitaphanası, E’tiraf, Şeb-i Hicran, İnsan ve
Zaman, Bir Ürekde Dört Fesil, Seçilmiş Eserler,
Kökler-Buğdaylar, Deniz-Sahil, Bir Baharın
Garangusu, Dan Yeri, Payız Düşünceler, Şehitler,
Özümle Sohpet, Mugam v.s.
Tiyatro eserleri: Vicdan, İkinci Ses, Yağıştan
Sonra, Feryat, Darağacı, Artık Adam v.s.
Hâtıra-Seyahatnâme eserleri: Sanatkâr ve
Zaman, Sadelikte Büyüklük, Derin Katlara Işık
v.s.
BAHTİYAR VAHABZÂDE
28
Eki