wiki

BEYİN YIKAMA

BEYİN YIKAMA;. Alm. Gehirnwäsche (f), Fr.
Lavage de cervau (m), İng. Brain washing. İnsanı
kendine has düşünce ve dünyâ görüşüne yabancılaştırmak,
başka yönde düşünür ve davranır
duruma sokmak için çeşitli yollarla tesir altına alma.
İnsan, düşünen ve aynı zamanda çok yanılan
bir yaratıktır. Çünkü hiçbir canlı gerek kendi iç yapısından,
gerekse dışardan gelen tesirlere insan
kadar açık değildir. Bu tesirlerden insan kadar etkilenmez.
İşte beyin yıkama, insanın iç ve dış tesirlere
açık olma özelliğinin istismarıdır.
Beyin yıkama uzun ve kısa sürede gerçekleştirilen
olmak üzere sınıflandırılabilir.
Kısa sürede gerçekleştirilen beyin yıkama:
Bu, tıbbî ve psikolojik usûllerin kullanıldığı beyin
yıkama metodudur. Bu metodun esâsı, söylenenlerin
aynntısız, kontrolsüz kabullenildiği, yorgun,
uykusuz, uyuşturulmuş durumlar hazırlayarak,
insanın heyecanlarını, sürekli olarak kısa kısa etkileyip
onu istenileni tartışmadan yapar bir davranış
içine sokmaktır. Bu metodun kurucusu Rus
bilgini Pavlov’dur. Pavlov çalışmalarını şartlı refleksler
üzerinde yoğunlaştırmıştır. “Refleks”, tabiî bir uyarıya karşı bünyenin gösterdiği tepkidir.
Ateşe yaklaştırılan elin kendiliğinden çekilmesi
böyle bir reflekstir. Şartlı refleks ise, alışkanlığa
bağlı olan ve zamanla kazanılan reflekslerdir. Pavlov
deney hayvanı olarak köpekleri kullanmış.
Birçok defâ köpeklere zil sesinin hemen arkasından
et vermiştir. Daha sonraki deneylerde et verilmediği
hâlde zil sesiyle birlikte köpeklerin salyalarının
aktığı görülmüştür. Pavlov köpeklere
çeşitli şartlı refleksler kazandırmıştır.
1924 senesinde Leningrad’da büyük bir su felâketi
oldu. Pavlov’un köpeklerinin bulunduğu
binâyı su bastı. Köpekler burunlarına kadar yükselmiş
su se v iy e sin d e günlerce kaldılar. Kurtarıldıkta#
şonra köp.çMlerin kazanmış oldukları şartlı
refleksleıikaybettikleri görüldü. Pavlov’u beyin yıkama
metoduna götüren bu olay oldu. Aşın korku,
heyecan, yorgunluk gibi hâdiselerin kazanılmış
şartlı refleksleri sildiği sonucuna ulaştı. Bundan
sonraki deney araçları komünist rejim kurbanı insanlar
oldu. Öyle usûller geliştirildi ki, bunlarla bir
insanın aklî melekeleri bozuluyor, hâtıraları ve
tasavvurları siliniyor, yapma bir mantıkla, başka
duygulara sâhip robot şahsiyet meydana getiriliyordu.
Bu işte ilk şart, köpeklerde görülen rûhî çöküntü
hâlini insanlarda meydana getirmekti. Bu,
eskiden beri insanlarda görülen ve zihnî çöküntü
adı verilen bir hâldir. Pavlov, sun’î bir zihin çöküntüsü
meydana getirmek için yeni usûller geliştirdi.
Bu durumu sağlamak için dört şart gerekiyordu.
1. Yorgunluk: Beyin yıkamak için yapılacak
ilk iş insanı yormaktır. Bunun için uzun devreler
zarfında uykusuna engel olunur. Meselâ, yüzüne
kuvvetli ışık tutularak hem yorulması, hem de
uyumaması sağlanır.
2. Şaşkınlık: Bu büyük yorgunluğun etkisiyle
zihin faâliyetlerinin zayıfladığı ve çözüldüğü sırada,
zavallı şahıs saatlerce süren soru yağmuruna
tutulur. Zihni o kadar karıştırılır ki, hakîkat ile
yalan arasındaki irtibât tamâmen kaybolur.
3. Devamlı acı: Vücudunda, uzun zaman işleyecek
yaralar açılır. Kelepçeye veya zincire bağlanıp
hareketine mâni olunur.
4. Devamlı korku: Hissî gerilim veya korku
doğuracak yollara başvurulur. Bu uygulamalar sonucu,
insanda bitkinlik son haddini bulur ve dimağ
çözülür. Zihnin kontroldan çıkması aşağıdaki sonuçları
doğurur:
Beden hareketlerinde yavaşlama: Kişi sevk
ve gayretten mahrumdur.
Hâfıza dağınıklığı: Hâtıraları, yorum ve muhâkeme
kâbiliyeti, eski alışkanlıkları tamâmen
kaybolmuştur. Olayların sırası unutulmuştur. Hayâlle
hakîkat arasındaki sinirler, karanlık ve bulanık
bir hâl almıştır.Melankoli: Zihin bilinmeyen bir derdin pençesinde
kıvranır. Kişi intihâr etmek ister.
Telkin edilebilme kâbiliyetinin artması: İnsanın
bu zayıf ve müdâfaasız hâlinden istifâde
edilerek, telkin yoluyla hâfızayı sahte bir şekle
sokarlar. İnanılmasını istedikleri yeni fikirler, telkinde
hastanın yorgun zihnine yerleştirilir. Artık
beyin yıkama işlemi tamamlanmıştır. Bu şekildeki
beyin yıkama metodu, komünist devletler, özellikle
Rusya ve Çin tarafından kullanılmıştır. Kore
Harbinde Çinlilerin eline esir düşen Amerikalı
askerler beyinlerinin yıkanmaları sonucu; “Biz
gerçekleri şimdi gördük. Emperyalistlere uşaklık
ediyormuşuz. Komünizmin hedefi, dünyâ barışını
sağlamaktır.” demişlerdir. ÇiıfMler, beyin>yikamâ>
işini Kore Savaşında esir düşeri Türk askerlerine
uygulayamamalardır. Psikologlar buna sebeb olarak,
Türk askerindeki îmân gücünü, sarsılmaz disiplin
anlayışını ve birbirlerindiolan bağlılığı göstermişlerdir.
i?
Uzun sürede gerçekleştirilen beyin yıkama:
Bu metod propaganda ile gerçekleştirilir.
Propaganda: İnandırma, iknâ etme, aldatma,
şüphe uyandırma ile fikren ve ruhen baskı yapma
faaliyetidir.
Fertlerin ve cemiyetin fikirlerine, görüş, düşünce
ve hislerine müspet veya menfi tesir yapmak
sûretiyle tatbik edilen, hassas ve özel metodlu faaliyettir.
Propaganda vâsıtaları; uydular, sportif ve sanat
faaliyetleri, basın, televizyon, radyo ve kitaplardır.
Propaganda ile insanların beyninin yıkanması
işine en fazla ehemmiyet veren komünist ülkelerdir.
Rusya, millî gelirin 1/4’ünü propagandaya
ayırmıştır.
Propagandanın hedefi, insanın fikirleri, hisleri
yâni rûhî dimâğıdır. Beyinleri yıkanan insanlar ilk
ve ortaçağdaki kölelerden daha kuvvetli bir esâret
zinciri ile düşmanın esiridir. Beyni yıkanarak kendi
milletine ve devletine düşman edilen bir bedbaht,
ömrünün sonuna kadar düşmanın kölesi olduğunu
anlayamaz. Çünkü yaptığının kötü olduğunu
gösterecek değerler onda yıkılmıştır. Bir değerin
ölçülmesi, iyi olup olmadığı aiıcak millî ve
mânevî duygulara sâhip olmakla ve sâhip çıkmakla
belli olur. Bu değerlerini kaybeden kişi, düşmanın
arzularına göre hareket eder. Bu, bir köle, daha
doğrusu robottur. Robot emre uyar, normal bir insan
ise kendisine verilen emri, telkini, îmân ve millî
değerler ve akıl süzgecinden geçirerek karar verir.
1921 ’de Lenin bir konuşmasında; “Bir milletin
arzularını, diğer millete empoze etmesi, zamanla
tamâmen propaganda sâyesinde gerçekleşecek
ve savaş meydanlarında silâh kullanılmasına
lüzum kalmayacaktır. Silah yerine insan beyninin
dejeneresi, zekânın sönükleştirilmesi ve milletin
moral ve ruh bakımından dağılmasını temin
yönüne gidilecektir.” demiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir