wiki

DÂRÜLİSLÂM

DÂRÜLİSLÂM; İslâm memleketi. İslâm dininin
hükümlerinin kânun olarak tatbik edildiği yer.
Yasama, yürütme ve yargı yetkisinin Müslümânlarm
elinde olduğu, Müslümân devlet başkanının
otoritesinin kabûl edildiği, siyâsî, ekonomik ve
sosyal düzenlemelerin İslâm hukukuna göre yapıldığı
ülke.
Müslümanların hâkimiyetinde bulunan yerler
dârülislâmdır. Müslümanlar bu yerlerde güven ve
emniyet içinde yaşayarak dinî vazifelerini yerine
getirirler. İslâm mücâhidleri gayri müslimlere âit
bir ülkenin herhangi bir beldesini fethederek içinde
İslâm hükümlerini icrâya başlasalar o belde
dârülislâma dönüşür. Bu hususta bütün İslâm âlimleri
ittifak etmişlerdir.
Fıkıh âlimlerinin yâni İslâm hukukçularının
çoğunluğuna göre İslâm hâkimiyetinden çıkan ülke
dârülharbe dönüşür. İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe
hazretlerine göre ise dârülislâm olan bir ülkenin
darülharb olması için şu üç şartın bulunması lazımdır.
1. Dârülharp, yâni kâfir memleketi olan bir ülkeye
bitişik olmalıdır.
2 . İçerisinde İslâm dîninin hükümleri uygulanmayıp,
küfür ahkâmı icra edilmelidir.
3. İçinde daha önceden yapılan emân (güvenlik)
anlaşmalarına uyan bir Müslüman veya zimmî
(gayri müslim) vatandaş kalmamalıdır.
Bu üç şart tahakkuk etmedikçe bir ülke veya
belde dârülharp sayılmaz.
Yukarıda yazılı olan üç şartın meydana gelmesiyle
dârülharbe dönüşen bir İslâm beldesi, tekrar
Müslümânlar tarafından feth edilse, daha önceki
hükmüne döner, yâni dârülislâm olur.
İmâm-ı Muhammed ve İmâm-ı Ebû Yûsuf a
göre herhangi bir İslâm beldesinde küfür hükümleri
icrâ edilmeğe başlandığı, Müslüman olmayan bir hükümdarın
istilâsına mârûz kaldığı takdirde dârülharpolur. Çünkü bir yerin dârülharb olması, gayri müslimlerin,
İslâm hükümlerinin icrâsına mânî olması,
kuvveti ve ordusu sebebiyledir. Bunları da gayri
müslim hükümdârlan veya hükümetleri temsil eder.
Buna göre bu İslâm beldesi, başka bir İslâm beldesine
bitişik de olsa dârülharb olur.
Gayri müslimlerin eline geçen İslâm şehirlerinde
vâlî ve hâkimler İslâmiyetin hükümlerine
göre hareket ediyorlarsa bu şehirler dârülharb olmaz,
dârülislâm sayılır. Böyle şehirlerde Müslümanların
seçtiği vâli, hâkim veya bunların veya cemâatin
seçeceği imâm cumâ namazını kıldırır. Ancak
Müslümân olmayan kimseler tarafından işgâl
edilip İslâmî hükümlerin yasak edildiği yerler dârülislâm
olmaktan çıkar. Nitekim, Cengiz Han,
Asya’daki İslâm şehirlerini alıp Müslümanları şehid
etti. Ahkâm-ı İslâmiyyeyi yasak etti. Aldığı şehirler
dârülharb oldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir