DÜZELTMEK

DÜZELTMEK geçi. f. (düzelmek’ten düzeltmek).
Düzlemek eylemi yaptırmak: Bu
adam bir demir parçası üstünde çivi düzeltiyordu
(M.Ş. Esendal). Arkadaşlarımla münasebetini
biraz düzeltir gibi oldu (A.H.
Tanpınar. Kaleminden çıkanı bir yol okumayan,
iki yerini düzeltmeyen yazarı pek
sçvmem (N. Ata’ç).-
-r- Denize. Bir geminin rotasını düzeltmek,
pusula veya yana kayma hareketinden doğan
hataları çeşitli gözlemler yaparak bulmak
ve ona göre geminin rotasını değiştirmek.
|| Seksant düzeltme, âlet hatası olmadan
rasat yapmak için seksarita gerekli
düzeltme, ayar ve tashihleri yapma. || Yelken
düzeltme, bir manevra (dönüş v.b.) sonrası
yelken donanımının görünüşünü, durumunu
ayarlamak, yanlışları, çirkin . görünenleri
düzeltmek.
-j— Dy. Bir hattı düzeltmek, bir tren hattını
yatay ve düşey doğrultuda hafifçe oynatarak
önceden hesaplanmış nazarî hatla üst
üste getirmek. »
-p istat. Bir istatistik serisinin düzeltilmesi,
bir histogramın dikdörtgenlerinde görülen,
tesadüfen meydana gelen veya ölçü birimlerindeki
hataların sebep olduğu pürüzleri
gidermek için kullanılan düzeltme işlemi.
(Bu işlem, her sınıf ve iki komşu sınıf mevcutlarının
aritmetik ortalamasını, serideki
her bir sınıf mevcudunun yerine koymaktan
ibarettir.)
i— Mekan. Şekil değişikliğine uğramış madenî
bir parçayı ilk şekline getirmek,
i— Metalürji., Madenî teller üzerindeki kıvrımları
gidermek için haddeden geçirmek.
■J— Teknol. Çeşitli işçilik kollarında^ bir yüzeyi,
bir demir çubuğu v.b., düzgün hale getirmek,
kalınlığını ayarlamak, tesviye etmek.
|| Kontrplak’ sanayiinde, kaplama levhalarımın
kenarlarını ekleme işlemi için düzgün
hale getirmek. ||Zamanla aşınmış ve üzerindeki
pürtükleri, silinerek kayganlaşmış bir
taşlama taşının yüzeyini bileyerek, yeniden
«düzgün ve pürtuklü bir yüzey haline getirtmek.
— Telekom. Alıcı harf çemberinde meydana
gelecek sapmaları düzeltmek için Hughes
telgraf aracında kullanılan mekanizma.
‘— Terz. Hazır bir elbisenin satışı sırasında
yapılan düzeltme,