wiki

ARABİ AYLAR

ARABf AYLAR; Alm. Mondmanate (f), Fr.
Mois Lunaire, îng. Lunar Monîhs. Hicrî takvimlerde
kullanılan aylar. Uzunluk bakımından iki
türlü sene vardır: Şemsî sene, Kamerî (Hicrî) sene.
Şemsî sene, güneş senesi olup, dünyânın güneş
etrâfında bir kerre döndüğü zamandır. 365, 242
gündür. Kamerî sene ise, Ay’ın Dünyâ etrâfında 12
kere döndüğü zaman olup, 354, 367 gündür. Güneş
yılı Kamerî yıldan 10,875 gün daha uzundur. Bu
farkdan dolayı Şemsî sene 32,5 olunca Kamerî
sene 33,5 oluyor. Kamerî sene adedi 32,58/33,58
= 0,97023 ile çarpılınca, Şemsî sene olur. Bir arabî
ay, hilâlin görülmesi ile başlar ve ikinci görünmesine
kadar devâm eder. Önceden hesâb ederek
hangi gün görülebileceği anlaşılır ise de esas olan
gözle görülmesidir. Hilâl, yâni yeni ay, doğduğu
geceden önceki gecelerde hiç bir yerden görülemez.
Ay, yer küresinin etrâfında dönerken, her ay
bir kerre, ay ile güneş, yer küresinin aynı tarafında
olarak üçü bir doğrultuda bulunurlar. Bu hâle
“içtimâ-i neyyireyn” denir. Bu hâlde iken, ayın
bize karşı olan yüzü, güneşi görmediği için karanlık
olur. Bu sebepten ay görünmez. Ay m görünmediği
zamâna da “muhak” denir. İçtimâ zamânı,
ilmî esâsa göre hazırlanmış takvimlerde her
ay için yazılıdır. İçtimâdan sonra, ay muhaktan
kurtulup, güneş batarken, batı tarafından ufuk üzerinde
hilâl şeklinde görülür. Ay muhaktan kurtulduğu
zamanda, hangi memlekette güneş batmakta ise, yalnız o tûl (meridyen) derecesindeki memleketlerden
görülebilir.
İslâm dîninde ibâdetlerin bu arabî aylara göre
yapılması emredilmiştir. Bunun sebeplerinden biri,
Ramazan ayıdır. Zîrâ Ramazan ayı hicrî kamerî aylardan
olup, mîlâdî seneye göre her yıl, 10-11 gün
evvel başlamaktadır. Böylelikle 33 senede tam bir
devir yaparak senenin bütün günlerinde oruç tutulmuş
olmaktadır. Mîlâdî seneye göre Ramazan
ayı başlasa idi, kuzey yarımkürede yazın oruç tutulurken
aynı anda güney yarımkürede yaşayanlar
kışın oruç tutacaklar veya bunun aksi olacaktı.
Yurdumuzda 1925 yılında kabûl edilen Mîlâdî
takvimden önce kamerî takvim kullanılırdı.
Hicrî takvimde kullanılan Arabî ayların adları
sırasıyla şunlardır:
1) Muharrem, 2) Safer, 3) Rebîülevvel, 4) Rebîülâhir,
5) Cemâzilevvel, 6) Cemâzilâhir 7) Receb,
8) Şâbân, 9) Ramazan, 10) Şevval, 11) Zilkâde,
12) Zilhicce.
Arabî ayın ilk gününü bulmak: Herhangi bir
arabî aym ilk gününün hangi gün olduğunu bulmak
için muhtelif (çeşitli) usûller vardır. Bunlardan
en sıhhatli olan üçü; ışık, Uluğ Bey ve el-Kindî
usûlleridir.
Işık usûlü : Hangi hicrî senenin hangi ayının
hesâbı yapılacaksa sene adedinden bir noksanı
4,367 ile çarpılır. Bulunan sayının, tam sayısına
aranılan aya mahsus rakam ilâve edilir. Çıkan rakam
yediye bölünür Kalan, Cumâ’dan îtibâren
gün adedi olur.
On iki Arabî ayın herbirine âit rakamlar :
Muharrem : 8, Safer : 2, Rebiülevvel: 4, Rebiülâhir
: 5, Cemâzilevvel:7, Cemâzilâhir : 1, Receb
: 3, Şâbân : 4, Ramazan : 6, Şevvâl: 7, Zilkâde
: 2, Zilhicce : 3.
1376 hicrî senesinin Ramazân-ı şerîf ayının
ilk günün hesâbı:
1375 x4,367 = 6004,625
Ramazâna âit adet 6 olduğundan,
6004 + 6 = 6010 ve 6010/7 = 858 ve burada kalan
4 ’dür.
Toplamı yediye bölünce 4 kalır. Cumâ gününden
îtibâren haftanın dördüncü günü Pazartesi
olur. Böylece Ramazân-ı şerîf’in birinci gününün
Pazartesi olduğu anlaşılır.
Peygamber efendimiz; “Hilâli görünce oruca
başlayınız!” buyurdular. Hilâlin doğması, görmekle
değil hesapladır ve hesap, sahih olup, hilâl
hesâbın bildirdiği gecede doğar. Fakat o gece görülmeyip
bir gece sonra görülebilir. Oruca hilâlin
doğduğu gece değil, görüldüğü gece başlamak lâzımdır.
Hilâl, doğduğu geceden önceki gecelerde
hiç bir yerden görülemeyeceği için, Ramazân-ı
şerîf, hesâpla bulunan günden önce başlayamaz. O
gün veya bir gün sonra başlar.Kindî usûlü: Herhangi Arabî ayın birinci gününü
bulmak için, hicrî kamerî sene adedi sekize
bölünür. Kalan, aşağıdaki cedvelde, birinci satırda
bulunup, bundan aşağıya inince, ay hizâsındaki
rakam, Cumâdan îtibâren gün adedi olur.
Uluğ Bey usûlü: Önce hicrî senenin birinci
ayı olan Muharrem ayının birinci günü bulunur.
Muharrem ayının birinci gününü bulmak için, bilinen
hicrî sene sayısı dâimâ 210 adedine (sayısına)
bölünür. Bu taksimin bâkîsinin, yâni kalanının birler
basamağındaki (en sağındaki) rakam bâkîden çıkarılır.
Kalan sayı birinci cetvelde, birinci sütûnda,
yâni, bâkî sayısının birler basamağı atılmış hâli sütûnunda
bulunur. Buradan sağa doğru gidilir. Cetvelin
birinci satırında yer alan ve bâkî sayısının
birler basamağını gösteren rakamın altındaki sütûnda
rastlanan sayı, Pazardan îtibâren sayılarak,
Muharremin birinci günü olur. Meselâ 1316 hicrî senesinin
Muharreminin birinci gününü bulmak için
1316= 6 ^ , dur
210 210
Bâkî (kalan) 56’nm birler basamağındaki 6 rakamı
56’dan çıkarılınca 50 kalır. Pirinci sütûndaki
50’den sağa gidilince, 6 rakamına âit sütûnda 1 bulunur.
Sene başının Pazar günü olduğu anlaşılır.
Herhangi bir ayın birinci gününü bulmak için, önce
bu senenin birinci günü bulunur. İkinci cetvelde,
Muharrem hizâsındaki, yâni birinci satırdaki sene
başı günü rakamının bulunduğu sütûnda, aranılan
ay hizâsındaki rakam, bu aym birinci gününün
Pazardan îtibâren sayısı olur. Meselâ 1316
senesi Ramazan ayının birinçi gününü bulalım: Bu
senenin başı Pazar günü, yâni haftanın birinci günü
olduğu için, ikinci cedvelin birinci satırında 1
rakamının bulunduğu sütûnda, Ramazan hizâsmda
6 bulunduğundan, Ramazanın birinci günü, Pazardan
îtibâren altıncı Cumâ günüdür.
Diğer taraftan verilen hicrî bir yılı milâdî yıla
çevirmek için en basit usûl şudur: Verilen hicrî
yıldan yüzde üçü çıkarılır. Sonuca 621 eklenir.
Meselâ ikinci bin yılın yenileyicisi İmâm-ı Rabbânîhazretlerinin h.1034 olan vefât târihinin miladî
karşılığını bulalım.
1034×3 = 3102 (% 3’ü 31’dir.)
1034-31 = 1003
1003 + 621 = 1624 (Bu târih 1034 hicrî yılının
milâdî karşılığıdır.)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir