wiki

CANDARLI AİLESİ

CANDARLI AİLESİ; Osmanlı Devletine hizmet
etmiş asil bir Türk âilesi. Bu âileden en yüksek
ilmi, idâri, mülkî, askerî makamlarda vazife almış
şahsiyetler çıkmıştır.
Çandarlı âilesinin atası Kara Halil Hayreddîn
Paşa, Eskişehir’in Sivrihisar kazâsının Cendere
köyündendir. Kara Halil Hayreddîn Paşa, ahilerden
olup, Şeyh Edebâlî’nin akrabâlarındandı. Bilecik,
İznik ve Bursa’da kâdılık yaptı. Bursa kâdısıyken
Birinci Murad Han zamânında 1362’de Osmanlı
Devletinin o devirdeki en yüksek ilmiye makâmı
olan Kazaskerliğe tâyin edildi. Sultânla Rumeli’ye
geçip Karaferya, Serez ve Selânik fethinde,
Arnavutluk’ta da askerî harekâtlarda bulundu.
Kara Halil Hayreddîn Paşa iyi bir teşkilâtçıydı.
Beyliğin ilk askerî teşkilâtı olan yaya ve müsellem
teşkilâtını kurarak muntazam askerî birliklerin
ilk temelini attı. Ancak fetihlerin ilerlemesi
ve elde fazla kuvvet bulundurulması zarûret hâline
gelince, yine Kara Halil’in tavsiyesiyle muhârebede
esir düşen genç Hıristiyanların Türk köylüsünün
yanma verilmek sûretiyle, İslâm terbiyesi
üzere yetiştirilip, Türkçeyi de öğrendikten sonra
acemi ocağına verilmesi ve oradan da yeniçeri
olmaları usûlü kabul edildi. Bu sûretle kurulan
ocağa yeniçeri ocağı denildi. Kara Halil ulemâdan
Kara Rüstem’le birlikte mâliye teşkilâtını kurdu.
OsmanlIlarda vezirlerin idâri, mâlî işlerinden başka,
mülkî ve askerî bütün işlerine bakan ilk veziri
Kara Halil Hayreddîn Paşadır. O, Balkanlarda fetihler
yaparken oğlu Ali Paşa da Sultan Birinci
Murad Hanın yanında Anadolu’da gazâlara katılıyordu.
Çandarlı Kara Halil Paşanın Osmanlıya hizmetleri
devlet içinde bu âileye verilen değeri arttırdı.
1387’de Paşa’nm Serez’de vefâtıyla oğlu Ali
Paşa vezirliğe getirildi. Ali Paşadan sonra, kardeşi
İbrâhim Paşa, Fetret devrinden sonra Çelebi
Mehmed Han tarafından önce vezirliğe sonra da
vezîriâzamlığa getirildi. Vezîriâzam İbrâhim Paşa,
ölüm târihi olan 1429’a kadar bu görevde kaldı. İbrâhim
Paşanın iki oğlu vardı. Büyük oğlu Halil Paşa
babasından sonra vezîriâzam olmuştur. Küçük
oğlu Mahmud Çelebi de Çelebi Mehmed’in kızı
Hafsâ Sultanla evlenmiştir.
Sultan İkinci Murad’ın fevkalâde itimâdı olan
vezîriâzamı Çandarlı Halil Paşanın, 1444’te OsmanlI
tahtının yeni sâhibi küçük yaştaki İkinci
Mehmed Han devrinde de devleti bildiği gibi
idâre etmesi, genç Sultan’ın dikkatinden kaçmıyordu.
Bu arada Macar kralı, Osmanlı tahtında
genç birisinin bulunmasından faydalanmak istedi. Fâtih’in şahsiyetine bütünüyle vâkıf olmayan
vezîriâzam Çandarlı, Osmanlı menfaati için Segedin
Antlaşmasından sonra Manisa’ya çekilmiş
olan İkinci Murad’ı tekrar hükümdâr îlân ettirmek
için çâreler aradı ve Osmanlı sarayındaki devşirmeleri
harekete geçirip, İkinci Mehmed Han
aleyhinde propagandaya sebeb oldu. Sonunda
İkinci Mehmed Hanı da iknâ edip, babası İkinci
Murad Hanın tekrar tahta çıkmasını temin etti.
Murad Han Osmanlı ordusuna 1448’de Kosova’da
büyük bir zafer daha kazandırdı. İkinci
Murad Hanın ölümünden sonra yerine ikinci defâ
tahta geçen İkinci Mehmed Han (Fâtih) zamânında
da vezîriâzamlık görevini sürdürdü. İstanbul’un
fethi öncesi ve fetih esnâsında aleyhinde
yapılan propagandaların neticesinde Haziran
1453’te azledilerek çocuklarıyla berâber Yedikule
zindanına hapsedilip, mallarına da el konuldu.
Bir süre sonra Çandarlı Halil Paşa öldürüldü.
Çocukları serbest bırakılıp malları da geri
verildi. Halil Paşanın kabri İznik’tedir.
Halil Paşanın iki oğlu vardı. Büyüğü Süleymân
Çelebi kazasker, küçüğü İbrâhim Çelebi de
Bursa kâdısı idi. Çandarlı Halil’in oğlu İbrâhim
Paşa önce kâdılıktan azledilip zindana atıldı ise
de serbest bırakıldı. Fâtih Sultan Mehmed Han,
Çandarlı İbrâhim Paşayı Amasya kâdılığına tâyin
etti. Şehzâde İkinci Bâyezîd Han babasının vefâtından
sonra lalası Çandarlı İbrâhim Paşayı İstanbul’a
götürüp önce kazasker sonra da vezîriâzam
tâyin etmiştir. 1499 İnebahtı Seferi esnâsında
vefât eden vezîriâzam Çandarlı İbrâhim Paşa,
İznik’teki babası Çandarlı Halil Paşanın türbesine
nakledilmiştir.
Çandarlı âilesinden 1499’da vefât eden İbrâhim
Paşadan sonra vezîriâzam tâyin edilmemiştir. İbrâhim
Paşanın oğullarından Hüseyin Paşa Diyarbakır,
îsâ Paşa da Şam Beylerbeyliklerinde vazîfe
yapmışlardır. îsâ Paşanın oğlu şâir ve edebiyâtçı
Halil Beyden sonra Çandarlı Sülâlesinden 1791’de
vefât eden vezir Ali Paşadan başka kayda değer bir
devlet adamı görülmemiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir